Rize - 2Dp Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'dan Hükümete Eleştiri

YARGIYI SİYASETİN EMRİNE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR

DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, hükümetin anayasa değişikliği ile yargıyı ele geçirmeyi amaçladığını belirterek, "Hükümet, yargıyı siyaset kurumunun emrine sokmaya çalışıyor" dedi.

Yılmaz, partisinin Pazar ilçe teşkilatının düzenlediği toplantıda konuştu. Partiyle ilgili gelişmelere değindikten sonra sözü Anayasa değişikliğine getiren Yılmaz, buna kesinlikle karşı olduğunu ifade etti. Anayasa değişikliklerinin şimdiye kadar hep uzlaşı ile yapıldığını anlatan Yılmaz, bir partinin mecliste sahip olduğu çoğunluğa dayanarak Anayasa değişikliğini millete dayatmasının yanlış olduğunu kaydetti.

RÜŞVET MADDELERİ

Geçirilmek istenilen yargıyla ilgili maddelere işaret eden Mesut Yılmaz, "Adalet mekanizması ile Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştirmek, oradaki üyeliklere kendi partililerini getirmek istiyorlar. Aslında ayrı ayrı maddeler oylansa o maddelerin millet tarafından kabul görmeyeceğini bildikleri için, rüşvet babında diğer maddeleri bunların yanına katmışlardır. Onların hepsi dolgu maddeleridir. Rüşvet, bu iktidarın Türk siyasetine getirdiği bir hastalıktır. Nasıl seçimlerde millete gıda ve kömür gibi malzemeler dağıtıp oy almışlarsa, bu Anayasa değişikliği maddelerini de geçirmek için rüşvet olarak bazı iyi maddeler koymuşlardır" dedi.

Yargının devletin en önemli kurumu olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bu hükümet yargıya müdahale etmekte, siyaset kurumunun emrine sokmaya çalışmaktadır" dedi. Bunun için her türlü baskının yapıldığını, insanların telefonlarının dinlenip tuzaklar kurulduğuna dikkat çeken Yılmaz şunları söyledi:

AKP'NİN YARGISI MI OLSUN?

"İnsanlar, ifadeleri bile alınmadan, Pazarlı hemşerimiz Mehmet Haberal'ın olduğu gibi, 1.5 yıl neden suçlandıklarını dahi bilmeden hapiste tutulmaktadırlar. Tüm bu kanunsuzluklara Anayasa değişikliği ile bir kılıf getirmeye ve bunu daimi hale getirmeyi hedeflemektedirler. Bu Anayasa değişikliği ile ilgili cevaplayacağınız bir tek soru vardır. Yargı bağımsız mı olsun, yoksa AKP'nin yargısı mı olsun? Hakim ve savcılar AKP tarafından mı tayin edilsin, yoksa şimdiye kadar olduğu gibi Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından mı? Nasıl devletin bütün kurumlarına kendilerine yakın insanları doldurmuşlarsa, yargıyı da kendi taraftarlarından oluşturmaya çalışmaktadırlar.

Meclisin çoğunluğunu elinde tutan, yürütmeyi tamamen kendi kadroları ile dolduran, Cumhurbaşkanını tayin eden, bütün özerk kurumları kendi adamları ile dolduran bir Başbakan eğer bir de yargıya hakim olursa, onu bir daha tutmak mümkün değildir. O zaman Türkiye Castro'nun Küba'sı gibi, Venezüela'nın Hugo Chavez'i, Putin'in Rusya'sı gibi demokrasinin tamamen dışından bir ülke haline gelir. Bunu önlememiz lazım. Demokrasi yaşandığında değeri yeteri kadar anlaşılmayan, ama kaybettiğiniz zaman kıymeti daha iyi anlayacağınız bir rejimdir. Tıpkı elektrik gibi, normal yandığı zaman ne kadar değerli olduğunu fark etmezsiniz. Ama olmadığı zaman kıymeti daha iyi anlaşılır."

Mesut Yılmaz, "Bu sabah bizim orada sular akmadı. Ben susuz yaşamayı unutmuştum. İlk defa olarak susuz yaşamanın ne demek olduğunu gördüm. Sabah duş yapamadım, cenaze namazına gidecektik abdest alamadık. Suyun ne kadar önemli olduğunu bugün fark ettim" diyerek sözlerini noktaladı.

Haberler