TÜM KATEGORİLER
TBMM Genel Kurulu
AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına ilişkin, "Saldırganları himaye edenler, rezaletlere göz yumanlar elbet bir gün aynı alçaklığa kendileri de maruz kalacaklardır.
Ak Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına ilişkin, "Saldırganları himaye edenler, rezaletlere göz yumanlar elbet bir gün aynı alçaklığa kendileri de maruz kalacaklardır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, gündem dışı konuşmalardan sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.
İYİ Parti adına söz alan Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'in yakıldığını anımsatarak, eylemi gerçekleştiren kişiye herhangi bir yaptırım uygulanmamasını kınadıklarını söyledi.
İnanç ve değerlere saldırmanın demokrasi ve hürriyetle bağdaşmadığını dile getiren Çulhaoğlu, İsveç yetkili makamlarının Türk Büyükelçiliği önünde gerçekleştirilen çirkin eyleme tepki göstermesi gerektiğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in dün "Hane sayısı 10'un üzerinde olan tüm köy okullarını üç ay içerisinde açacağız. Sadece anaokulu ve ilkokulu değil, köylerde halk eğitim merkezlerini de açacağız." ifadelerini kullandığını anımsatan Çulhaoğlu, "20 yıllık bir gecikmeyle de olsa İYİ Parti'nin projesini faaliyete geçirmenizi yine olumlu karşılıyoruz. Bizim derdimiz 'Siz yaptınız, biz yaptık' değildir. İYİ Partinin projeleri miri maldır; feyz alın, kullanın." dedi.
"İslam inancı ve insanlığa karşı ırkçı bir nefret suçudur"
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasının akıl ve vicdanla asla açıklanamayacağını, bu eylemin İslam inancı ve insanlığa karşı ırkçı bir nefret suçu olduğunu söyledi.
İsveç hükümetinin din ve vicdan hürriyetini hedef alan bu nefret suçunu ifade özgürlüğü olarak nitelendirmesini de skandal olarak değerlendiren Bülbül, şunları kaydetti:
"Şüphesiz, inanıyor ve iman ediyoruz ki din Allah'ındır ve Kur'an-ı Kerim de yalnızca bir kağıt parçasından ibaret değildir. Kur'an-ı yakan, onun mukaddesatının yakmakla biteceğini düşünen gafiller unutmamalıdırlar ki Kur'an-ı Kerim bir güneştir, mushaflar onun ışığını yansıtan aynalara benzer; aynaları kırarak güneşi yok etmek nasıl mümkün değilse mushafları yakarak Kur'an'ı yok etmek de asla mümkün olamayacaktır. Yüce Allah'tan dileğimiz, Kur'an-ı Kerim'e ve İslam'a saldıranlardan hesap sorulmasına aziz Türk milletini ve bizleri memur kılmasıdır."
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç ise bugün Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyelerinin kendilerini ziyaret ederek, genç meslektaşlarının ücret ve istihdam sorunlarını aktardıklarını söyledi.
Maden mühendisi emekçilerinin sorunlarının uzun çalışma saatleri, mevsimlik çalışma koşulları; düşük ücretle ve ücreti de zamanında ya da hiç alamadan çalışmak ve SGK priminin gerçek ücret üzerinden ödenmemesi olduğunu aktaran Oluç, "Zaten düşük ücretlerle çalışan maden mühendislerinin emeğine, alın terine karşılık SGK primlerinin kesilmesi elbette ki kabul edilemez. Maden Mühendisleri Odasının mücadelesini bu anlamda destekliyoruz, dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha söylüyoruz." ifadelerini kullandı.
Sorunları oy kaygısıyla zamana yayma milletin derdini düşünmemektir"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'in, milletin sorunlarını çözme yeri olduğunu belirterek, "Sorunları öteleme, oy kaygısıyla zamana yayma gibi Ali Cengiz oyunları milletin derdini düşünmemektir. 1 Ekim 2022 tarihinden bu yana 'EYT'yi Meclise getireceğiz' dediler, her hafta, her ay öteleniyor." dedi.
Emeklilerin maaş farklarının da halen yatırılmadığını aktaran Altay, "Milletin umuduyla oynamak milletin vekillerine yakışmaz. Milletin vekillerine ayakkabı yalamak da hiç yakışmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına gölge düşürecek tavır ve tutumlardan bütün milletvekillerinin özenle sakınması gerekir." görüşünü savundu.
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını eleştirilen Altay, "Bu eylem bir nefret suçudur, insanlık suçudur. İnsanların kutsalına dil uzatmak, kutsal kitabını yakmak barbarlıktır, şerefsizliktir, alçaklıktır. İsveç faşizme kol kanat germektedir. Faşizme alan açanlar, bir gün faşizmin alçak yüzüyle mutlaka yüzleşirler. Bu tür gayriinsani eylemlere yol verenler bir gün kendi silahlarıyla vurulurlar. İsveç yönetimini bu hadsizlik, bu saygısızlık karşısında hem Türkiye'den hem bütün Müslüman aleminden özür dilemeye davet ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Düşünce özgürlüğü; nefret suçu işleme özgürlüğü değildir"
Ak Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını ve İngiliz The Economist dergisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan manşetini eleştirdi.
Manşeti "En hafif tabiriyle bir medya rezaleti" olarak değerlendiren Tunç, "Son günlerde kutsallarımıza ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Avrupa ülkelerinde gerçekleşen rezaletleri şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Kutsallarımıza saldırmak, cadde ve sokaklarını teröristlere emanet etmek rezaletlerinin ve alçaklıklarının son örnekleridir. Düşünce ve ifade özgürlüğü; hakaret etme, nefret suçu işleme, terör propagandası yapabilme özgürlüğü değildir. Saldırganları himaye edenler, rezaletlere göz yumanlar elbet bir gün aynı alçaklığa kendileri de maruz kalacaklardır." ifadelerini kullandı.
EYT düzenlemesine de değinen Tunç, "İlk etapta yaklaşık 2 milyon 250 bin, sonraki süreçte 4 milyon 800 bin vatandaşımızın yararlanacağı emeklilikte yaşa takılanlar yani EYT düzenlemesiyle ilgili teknik çalışmaların tamamlanmasının ardından hızlı bir şekilde yasalaştırmayı, AK Parti'nin devraldığı bu meseleyi de çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz." bilgisini verdi.
Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası yeni müjdeleri vatandaşlarla paylaştığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, vergi daireleri, gümrük müdürlükleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, belediyeler, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları gibi kurumlarımızın kamu alacaklarını yeniden yapılandıran bir kanun teklifi için çalışmalara başladık. Bu teklifle vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin vergi ve prim yükümlülükleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarımıza olan borçlarının gecikme cezalarını kaldıracağız. Yapacağımız düzenlemeyle tüm bu borçları belirli bir oranla güncelleme ve taksitle ödeme imkanı getiriyoruz; davalı vergi ve prim dosyalarında da taraflara ihtilafları sonlandırma fırsatı veriyoruz. Teklifle matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesini de hedefliyoruz. Yine, KYK borçlarıyla ilgili olarak yeniden yapılandırma imkanı getiriyoruz. Yine, 2 bin liranın altındaki vergi borçlarıyla ilgili olarak bu borçların tahsilinden vazgeçen ve trafik ceza puanlarının silinmesiyle ilgili olarak 2,5 milyon sürücümüzün ceza puanının silinmesini öngören ve 10 bine yakın ehliyetin iadesini sağlayan kanun teklifimizin hazırlıkları devam ediyor."
Genel Kurul'da, Yeni Konut Finansman Programı'na ilişkin Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.
