TÜM KATEGORİLER
Prof. Dr. Hilmi Demir: "FETÖ ile mücadele uzun soluklu bir mücadele"
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ortadoğu ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü (TEPAV OAS) Direktörü Prof. Dr.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ortadoğu ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü (TEPAV OAS) Direktörü Prof. Dr. Hilmi Demir, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin uzun soluklu bir mücadele olacağını belirterek, "FETÖ 50 yılda buralara geldi, mücadelenin de bir 50 yıl alacağını düşünebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz Derneğinden yapılan açıklamaya göre, derneğin YouTube kanalından canlı yayımlanan "Hafızanda Ne Var?/Harbi Konuşmalar" programına katılan Demir, FETÖ'nün yapısını, Türkiye ve dünyadaki kült hareketlerin ortak özelliğini ve örgüt ile mücadelede yapılması gerekenleri anlattı.
Moderatörlüğünü Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve 15 Temmuz Derneği Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Köse'nin yaptığı programda Demir, FETÖ'nün 17-25 Aralık sürecinden önce kendisini lağvedip farklı cemaat ve örgütlere sızdığını aktardı.
Demir, cemaatlerin kendi içlerinde kültleştikleri zaman hesap verilebilirliğin azaldığını ve her kült grupta karizmatik bir dini liderin olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Elbette karizmatik olmak yetmiyor. Bu liderler beşeri özelliklerden soyutlanıp tamamen Tanrı'nın güdümünde lanse ediliyor. Tıpkı FETÖ'de olduğu gibi. Prizma kitabının girişinde 'Bana bunlar yukarıdan geliyor ben sadece prizmayım.' diyor. Bunun dışında kült hareketlerde mehdilik söylemi, sır ve günah çokça kullanılır. Bu yapılar üyelerinden mutlaka maddi bir şey ister. Maskülen ve militarist bir söylem hakimdir."
"PKK'lılar ile FETÖ'cüler aynı araçtaydı"
Türkiye'nin, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'nün silahlı katmanlarıyla mücadelede iyi gittiğini ifade eden Hilmi Demir, örgütün ideolojisiyle mücadelede henüz yeterince yol alınamadığını aktardı.
Aynı durumun PKK ile mücadelede de geçerli olduğunu belirten Demir, örgütte psikolojik direncin kırılması için sosyal, psikolojik ve interdisipliner bir bakış açısı geliştirilmesi gerektiğini anlattı.
17-25 Aralık sürecinden önce örgütün kendini lağvetmeye başladığını ve farklı gruplara sızdığını ifade eden Demir, şunları aktardı:
"DEAŞ ile ilgili saha araştırması yaparken FETÖ'cülerle karşılaştım. FETÖ kendisini farklı grupların içine sızarak klonladı. Bugün sadece bildiğimiz cemaat yapılarında değil, Türkiye'de bulunan terör örgütlerinde de FETÖ ile karşılaşırsınız. DEAŞ'ın, PKK'nın içinde varlar. Geçenlerde yurt dışına kaçmaya çalışan teröristler yakalandı. PKK'lılar ile FETÖ'cüler aynı araçtaydı. FETÖ her türlü terör örgütünün ve cemaatin içinde olabilir. Yanı başımızda olabilir. FETÖ ile mücadele uzun soluklu bir mücadele. FETÖ 50 yılda buralara geldi, mücadelenin de bir 50 yıl alacağını düşünebiliriz."
