Sakarya: Türk Kadınlar Birliği Sakarya'da Toplandı

Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Avukat Sema Kendirci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kadınların en az yüzde 33 oranında temsil edilmesi gerektiğini söyledi.

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı'nın tanınmasının yıldönümü münasebetiyle Sakarya'da toplanan Türk Kadınlar Birliği il başkanlarına, Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran ve eşi Nesrin Duran tarafından yemek verildi. Yaklaşık 200 kadının katıldığı toplantı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci, bugünkü siyasi anlayışın kadını geri planda bıraktığını kaydetti.

TBMM'de 550 milletvekilinden sadece 24'ünün kadın olduğunu belirten Kendirci, "Biz mecliste en az yüzde 33'lük oranda kadının temsil edilmesini istiyoruz. Biz kadının seçme ve seçilme hakkını Fransa'dan önce aldık. Ancak Fransa tüm kanunlarını değiştirerek, kadının yüzde 50 katılımını sağlayacak anayasal düzenlemeyi gerçekleştirdi. Dolayısıyla bizim de Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'nı değiştirerek kadının katılımını güçlendirmemiz gerekiyor. Anayasanın bir maddesini değiştirerek gençlerin seçilmesi için yol açıldı. Aynı yol kadınlara da açılmalı. Yasal düzenleme yapmadan kadının TBMM'de temsil edilmesi çok zor. Zorunlu kota getirilmesini istiyoruz. Bütün siyasi partiler övünmeye gelince 'kadına yer verdik' diyorlar ancak bir de bakıyoruz ki seçilecek yerlerde kadın yok. Siyasi Partiler Kanunu değiştirilerek, kadınlar seçilebilecek yerlerde yer almalı. Buna mecbur etmekten başka türlü olmuyor. Kadınlar canla başla çalışıyorlar ama seçim döneminde görüyorsunuz ki kadınlar en son sırada. Kadının emeğini korumak, buna engel olmak gerekiyor. Bütün siyasi partileri ayırt etmeksizin geziyoruz. Türkiye'nin demokratikleşmesi için siyasi partileri yanımızda olmaya davet ediyoruz. Bunu sadece 5 Aralık'ta söylüyoruz sanmayın. 365 gün yüksek sesle dile getiriyoruz. Olumlu tepkiler alıyoruz. 2007 yılında yapılacak seçimlerde mecliste en az yüzde 33'lük bir kadın milletvekili görmek istiyoruz. Bunun olması için kararlıyız" dedi.

Kendirci, son zamanlarda artan töre cinayetleriyle ilgili bir soruya ise, devletin şiddete maruz kalan kadınları koruma altına almasının iyi bir gelişme olduğunu söyledi. Kendirci, artık kadınların koruma altına alınması için yasal engel kalmadığını ifade ederek, "Devlet ve yerel yönetimlerden sığınma evlerinin sayısını artırmalarını bekliyoruz. Belediyeler yasası 1.5 yıl önce değişti. Belediyelerin kadın ve çocuklara yönelik sığınma evleri açması gerekiyor. Her belediye bunu hayata geçirmeyi öncelik haline getirirse kadınları korumak, töre cinayetlerini engellemede elimiz güçlenecektir. Biz sivil toplum örgütleri olarak bunun mücadelesini veriyoruz ve iki şey istiyoruz. Devlet ve yerel yönetimler arkamızda olsun. Şiddeti önlemek, bütün kurum ve kuruluşların topyekun verebileceği bir mücadele. Sivil toplum örgütünün gücü yetersiz buna. Tek başına engel olmamız mümkün değil. Elbirliğine, güce ihtiyacımız var" diye konuştu.

Türkiye'nin toplumsal anlamda bir şiddet sorunu olduğunu da söyleyen Kendirci, "Artık okumuş, yazmış insanlar da şiddet üretiyor ve şiddete maruz kalıyor. Eskiden cahiller, okuma-yazma bilmeyenler şiddete maruz kalıyor diye biliyorduk. Okumuş-yazmış insanlar da şiddete maruz kalıyor, şiddet uygulayabiliyor. Toplumsal anlamda bir şiddet sorunumuz var. Kadına yönelik olan daha da fazla. Ama toplumdaki şiddetin ortadan kaldırılması gerekiyor. Biz 2006 yılında çağdaş Türk milleti olarak bunları konuşmuyor olmalıydık. Ama toplumdaki şiddet her alanda var. Öncelikle kadına yönelik şiddet önlenmeli. Her alandaki şiddeti önlemek için devlet kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları el ele vermek zorunda. Çünkü sadece kadınları değil toplumu temelinden sarsan bir şiddet var. Bu şiddetle mücadele gerekiyor. Ne okullardaki, ne spor sahalarındaki, ne de kadına yönelik şiddeti ayrı tutamayacağımız için burada iş birliğine, güç birliğine ve el ele olmaya ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Haberler