Haberler

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu: (4)

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlıkçıya savaş ortamında bile asla ateş edilmeyeceğini belirterek, "Burada, hastanemize roketatar var, 112'lere molotofkokteyli, roketatar var. Direksiyon başında öldürme var. Dolayısıyla tedbiri ne kadar alırsanız alın ihanet, hainlik, insanlık dışı tuzaklar ister istemez bizi zorluyor.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlıkçıya savaş ortamında bile asla ateş edilmeyeceğini belirterek, "Burada, hastanemize roketatar var, 112'lere molotofkokteyli, roketatar var. Direksiyon başında öldürme var. Dolayısıyla tedbiri ne kadar alırsanız alın ihanet, hainlik, insanlık dışı tuzaklar ister istemez bizi zorluyor. Her türlü tedbiri almaya çalışıyoruz" dedi.

Müezzinoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütünün hastaneleri, ambulansları ve sağlık çalışanlarını hedef haline getirdiğinin hatırlatılması üzerine Müezzinoğlu, karşı cephede ve düşman olunabileceğini ama her hadisenin bir kuralının, ahlakının bulunduğunu belirtti.

Çanakkale'de yaralı Yunan askerini Türk askerinin sırtlayıp getirdiğini, tedavisinin yapılarak sağlıklı hale getirildiğini ve esir değişiminde de teslim edildiğini anımsatan Müezzinoğlu, bunun savaş ahlakı olduğuna işaret etti. Müezzinoğlu, burada ise bir ahlak ve kuralın bulunmadığını söyledi.

Cizre'de bir sağlık memurunun arabasına binip evine giderken yolda katledilip şehit edildiğini hatırlatan Müezzinoğlu, ambulansla yardıma giden ekibe de ateş açıldığını dile getirdi.

İkinci ambulansın olay yerine gönderildiğini, hastaneye gidilirken 1 saat 45 dakika zaman kaybedildiğini anlatan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Burada hangi tedbiri alacaksınız ki? İşinden çıkmış evine giden Kürt kökenli o mahallenin, ilçenin çocuğu arabasında evine gidiyor. Ambulans geliyor, ambulanstan yardıma koşanlara ateş ediliyor ve ilave halkı etrafına topluyorsunuz, halk onu koruyor. Ama 1 saat 45 dakika kan kaybı, biz Eyüp Ergen'i kaybettik.

Doktor Abdullah, Diyarbakırlı, Kürt kökenli. O bölge insanına hizmet ediyor. Ambulansa çağrı yapılıyor, muhtar tarafından, 'attan düşen 11 yaşındaki çocuk, kolu kırık, yaralı, acil ambulans istiyoruz' diye. Ambulans hemen çıkıyor mevkiye varmadan durduruluyor. Ambulansın içindeki malzemeler alınıyor, hemşire arkadaşımız da 2 aylık hamile. Sonra ambulans ekibi uzun süre dönmeyince muhtar aranıyor, muhtar, 'ben silah zoruyla o çağrıyı yaptım, böyle bir yaralı yok'. Silah zoruyla muhtar çağrı yapıyor, onlar ambulansın geleceği istikameti biliyor, durdurup ekibi alıkoyuyorlar, malzemeleri alıyorlar. Sağlıkçıya savaş ortamında bile asla ateş edilmez. Burada, hastanemize roketatar var, 112'lere molotofkokteyli, roketatar var. Direksiyon başında öldürme var. Dolayısıyla tedbiri ne kadar alırsanız alın ihanet, hainlik, insanlık dışı tuzaklar ister istemez bizi zorluyor. Her türlü tedbiri almaya çalışıyoruz."

"Bedeli bölge insanı çekiyor"

Sağlık ekibinin hizmet vermekte zorlandığını, bedeli ise bölge insanın çektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, bölgede gebe takiplerinin aksadığını, çocukların aşı takiplerinin istenilen standartta yürümediğini söyledi.

Sağlık hizmeti sunumu, sağlık hizmetini ulaştırma ve sağlık hizmeti talep edenlerin sağlığa ulaşımında sorunlar yaşandığını aktaran Müezzinoğlu, sağlık hizmetlerinde aksama olmaması için hastanelerde tedbirlerin alındığını aktardı.

Müezzinoğlu, "Zırhlı ambulans sürecine geldik. 3 zırhlı aracımız bu hafta teslim edilecek. Diyarbakır, Şırnak ve Mardin'e bunları teslim edeceğiz, 12 tanesinin imalatı devam ediyor. Onu da önümüzdeki bir iki ay içerisinde teslim alacağız. Bütün nitelikler sağlık hizmeti sunma adına, zırh cam, kurşun geçirmez" dedi.

"Zor koşullara rağmen hizmetleri ideal şekilde yapmaya çalışıyoruz"

Bölgede sağlık hizmetinde bazı aksamaların yaşanması nedeniyle hastanedeki hastaların ve evde bakım hizmeti alanların tedavilerinin ne şekilde gerçekleştirildiğinin sorulması üzerine Müezzinoğlu, 78 milyon insanın sağlık hizmeti alma anlamında hiçbir tereddüdü olmamasını istediğini belirtti.

Bakanlık olarak, "insan kutsaldır, bizim insanımız, vatandaşımız da değerlidir" bakış açısıyla hizmet ettiklerini aktaran Müezzinoğlu, "Bu topraklarda, bu bayrağın altında 152 bin Suriyeli anne doğum yaptı. Bu çocukların aşıları, beslenmeleri, yarına ait gelecekleriyle ilgili altyapıyı kurma duyarlılığı ve dinamiği olan bir yönetim var. Bir medeniyet anlayışı var" diye konuştu.

Bölgedeki vatandaşların bazı mağduriyetlerinin bulunduğunu ifade eden Müezzinoğlu, diyaliz hastalarının tedavilerine, bölgede her şey normalleşinceye kadar hastanelerde devam ettiklerini söyledi.

Müezzinoğlu, bütün zor koşullara rağmen hizmetleri ideal şekilde yapmaya çalıştıklarını kaydetti.

Şırnak'a giden Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Hikmet Selçuk Gedik ile telefonla konuşurken bir taraftan silah sesleri geldiğini, diğer taraftan da bir doğum meydana geldiğini anlatan Müezzinoğlu, "Bir taraftan silah sesi bir taraftan dünyaya en güzel umut bir can, bebek, aileye ise heyecan, bereket geliyor ve bunu yaşayan sağlık ekibi. O ortamda acil hizmetlerini aksatmadan sunma gayreti olan bir dinamizm. Bunu başaran bir ülkeyiz. Bunu başaran bir Sağlık Bakanlığı dinamiğimiz var" ifadesini kullandı.

Bakan Müezzinoğlu, o bölgede hizmet aksatmadan görevlerini yapan sağlık çalışanlarına, gösterdikleri gayret ve mesleğin saygınlığını korumadaki duruşları dolayısıyla teşekkür etti.

(sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Mehmet Müezzinoğlu Anadolu Ajansı Çanakkale Cizre Politika Güncel Haberler

title