Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Asamblesi Genel Kurulu'na Hitap Etti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Asamblesi Genel Kurulu'na hitap etti

Bakan Koca: "Suriye krizine yönelik kayıtsızlık, tepkisizlik ve yok sayma devam ettiği müddetçe, dünya üzerinde hiçbir ülke güvende olamaz. Bu güvenlik risklerinin başında da sağlık alanı gelmektedir"

"Bugün, Türkiye'deki nüfusun yüzde 99'undan fazlası genel sağlık sigortası şemsiyesi altında bulunmaktadır"

ANKARA - Dünya Sağlık Örgütü'nün en üst karar alma organı olan Dünya Sağlık Asamblesi İsviçre'nin Cenevre şehrinde toplandı. DSÖ üyesi ülkelerden Bakan, Bakan Yardımcıları ve üst düzey sağlık yöneticilerini bir araya getiren Asamble, 28 Mayıs'a kadar devam edecek. Asambleye bu yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katılacak ve 21 Mayıs'ta gerçekleştirilecek "Anne Yenidoğan ve Çocuk Sağlığı Ortaklığı Yüksek Düzeyli Brifingi" vesilesiyle katılımcılara hitap edecek.

Asamblenin açılış gününde Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Türkiye'yi temsilen Genel Kurul'a hitap etti. Bakan Koca, bu yılki ana teması "Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı" olan Asamble'deki konuşmasında şunları kaydetti:

"Bizim görevimiz ülkelerimizde kırılgan ve dezavantajlı durumda olanları düşünerek denge ve hakkaniyeti rehber edinmektir. Zira sağlık herkesin hakkıdır. Sağlık sistemleri ise kalite, erişilebilirlik ve ödeme gücü açısından herkesin eşit bir şekilde bu hakka sahip olabilmesini hedeflemelidir.

Bu anlayış temelinde, ülkemiz 2002 yılından beri başarılı bir sağlık sistemi reformu uygulamaktadır. Herkesin ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerine erişimi sağlamak amacıyla, erişim prosedürlerini basitleştirdik ve vatandaşlarımız için sağlık harcamalarını artırdık. Bugün, Türkiye'deki nüfusun yüzde 99'undan fazlası genel sağlık sigortası şemsiyesi altında bulunmaktadır. Ayrıca vatandaşlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamaması için acil sağlık hizmetlerinin ücretsiz verilmesini sağladık. Kanser tedavisi, organ nakli, yoğun bakım hizmetleri gibi pahalı tedaviler, tamamıyla devletimiz tarafından karşılanmaktadır.

Sağlık sistemleri istikrarlı ve iyi koşullar altında iyi bir şekilde faaliyet gösterir, ancak dayanıklılıklarını en beklenmedik zamanlarda ve zorlayıcı koşullarda gösterirler. 2011 yılında ülkemde yaşanan olay da tam olarak budur. Sayıları halihazırda 4 milyona yaklaşan Suriyeli halkın Türkiye'ye akını ile sağlık sistemimiz ve iş gücümüz bir dayanıklılık testine maruz kalmıştır. Bunun karşısında biz, misafirlerimizi en temel haklardan mahrum bırakmanın ne kendileri ne de bizim vatandaşlarımız için iyi sonuçlar getirmeyeceğinin bilincinde olarak Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı yolunu seçtik.

Suriye krizi, yalnızca sağlık sistemleri için değil; küresel siyaset ve insanlık adına da bir test olmuştur. Bu krize yönelik kayıtsızlık, tepkisizlik ve yok sayma devam ettiği müddetçe, dünya üzerinde hiçbir ülke güvende olamaz. Bu güvenlik risklerinin başında da sağlık alanı gelmektedir.

Bu noktada, DSÖ'nün sağlıkta en yetkili kuruluş olarak yürüttüğü çalışmaları takdir ediyor ve çok önemsiyoruz. DSÖ'nün bu konudaki inisiyatifini artırarak, küresel güçlerle birlikte daha aktif katılımı; çözüm çabalarına yönelik önemli katkı yapacaktır."

Bakan Fahrettin Koca, Asamblenin ilk gününde Irak, Küba, Azerbaycan ve İran Sağlık Bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Koca, zirvenin ikinci gününde ise İspanya, Çekya ve Endonezya Sağlık Bakanları ile görüşecek.