Haberler

Ruhsatlı 'zayıflama Oteli'

Mevzuat değişikliği ardından, Antalya'da Kazım ve Aynur Doğan çiftinin işlettiği Ayka Vital Park Otel, Sağlık Bakanlığı'ndan 'Yataklı Fizik Tedavi Merkezi' ruhsatı alan ilk özel işletme oldu.

Mevzuat değişikliği ardından, Antalya'da Kazım ve Aynur Doğan çiftinin işlettiği Ayka Vital Park Otel, Sağlık Bakanlığı'ndan 'Yataklı Fizik Tedavi Merkezi' ruhsatı alan ilk özel işletme oldu.

İstanbul'da restoran işleten ve 5 yıl önce yaşamını yitiren tanınmış deri sanayicisi Turgut Koşar'ın oğlu 35 yaşındaki Kamil Can Koşar, zayıflamak için geldiği Antalya'daki Ayka Vital Park Otel'de 23 Ekim 2010 tarihinde fenalaşarak yaşamını yitirdi. 143 kilo ağırlığındaki restoran işletmecisi Koşar'ın ailesi, merkezde insanların ilaçlarla zayıflatılmaya çalışıldığını öne sürerek oteli işleten doktor çift Kazım ve Aynur Doğan'dan şikayetçi oldu. Bunun üzerine adli ve idari soruşturma başladı. Sağlık Bakanlığı'ndan gelen müfettişler, Koşar'a yapılan otopside kalp krizi geçirdiği ve bu nedenle öldüğünü, otelin bu konuda kusuru bulunmadığını belirtirken, tamamlanan savcılık soruşturmasında da 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verildi.

İşyeri açma ve işletme ruhsatı bulunan oteldeki ölüm olayı ardından 'sağlıklı yaşam programı' adı altında fizik tedavi ve zayıflama programları uygulayan otel ve tesislerin durumu ele alındı.

Sağlık Bakanlığı'nın buna uygun mevzuatının olmaması nedeniyle sıkıntı ile karşılaşacan işletmeler, yönetmelik hazırlanması ve kendilerine bu yönde ruhsat verilmesi için bakanlığa başvurdu. Mevzuat değişikliğinin geçen yılın son ayında yapılması ile birlikte Antalya'nın Kepez İlçesine bağlı Duacı Köyü'nde yaklaşık 3 yıldan bu yana faaliyet gösteren 'Ayka Vital Park Oteli', Sağlık Bakanlığı'ndan Özel Yataklı Fizik Tedavi Ruhsatı'nı alan ilk işletme oldu.

"RUHSAT ÇOK ÖNEMLİYDİ"

Rehabilitasyon ve fizik tedavi merkezlerinin mevzuat değişikliği sonrası önünün açıldığını belirten Dr. Kazım Doğan, şöyle dedi:

"İşletmemiz ve benzeri yerlerin ruhsat alabilmesi çok önemliydi. Merkezimizde uyguladığımız tedavi şekli, Avrupa'da yıllardan beri özel sağlık merkezleri tarafından yürütülüyor. Bu merkezlerin ülke ekonomisine katkısı da çok fazla. Ülkemizin konumu itibarıyla tedavi ihtiyacı duyan kişiler için daha tercih edilen bir yer olacağını düşünüyorum."

Dr. Kazım Doğan, 2009'da hizmete açılan merkezde o dönem 'Sağlıklı Yaşam Tesisi' olarak hizmet verdiklerini hatırlatırken, "Şu anda Türkiye'nin ilk konaklamalı sağlıklı yaşam tesisiyiz. Kişiye özel rehabilitasyon programlarımız var. İnsanların kaybedilmiş bir takım yaşamsal bozukluklarının yeniden kazanımlarını sağlıyoruz. Eşim, kardiyoloğumuz olarak çalışıyor. Spor hocamız, fizyoterapistimiz, diyetisyenimiz ve hemşirelerimiz var" diye konuştu.

Bu tür tesislerde rehabilitasyonun başarılı olması durumunda devletin sırtına binen yükün azalacağını kaydeden Dr. Kazım Doğan, Türk vatandaşlarının bu tip kuruluşlar için Avrupa'ya gitmek zorunda kaldığını, artık burada çok daha ucuza, yaklaşık üçte bir ücret ödeyerek tedavi olmalarının mümkün olduğunu söyledi.

SPORCULARA ÖZEL PROGRAMLAR

Dünyanın bir çok yerinde müsabakalara hazırlanan sporcuların rehabilitasyon merkezlerinde kamp yaptığını söyleyen Dr. Kazım Doğan, "Ülkemiz sporcuları için de özel programlar sunuyoruz. Diyet uzmanlarımız, kardiyoloğumuz ve ortopedist olarak kişiye özel beslenme ve çalışma programı hazırlıyoruz. Sporcuyu iyi şekilde tanıyarak, uygun bir forma girmesini sağlıyoruz" diye konuştu.

"DÜNYADA 400 MİLYON OBEZ VAR"

İşletmenin bir diğer ortağı Dr. Aynur Doğan ise, emekli olduktan sonra Türkiye'de rehabilitasyon merkezi eksikliğini fark ederek kolları sıvadıklarını söyledi. Sağlık birimlerinde hastaların yeterince bilinçlendirilmeden taburcu edildiğine dikkati çeken Dr. Doğan, şunları söyledi:

"Taburcu olanlar sonrasında ne yiyeceğini, günde kaç metre yürüyeceğini bile planlamadıkları için zorluk çekiyor. Bunun bir açıklık olduğunu hissettiğim için ben kendi alanım olan kardiyak rehabilitasyonu yapayım dedim. Şu an burada çalışmalarımız başladı. Bunun yanında obezit rehabilitasyon yapıyoruz. Şu an dünyada 1.6 milyar dolayında fazla kilolu, 400 milyon civarında obez hasta var. Bizim merkezimizde de obez hastalarımız mevcut. Diyetisyenimizle, ortopedi uzmanımızla, birlikte her hastaya değişik bir kaç yoldan yaklaşarak en uygun tedaviyi uygulamaya çalışıyoruz. Hastanın alması gereken gıdayı bile profesyonelce hazırlıyoruz."

"O GÜNLERİ HATIRLAMAK İSTEMİYORUM"

Ruhsatları olmadığını dönemde meydana gelen ölüm olayı ile sarsıldıklarını ve ölümün sorumlusu olarak gösterildiklerini söyleyen Dr. Aynur Doğan, ruhsat alabilmek için defalarca başvurduklarını anlatırken, "Ölüm olayında hiç bir eksiğimiz yoktu. Ancak suçlu ilan edildik. Olayın ardından Sağlık Bakanlığı incelemeler için bir çok kez müfettiş gönderdi. Yapılan tüm çalışmaları belgeleriyle sunduk. Hiç bir eksiklik olmadığı belirlenerek, 'Tesisin ihmal ve kusuru yoktur' diye rapor tutuldu. Tesisimizle ilgili herhangi bir dava da açılmadı. Ancak bu olay benim hayatımda en çok üzüldüğüm olaydır" diye konuştu.

OTELDE KALAN MÜŞTERİLER

Bel fıtığı şikayeti ile Almanya'dan gelen ve 4 haftadır otelde kalan Dr. Şahin Dölek, Almanya'da 35 yıl muayenehane yönettiğini, çene ortopedisti olduğunu anlatırken, "Çok işim vardı ve çok strese girdim. Kan değerlerim bozuldu. Bel fıtığı başladı. Mecburen oradaki rehabilitasyon merkezlerine gittim. Ancak, hiç memnun değildim. Sonra burayı buldum. Bel fıtığım düzeldi. Kan değerlerim normale geldi. Diyetisyenim bana özel yemekler hazırlıyor. Bu tip merkezlerin açılması Türkiye için çok önemli" dedi.

Aşırı kiloları için rehabilitasyon merkezine gelen 195 kilo ağırlığındaki 18 yaşındaki İlkcan Şimşek ise, 4 ay gibi kısa bir sürede 48 kilo vererek 147 kiloya indiğini söyledi. Tesise daha sağlıklı bir yaşama kavuşmak için geldiğini söyleyen Şimşek, "Sıkı bir diyet ortamına girmedim. Gün içinde çeşitli sporlar ve yürüyüş yapıyorum. Buradan ayrıldıktan sonra da öğrendiğim gibi yaşamaya devam edip kilo vermeye devam edeceğim" dedi. 5 günden bu yana rehabilitasyon merkezine geldiğini söyleyen 46 yaşındaki Müdin Tunç ise, bir trafik kazası sonucunda boyunlukla yaşamak zorunda kaldığını belirterek "Boynumu kullanamıyordum. Vücutta zayıflama oldu. Burayı, dostlarımızdan öğrendim. 5 gün içinde boyunluğumu bıraktım. Suda egzersizler ve yürüyüş yapıyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Tedavim 1 ay sürecek" dedi. - Antalya

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Sağlık Bakanlığı Aynur Doğan Türkiye Antalya Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title