Haberler

REF Konferansı'nda Türkiye'de şirket dinamikleri ve istihdam oluşumu ele alındı

Güncelleme:

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Sabancı Üniversitesi tarafından kurulan Rekabet Forumu (REF) Konferansları kapsamında, " Türkiye'de Şirket Dinamikleri ve Yeni İstihdam Oluşumu" temasıyla online bir seminer (webinar) düzenlendi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır Balkır, ikincisi düzenlenen webinarın açılışında yaptığı konuşmada, son dönemlerde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde istihdam dinamikleri üzerinde gittikçe artan bir ilgi olduğunu söyledi.

Yeni istihdam oluşturmanın şartları ve şirket dinamiklerinin istihdama etkilerinin hem akademik literatürde hem de pratikte oldukça dikkati çekici konular olduğunu vurgulayan Balkır, "Bu durumu 3 temel nedene bağlayabiliriz ve bunlar çerçevesinde değerlendirebiliriz. Bunlardan birincisi, hiç kuşkusuz iş yapma alışkanlıklarımızı, iş yapış biçimlerimizi ve hatta işlerimizi derinden etkileyen 4. Sanayi Devrimi, bir başka deyişle Sanayi 4.0." dedi.

Sanayi 4.0'ın getirdiği paradigma değişliklerinin artan otomasyona karşı mevcut istihdamın korunmasına ve insan onuruna yaraşır yeni istihdamların oluşturulmasına kafa yorulması gerektiğini ortaya koyduğunu belirten Balkır, "Bu süreçte bazı işlerin ortadan kalkması, buna karşın yeni işlerin ve yeni beceri setlerinin oluşmasıyla istihdam ve buna bağlı olarak eğitim politikalarının da yeniden şekillendiğine hep birlikte tanıklık ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kovid-19'la şirket dinamikleri ve bunun istihdama etkisi yeniden sorgulandı"

Bahadır Balkır, yeni istihdam oluşturmanın şartlarının ve şirket dinamiklerinin istihdama etkilerinin hem akademik literatürde hem de pratikte öne çıkmasının ikinci nedeninin de son dönemin en önemli sorunlarından olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını olduğunu vurguladı.

Kovid-19'un neden olduğu sosyal ve ekonomik sarsıntıyla şirket dinamiklerinin ve bu dinamiklerin istihdama etkisinin yeniden sorgulandığını belirten Balkır, şunları kaydetti:

"Bu süreçte istihdamı korumak için kamu ve özel sektör çok değerli tedbirler hayata geçirmiş olsalar da Kovid-19 salgınının devam etmesi durumunda istihdam yaratmak için atılacak adımların vakitlice düşünülmesinin çok gerekli, hatta şart olduğunu görüyoruz.

Son ve üçüncü neden ise değeri her geçen gün artan veri ve verinin demokratikleşmesi olarak açıklanabilir. Değişen ve gelişen bir dünyada istihdam yaratmada öncü rol üstlenen şirketler ve istihdam arsasındaki ilişkiyi anlamak çok değerli ve önemli."

Kovid-19 sürecinin ve şirket dinamiklerini istihdama etkileri konuşuldu

Akademisyenler de Türkiye'de istihdamı hangi şirketlerin sağladığına dair yaptıkları bir çalışmanın bulgularını paylaştı.

Prof. Dr. Ümit Özlale, iş gücü istatistiklerinde sadece işsizlik oranlarına odaklanılmaması gerektiğini vurgulayarak, "İş gücüne katılım oranındaki düşmeye, istihdam oranındaki azalmaya ve özellikle iş gücüne dahil edilmeyen kesim arasında yer alan ümidini kaybetmiş ya da iş aramayıp çalışmaya hazır olan kişilere bakmakta fayda var." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin 4. Sanayi Devrimi dışında kalma lüksü olmadığını belirten Özlale, üretim teknolojilerinin üretim yapılarının giderek daha fazla sermaye yoğun olmasının, teknolojinin daha fazla kullanılıp özellikle niteliği olmayan iş gücü ihtiyacının azalmasının gelecek dönemde Türkiye için bekledikleri olgulardan olduğunu sözlerine ekledi.

Dr. Beyza Polat da söz konusu çalışmaya ilişkin sunumunda, Türkiye'de firmaların önemli bir kısmının mikro ve küçük ölçekli firmalardan oluştuğunu hatırlatarak, "Türkiye'de KOBİ'ler olarak tanımladığımız grup, firmaların yaklaşık yüzde 98'ini oluşturuyor. KOBİ'lerin istihdamın yüzde 55'ini sağladığını görüyoruz. Dolayısıyla KOBİ'ler, Türkiye'de önemli bir rolü olan ölçek gurubunda yer alıyor." diye konuştu.

Prof. Dr. Haluk Levent de şirket dinamiklerinin istihdam oluşumuna etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Karşı karşıya kalınan sorunların sadece Kovid-19'dan kaynaklanmadığını belirten Levent, şunları kaydetti:

"Kovid-19 salgını, gelmekte olanın gelişini biraz hızlandırdı, yoğunluğunu da artırdı. Dolayısıyla aslında alttan gelen bir dalga vardı. Bu dalga Endüstri 4.0. Bunun yarattığı bu büyük dönüşüm; üretim sürecini, iş yapma tarzını değiştirdiği için kalıcı ve bugüne kadar bizim yaşam dilimimizde görmeye alışık olduğumuz krizlerden daha farklı bir krizle karşı karşıya kalmamıza neden oldu. En son 2001 krizinde ve diğer krizlerde büyük bir şok yaşıyorduk. Bu şok finansal olabiliyordu. Kamudan kaynaklanan bir şok olabiliyordu ama belli bir süre içerisinde ki görece çok kısa bir süre içerisinde bu şokun nedenlerinin ortadan kaldırılmasıyla ve disiplinle epeyce bir maliyet ödeyerek yine bir rotaya girmemiz mümkün oluyordu. 2009 sonrasında giderek derinleşen kalıcı ve büyük problemlerle karşı karşıya kalmaya başladık. Bu durum esas itibarıyla iş gücü piyasasında büyük bir türbülans yarattı. Bunun teknolojik gelişmeden ve otomasyon sürecinin üretim sürecini radikal olarak değiştirmesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz."

Kaynak: AA / Güncel

Sabancı Üniversitesi Türkiye Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title