Rakibimiz Beşiktaş

"Başarıya aç bir takımız ve G.Saray için güneş doğmak üzere. Aramızda daha UEFA Kupası heyecanını yaşamamış arkadaşlar var. Gençlerin hırsı bizim tecrübemizle birleşince iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum."

ÜMİT Karan’ın özelliğine sahip golcü sayısı bırakın Türkiye’de dünyada bile parmakla gösterilecek kadar azdır. Hava hakimiyeti olan, her iki ayağını da kullanarak jeneriklere girecek derecede güzel goller atan... Ancak o güzel golleri atan adam zaman zaman tartışmaların da içerisinde buldu kendisini. Zaman geldi G.Saray’da yedek kaldı, en formda olduğu dönemlerde bile A Milli Takım’a çağrılmadı... Yine de Süper Lig’in en çok korkulan golcüsü olma özelliğini kaybetmedi.

Kalli’nin gelişiyle birlikte yeni bir döneme giden G.Saray’ın vazgeçilmezi olan Ümit’le Süper Lig’deki şampiyonluk yarışını, G.Saray’ı, Lincoln’ü, Milli Takımı ve Türk futbolunu konuştuk. Sorularımıza tüm içtenliği ile yanıt verdi. Ve ortaya keyifle okunacak bir röportaj çıktı.

"Şampiyon olacağımıza ve Türkiye Kupası’nı kazanacağımıza inanıyorum" diyen Ümit, şöyle devam etti: "Bu sene en çok beğenilen takım olabiliriz ama en çok da eleştiri alan takım biziz. Rakiplerimiz çok fazla heveslenmese iyi olur. Beşiktaş iyi bir takım kurdu ve geniş bir kadroları var. F.Bahçe’den daha iyi bir kadroya sahipler. Bunu zaman da gösterecektir. Bana göre şampiyonluktaki tek rakibimiz Beşiktaş’tır.

Ben hiçbir zaman geriye bakmam. Başarıya aç bir takımız ve G.Saray için güneş doğmak üzere. Güzel bir ortam var, küçüğünde büyüğüne... Çok yeni futbolcular olduğu için aramızda daha hiç UEFA heyecanını yaşamamış arkadaşlar var. Bu da onlarla birlikte takımı da başarıya aç hissine sokuyor. Onların motivasyonu bizi de ateşliyor. Gençlerin hırsı bizim tecrübemizle birleşince iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.

Tromsö hezimetini unutmadık. Bu, G.Saray’ın başına 100 yılda bir gelir. Bence önümüzde daha 97 senelik bir zaman var. Kesinlikle Sion’u geçeriz.

G.Saray her zaman iyi bir turnuva takımıdır. Gruptan çıkacağımızı da düşünüyorum. Hem iyi oynayıp, hem de şansınız da yaver gittiği zaman neden kupanın sonuna kadar gitmeyelim ki? Her şey olabilir.

Gol krallığı sevincini yaşamak istiyorum

Gol kralı olmayı tabii ki çok istiyorum. Geçen sene hedefim değildi. Çünkü çok ağır bi sakatlıktan çıkmıştım ve ilk 6-7 hafta zaten oynayamadım. Buna rağmen 18 gol attım. Ondan önceki sene olamadım ve 8 hafta kala önde giderken Nobre’nin darbesiyle sakatlandım ve tacımı kaptırdım. Bu sezon gol kralı olmak ve bu duyguyu yaşamak istiyorum. Mutluyum, huzurluyum ve gol krallığı sevincini yaşayacağıma inanıyorum. Milli Takım’da niye olmadığımı soruyorlar. ’Bu, bir tercih meselesidir’ deyip geçiyorum. Bu konuda fazla konuşmak ve yorum yapmak istemiyorum.

G.Saray, rakiplerine göre kombine satışlarında geri kaldı. Bu doğru. Nedeni, stadımızın küçük olması. Bir de cezamız nedeniyle maçlarımızı seyircisiz oynuyoruz. Şükrü Saracoğlu Stadı tabii ki ambians açısından çok daha iyi. Ama bizim Ali Sami Yen çok eski bir stat. Bunu kabul etmek lazım. Seyrantepe Stadı’na az kaldı. O statta oynamayı çok istiyorum.

Necati’yi iyi anlıyorum

Necati önemli gollere imza atmış, iyi bir futbolcu. Geçen yıl şanssız bir sezon yaşadı ve sakatlandı. Tıpkı benim gibi o da Ankaraspor’a kiralık gitti. Onun nasıl bir duygu içerisinde olduğunu, kırgınlığını anlayabiliyorum. Çünkü aynı şeyler benim de başıma geldi.

Bana göre Mondragon’un gitmesi takım açısından bir kayıp değil. Çünkü Orkun ve Aykut iyi kaleciler. Kalede sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Türkiye’ye gelecek yabancılar kaliteli olmalı. Çünkü orta düzeyde gelen futbolcu yetenekli Türk gençlerinin önünü kesiyor.Türkiye’deki gençleri düşünmeliyiz.

Carlos’un performansı hakkında yorum yapamam. Ancak, isim olarak Türkiye için reklam açısından önemli bir transfer. Sadece Roberto Carlos’un ismine takılmamak gerekir. Türkiye’ye gerçekten iyi futbolcular geldi.

Gerets bence iyi bir teknik direktördü. İki yıl önce bizi rekor puanla şampiyon yapmıştı. Geçen sene formumuz biraz düşüktü. Ben, Gerets’i severdim. Gönderilmesi, tamamen yönetimin tasarrufuyla oldu."

Fener’le görüştüm ama teklif uçuk değildi

Görüşmeler menajerim aracılığıyla yapıldı. Ben, hiçbir Fenerbahçe yöneticisiy

le bir araya gelip, aynı masaya oturmadım.

SEZON başında sadece F.Bahçe değil, başka kulüplerden de resmi teklif aldım. Görüşmeler menajerim aracılığıylaydı. Ben, hiçbir F.Bahçe yöneticisiyle aynı masaya oturmadım. Bana kimse fikrimi sormadı. Kimseye de hesap vermek zorunda değilim. Bugüne kadar benim ağzımdan, ’Fener’e gideceğim. Orada oynamak istiyorum’ diye bir laf çıktı mı? Bunu iddia edenlerle her zaman her yerde yüzleşirim.

Ben, F.Bahçe’nin teklifine sıcak bakmadım. Fener laflarından da sıkıldım. Bu teklifin paramı artırmak için yapıldığı iddia edildi. Bu spekülasyonlar çok ayıp ve terbiyesizce. Bazıları belden aşağıya vurmayı ve ucuz iş yapmayı çok seviyorlar. Mukavelemden mutluyum ve Fener’den teklif edilen rakam çok uçuk değildi. Ezeli rakiplerinizin ve başka büyük kulüplerin istemesi, ne kadar kaliteli olduğunuzu gösterir. Diğer takımlardan teklif almak hem gurur veriyor, hem de daha çok çalışmama sebep oluyor. G.Saray’dan ayrılmazdım. 6 senedir ekmeğini yediğim G.Saray’a ihanet edip, kaçmazdım. Gitmiyorum, buradayım ve burada kalacağım.

Lincoln’ün geleceğine biz bile inanmadık

"Schalke’den ayrılacağını biliyorduk. Ancak, G.Saray’a geleceğini tahmin etmiyorduk. Yönetimimiz onu alarak büyük bir iş başardı."

LİNCOLN gibi bir futbolcuyu yıllardır bekliyorduk. Ben, onun Schalke’de sorunlar yaşadığını biliyordum. Son 2 sezon kaçan şampiyonluklardan sonra Almanya’da fatura hep ona çıkıyordu. Ayrılabileceği aklıma geliyordu ama, G.Saray’a geleceğini tahmin etmiyorduk. ’Bitti’ denildiğinde, biz bile inanamadık. Yönetimimizi tebrik ediyorum. Bence çok büyük bir transfer yaptılar. Onunla yan yana sadece 3 maç oynadık. Buna rağmen çok iyi anlaşıyoruz. Bu yıla kadar F.Bahçe’nin yabancıları bizden daha iyiydi. Ancak bu sezon iyi bir kadromuz oldu. Dengeyi kurduk, hatta onları geride bıraktık. Alex de iyi bir futbolcu. Ancak ben Lincoln’ü daha çok beğeniyorum. O, sahaya çıktığı zaman farkını belli ediyor. 3 hafta sonra seyircimizle buluştuğumuz zaman gerçek gücümüzü ortaya koyarız.

Ne sorunu, Hakan’la birlikte tatil yaptık

HEP Hakan Şükür’le aramda sorun olduğu söyleniyor. Zamanında böyle küçük sorunlar yaşandı ama artık o dönemi geride bıraktık. Onunla çok iyi anlaşıyorum. Hatta bu yıl Antalya’da aynı otelde kalıp, birlikte tatil yaptık. Hakan’ın Tanju’nun rekorunu kırması beni çok sevindirdi. Çünkü o, bunu çok istiyordu. Benim o hedefe ulaşmam imkansız. Çünkü, hala 130’larda geziyorum. Hakan’la beni çok gol kaçırıyoruz diye eleştiriyorlar. Doğrudur, ancak futbolda pozisyona girmek de önemlidir. Çok pozisyona giriyor ve hemen hemen her maçta gol atıyoruz.

Kalli çok disiplinli istersen dinleme!

YENİ teknik direktörümüz Kalli çok disiplinli. Herkes onu dinliyor. İstersen dinleme! Çok yeni bir takımız. Futbolcuları dinleyerek belli bir noktaya gelmeye çalışıyor. Hepimizin fikrini soruyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor.

Kalli oyun sistemini değiştirdi. Daha çok koşan ve mücadele eden bir futbolcu istiyor. Onun için gol atmak değil, asist yapmak çok daha önemlidir. Bizi baştan eğitiyor. Kadroya çok genç oyuncular kattı. Takımın yüzde 60’ı değişti. Atak futbolu seviyor ve dinamik bir takım olmamız için çalışıyor. Kalli, herkesin özlediği, istediği G.Saray’ı izlettirecek. Şu anda tek eksiğimiz seyircimiz. Onlar da aramıza katılınca daha keyifli maçlar çıkaracağız.

Bu yük Arda’ya ağır geldi

"Genç yaşta hem G.Saray, hem de A Milli

Takım’ın yükünü taşımak 17 yaşındaki birisi için de hiç de kolay değil."

ARDA, özel yaşantısı nedeniyle çok eleştirildi. Ben de bu yollardan geçtim. Bu, onun için hiç kolay olmadı. Daha bir yıl önce Vestel Manisa’da kiralık oynuyordu. Oradan G.Saray’a döndü. Bu, öyle bir dönüş ki, zannedersin ki, yeniden Manisa’ya dönecek ya da kiralık gidecek.

Hiç kimsenin hesabında yokken Arda diye bir futolcu çıkıyor

ortaya. Hakikaten çok iyi bir sezon geçiriyor. Türkiye’de yeni bir yıldız adayı olarak çıkıyor ortaya. Genç yaşta hem G.Saray’ın hem de A Milli Takım’ın yükünü taşımak zorunda kaldı. Tabii ki, bunlar 17-18 yaşında bir futbolcunun taşıyacağı bir yük değil. Ben, bu yükün Arda’ya ağır geldiğini düşünüyorum. Ben, bu yaşadıklarından iyi bir ders çıkardığını düşünüyorum.

Haberler