TÜM KATEGORİLER
Şahin: 75 Milyonun Tükürüğü Hainleri Yok Etmeye Yeter
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Türkiye'nin gidişatını hiçbir engelin, bölücü grup, kişi yada gücün gidişatını durduramayacağını belirterek, "Bir aslan için bir fare vız gelir, tırıs gider. Sizin varsa törenizde, kitabınızda Nevruz öldürmek midir, yaşatmak mıdır bayram? Birilerinin kitabı, birilerinin bayramı öldürmekten yanaysa da şu bilinsin ki 75 milyon vakur ve sessiz yığının silahına da, yumruğuna da gerek yok, sadece birer tükürüğü o 75 bin haini yok etmeye yeter ve yetecektir" dedi.
SIKIŞINCA KÜFÜR EDİYORLAR
Dünyada bir Türkiye gerçeği olduğunu kaydeden Bakan Şahin şunları söyledi:
"Türkiye'yi anlamak için herhalde Amerika'ya devlet başkanı olmak gerekmiyor. Dolayısıyla dışarıdan bakıldığında bambaşka bir ülke. Düşünürsek bizde, herkeste görebilir. Üreten, dostça paylaşan Türkiye var. Bu 75 milyon içerisinde 75 bin veya 750 bin kişi var. Onlar farklı düşünüyorlar. Bu fotoğrafı tersinden okuyorlar. Hala bir yerlere takılıp duruyorlar. 'Ne istiyorsunuz' dediğimizde söyledikleri, ortada laf döndürmekten başka bir şey değil. Akılla, insafla dinle, mantıkla, matematikle, tarihle, coğrafyayla, dinle, imanla maneviyatla hayatla bağdaşan bir şey söylemeleri mümkün değil. Ama bir bağırtı gürültüdür gidiyor. 'Vuracağım, kıracağım, öldüreceğim, başka bir şey anlamam' diyor. Sıkıştığında ağzını bozup, küfür etmeye başlıyor. İşte bu yanlış yolda olmanın gerekçesiz bir kiralık davranışın görünüşünden başka bir şey değil. Türk milleti buna rağmen her yerde yeni yüzyılda da aynı anlayışla devam edeceği bir yolda. İçerden dışarıdan hiçbir engel bölücü grup kişi güç benim gidişatımı durduramaz, varlığıma zarar veremez. Bu yapı çok sağlamdır. Öyle 75 bin kişinin gerekçesiz anlamsız tutum ve davranışıyla bu yapıyı ırgalamak, bu yapıyı bozmak hiç mi hiç mümkün değildir. Bunu görüyorlar. Bunu gösteriyoruz. Tabi bu da bir başarı. Bazen bir fare bir aslanı rahatsız edebilir. Ama aslan kendisine dokunanın bir uyuz fare olduğunu fark ederse bu aslan için vız gelir tırıs gider. İşte Türkiye bunu başarır, başarmıştır."
NEVRUZ TEPKİSİ
Bakan Şahin, daha sonra Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen törenle Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne araç desteğinde bulunan hayırsever işadamı ve kuruluşlara teşekkür belgesi verdi. Bakan Şahin burada yaptığı konuşmada ise, Nevruz olaylarına değinerek şöyle konuştu:
"Geçen çarşamba 6 şehit verdik. İman, inanç dedik. Bu ülkeyi, bu milleti koruma azmi ve heyecanını geçen Çarşamba Nevruz günü yaşadık. Güya o gün bayram günüydü. 'Bayramı bize kutlatmıyorsunuz' diyen birilerinin gürültülerini de bu arada dinledik. Bahara merhaba, yeni gün denilen Nevruz, nasıl bir yeni gün bu? Yeni kaleşnikofların kanasların, polise, askere doğrultulduğu gün mü sizin kitabınızda Nevruz. Yetmedi, Cizre'de uzun namlulu silahla, kaleşnikofla 20 Mart günü akşamı orada Nevruz kutlamasında polise tarama yaparak mı kutlamaktır? Varsa kitabınız, varsa töreniz. Olamaz böyle bir şey zaten. Peki soruyorum. Sizin kitabınızda Nevruz günü İstanbul'da halkın binip indiği, yağmurdan sığındığı otobüs duraklarını yakmak mıdır? Dükkanları talan etmek midir Nevruz? Bayram bu mudur sizin kitabınızda? Önüne gelene hedef gözetmeden ateş etmek midir ' Nevruz öldürmek midir, yaşatmak mıdır bayram' Benim milletim 75 milyon yaşamaktan ve yatmaktan yanayız. Birilerinin kitabı birilerinin bayramı öldürmekten yanaysa da şu bilinsin ki 75 milyon vakur ve sessiz yığının silahına da, yumruğuna da gerek yok, sadece birer tükürüğü o 75 bin haini yok etmeye yeter ve yetecektir."
HEM MEKANA, HEM ZAMANA TALİBİZ
"Biz her şehit verdikçe bu toprakların daha çok vatanımız olduğu düşüncesinde ve inancındayız" diyen Bakan Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her şehit kanının düştüğü bu vatan toprağı daha çok vatan oluyor bizim için. Daha çok seviyoruz, daha çok sahipleniyoruz ve bu Türkiye'yi çekemeyenlerin maşası olan, taşeronu olan bölücü ve yıkıcı örgütlerin farkında olarak biz büyümeye gelişmeye, kalkınmaya, üretmeye, üleşmeye devam edeceğiz. Öyle bir memleketi inadına daha da gerçekleştireceğiz ki fakirin zenginden, memurun amirinden, hastasının doktorundan şikayetçi olmadığı, herkesin birbirinden memnun olduğu mutlu olduğu bir ülkeyi biz inadına daha çok yapma çabası ve gayreti içerisinde olacağız. İşte bölücü ve yıkıcıları da bu kahrediyor, bu onları çıldırtıyor. Onlar, 'Ya biz bir taraftan bombalıyoruz, öldürüyoruz. Ama Türkiye'ye ne oluyor? İhracat şampiyonu. Halen herkes inadına birbirini seviyor, milli birlik ve kardeşlik içerisinde yarınlara doğru yürüyor' diye düşünüyor. Bunu gördükçe çılgına dönüyorlar. Biz de 'Siz ne yaparsanız yapın, biz sizinle olan gündemi takip ediyoruz. Onun tedbirini alıyoruz. Onun görevlileri işinin başında ve onlar yalnız değil. 75 milyon da işinin başında. Çiftçi, fabrika üretecek. İşçimiz, mühendisimiz çalışacak polisimiz, askerimiz görevini yapacak ve biz sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz. Sizi, size rağmen bu ülkede hayatı, başarıyı hep birlikte gerçekleştireceğiz. Yapıyor muyuz ' Daha fazlasını yapmaya var mıyız ' Türkiye olarak var mıyız ? İddia ediyoruz. Bu ülke bizim, bu yüzyıl, bu zaman da bizim. Sadece mekana değil, zamana da talibiz. Zamanın mekanın ekseninde, bu kutsal topraklarda doğmuş insanlar olarak dedelerimizden aldığımız inanç, azim ve heyecanla, düşünce ve maddi mirasla her şeye bizi kıskananlar, memnun olmayanlara rağmen yolumuza devam edeceğiz. Var mısınız?"
