Samsun: Görme Özürlülere Toplu Terapi
Altınokta Körler Derneği Samsun Şube Başkanı Seydi Demiral, Psikolojik Problemleri Olduğu Gerekçesiyle Üyelerinin da Katılımıyla Toplu Terapi Seanslarında Tedavi Olmaya Başladı.
Altınokta Körler Derneği Samsun Şube Başkanı Seydi Demiral, psikolojik problemleri olduğu gerekçesiyle üyelerinin da katılımıyla toplu terapi seanslarında tedavi olmaya başladı.
Psikolojik problemlerinin çevresel, işsizlik ve eğitim sorunlarını çözmek için çabalarken karşılaştığı güçlüklerden kaynaklandığına dikkat çeken Demiral, "Sorunlarımıza kulak tıkayan idareciler var. Bunun yanı sıra 'Tabi tabi' diyerek söz veren ancak sözlerine yerine getirmeyenler de bulunuyor. Bu davranışlar psikolojimi bozdu" dedi.
Psikolojisinin bozulması üzerine üyeleriyle birlikte dernek toplantı salonunda Psikoteknik Değerlendirme Psikolojik Danışmanlık Teşhis ve Tedavi Merkezi'nden (Psikotek) destek alan Seydi Demiral, psikoterapist Şükriye Varol ile sorunlarını paylaştı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İşletmecilik Bölümü mezunu 30 yaşındaki Halime Yıldız ile sohbete dayalı terapi çalışmasına başlayan Şükriye Varol, "Halime Yıldız'ın psikolojisi son derece düzgün. Üniversite mezunu, bilgisayar ve santral sertifikaları var. Görme engelinden dolayı mutsuz değil. Ancak Başkan Seydi Demiral'in tedavi görmesi gerekiyor. Çünkü üyelerini mutlu kılmaya çalışırken karşılaştığı sorunlar kendisini üzmüş. İstihdam, çevresel etkiler ve eğitimde fırsat eşitliği yasalarda bulunmasına rağmen uygulanmamasından yakınmanın oluşturduğu psikolojik rahatsızlık var" diye konuştu.
Psikoterapist Şükriye Varol, toplumun özürlülerle birlikte yaşamaya çalışması gerektiğine dikkat çekerek, "Özürlü insanlarımızı anlamaya çalışmalıyız. Fırsat eşitliği vermeli, mevcut kanunları uygulamalıyız. Kendilerinde olmayan yetilerini değil mevcut yetenekleriyle yapabileceklerinin en iyisini yapmalarını sağladığımızda yeterli desteği vermiş oluruz. Toplumda özürlüye yanlış yaklaşılıyor. Özürlü, acınacak, mutlaka koluna girilecek kimse değildir. Asla bu yaklaşımda bulunulmamalı. Acımak, küçümsemek, onlar yokmuş gibi davranmak ve yadsımak ne kadar zararlıysa aşırı şekilde korumak, kayırmak, ihtiyacı olmadığı halde bile yardımcı olmaya, 'özrü var' diye alttan almaya çalışmak, dedikleri doğru olmasa bile doğruymuş gibi desteklemek ya da onaylamak da özürlüye hiçbir şey sağlamaz, yaşamını daha da zorlaştırır. Bu davranışlar özürlüyü bencil, çocuksu, her şartta istediklerinin olmasını isteyen kişiler haline getirir. Özürlü birey özrünü bahane olarak kullanmamalı ve diğer yeteneklerini kullanma çabalarını devam ettirmeli. Devlette özründen dolayı hiçbir vatandaşını yapamayacak konuma düşürmemeli, meclisin çıkardığı özürlülere dönük yasaları uygulamalı" şeklinde konuştu.
Varol, Türkiye nüfusunun yüzde 12.29'unun özürlü olduğunu ve bu özürlülerin gerekli altyapı sağlanmadığından ortaya çıkamadıklarını da sözlerine ekledi.
Altınokta Körler Derneği Samsun Şubesi'nin 300 üyesi bulunuyor. Bu haftaki terapiye 10 üye katıldı.