2026 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulunda
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, "2026 yılını ülkemiz için bir 'reform yılı' olarak geçirmekte kararlıyız. Eş zamanlı, çok alanlı 'Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı hazırladık.
Ak Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, "2026 yılını ülkemiz için bir 'reform yılı' olarak geçirmekte kararlıyız. Eş zamanlı, çok alanlı 'Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı hazırladık. Milletimizle buluşturacağız, buluşturuyoruz. Bu reformlar, ekonomik dönüşümden, yeşil ve dijital dönüşüme, sosyal politikalardan, yargı ve temel haklara, sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, her alanda büyük bir dönüşümü sağlayacaktır." dedi.
Ala, TBMM Genel Kurulunda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde yaptığı konuşmada, bütçenin memlekete ve millete hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Ak Parti hükümetlerinin, 24'üncü bütçesini Mecliste görüşme imkanı veren millete şükranlarını sunduklarını belirten Ala, İstanbul Çekmeköy'de bir adrese düzenlenen uyuşturucu operasyonu sırasında açılan ateş sonucu şehit olan özel harekat polisi Emre Albayrak'a Allah'tan rahmet, ailesine ve millete başsağlığı diledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütçe görüşmeleri sırasında Genel Kurulda bulunmamasına yönelik sözlerini hatırlatan Ala, "Sayın Özel burada konuşurken, Sayın Cumhurbaşkanımız, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Türkiye'ye resmi ziyareti vesilesiyle, Türkiye için anlaşmalar imzalıyordu. Burada Cumhurbaşkanı Yardımcımız da gayet hakkıyla kendisini temsil ediyor ve bütçe sunumunu gerçekleştirdi." ifadesini kullandı.
"Gazze'de uluslararası kuruluşlar iflas etti"
Ala, dünyanın çeşitli bölgelerinde sıcak çatışmaların ve bölgesel savaşların devam ettiğinin altını çizerek, "Önümüzdeki dönemde bu risklerin artarak devam edeceği öngörülmektedir. Avrupa'da, aşırı akımların yükselişi ve artan yabancı düşmanlığı, siyasal istikrarsızlıkları giderek daha görünür hale getirmektedir. Böyle bir çağda, belirsizliğin artık bir kural haline geldiği, uluslararası hukukun, masum insanların acılarının enkazı altında kaldığı bir dönemde, bir devlet için en büyük hazine, devlet aklıdır, öngörüdür, dirayettir ve en önemlisi de kararlı bir siyasi liderliktir. Türkiye, bugün bu niteliklere sahip, bölgesel güç ve küresel aktör olarak, etrafındaki ateş çemberine rağmen, bir güven ve istikrar adası olarak yoluna devam etmektedir." diye konuştu.
İktidara geldikleri, 3 Kasım 2002'den beri, AK Parti olarak pozitif, insani ve erdemli bir dış politika izlediklerini söyleyen Ala, şu ifadeleri kullandı:
"Biliyoruz ki, gücü kadar adaleti, zenginliği kadar merhameti, cömertliği, imkanı kadar vicdanı olmayan dünya, haksızlık ve zulüm üretir. Bunun en vahim örneğini Gazze'de yaşadık, yaşıyoruz. Gazze'de zulüm ve soykırım, canlı yayınlandı, Gazze'de uluslararası kuruluşlar iflas etti, insanlığın vicdanı öldü, on binlerce masum insan şehit edildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası yerlerinden edildi. Hastaneler, okullar ve ibadethaneler bombalandı. Bu zulme en yüksek sesle karşı çıkan, bütün uluslararası kuruluşlarda, hakkı dile getiren, zulme karşı duran, Türkiye oldu. Ateşkes sürecinde ve Mısır'daki görüşmelerde en etkili inisiyatifi alan ülke, yine biz olduk. Mısır'da Gazze için imza atan 4 ülkeden biri Türkiye'ydi ve Recep Tayyip Erdoğan'dı. Vicdanımız nerede kanıyorsa orada oluyor. Vicdanımız hangi sesi yükseltiyorsa onu bütün platformlarda yükseltiyor. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın böyle bir anlayışa sahip olmasından hepimizin memnuniyet duyması lazım. Bizi temsil ediyor. İşte bu nedenle, bütün mazlum coğrafyalar için Sayın Cumhurbaşkanı'mız küresel vicdanın sesidir ve bu nedenle dünyanın dört bir yanından milyonlar Cumhurbaşkanı'mızı bağrına basmaktadır."
"Bundan sonra gereken adımlar kararlılıkla atılacaktır"
AK Parti'li Ala, Türkiye'nin çok boyutlu diplomasi ve beşeri nüfuz gücü sayesinde denge belirleyen merkez aktörler arasında yükseldiğini vurgulayarak, "Türkiye, uluslararası ilişkilerde lider diplomasisini en etkin şekilde kullanan ülkedir. Aynı gün içinde hem Amerika ile stratejik meseleleri konuşabilen hem Moskova ile en kritik güvenlik konularını aynı yetkinlikle müzakere edebilen tek ülkedir. Lideri de Sayın Cumhurbaşkanı'mızdır." dedi.
AK Parti'nin meydanlardan geldiğini anlatan Ala, CHP Genel Başkanı Özel'e seslenerek, şöyle konuştu:
"Her sözü aldığınızda Cumhurbaşkanı'mıza saldırmayın. Büyük bir dönemi yönetiyor. Her başınız dara düştüğünde AK Parti'yi suçlamayın. Kendinize dönün ve partinizi şaibelerden temizleyin. Sayın Cumhurbaşkanı'mız dünyada diplomasinin, Türkiye'de siyasetin liderliğini yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil ediyor. Ukrayna-Rusya arasında savaş oluyor Cumhurbaşkanı'mız devrede. Tahıl krizi yaşanıyor, dünya açlık çekecek, çözen Sayın Cumhurbaşkanı'mız. Gazze'deki vahşete karşı en etkili ses Sayın Cumhurbaşkanı'mız. Libya, Suriye meseleleri gündeme geliyor, en etkili lider Sayın Cumhurbaşkanı'mız. Saymakla bitiremeyiz. Bu liderlik Türkiye'ye aittir, bunu örselemeyin. Kendi iç sorunlarınızı Sayın Cumhurbaşkanı'mıza saldırarak, onu konu edinerek perdelemeye çalışmayın. Biz Türkiye'nin, dünyanın ve bölgenin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Siz de hiç olmazsa Türkiye'nin ikinci büyük partisi olarak kendi sorunlarınızı çözün, onu da bizden beklemeyin."
Muhalefetin, "meşruiyet" tartışması açtığını kaydeden Ala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın doğrudan seçtiği ilk cumhurbaşkanı olduğunu hatırlattı. Ala, "Meşruiyetten söz etmek lafı güzaftır. Size tavsiyemiz, bu meseleleri güzelce değerlendirip ondan sonra laf etmek lazım. Yoksa döner, 'siz önce kendi koltuğunuzun meşruiyetini düşünün' derler." ifadesini kullandı.
Türkiye olarak, bölgede ve coğrafyada kalıcı huzur ve istikrarı temel öncelikleri olarak gördüklerini vurgulayan Ala, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünyada ve Türkiye'nin çevresindeki gelişmeler dikkate alındığında 'Terörsüz Türkiye' hedefinin ne kadar önemli olduğu gerçeği izahtan varestedir. Enerjisini iç sorunlarıyla tüketmek yerine, fırsatlarına odaklanarak imkan ve kabiliyetlerini tamamıyla 'Türkiye Yüzyılı' hedeflerine yönlendirecek bir Türkiye'nin kazananı 86 milyon vatandaşımız, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimiz ve bütün bölgemiz olacaktır. Kaybedeni ise ülkemizi ve bölgemizi istikrarsızlaştırmak isteyenler, terörden, kandan ve kaostan beslenenler olacaktır. 'Terörsüz Türkiye' hedefimiz, terörün bütün imkan, kabiliyet ve anlayışıyla topyekun ortadan kaldırılması iradesinin adıdır. Cumhur İttifakı olarak bu hedefi ortaya koyduğumuzdan beri geniş bir toplumsal ve siyasal destek söz konusu olmuştur. Milletimiz bu sorunun kökten çözülmesi konusunda güçlü bir destek vermektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli güçlü, kararlı ve açık bir irade ortaya koymuşlardır. Bu çerçevede terör örgütü kendini feshetmiş, silahlarını bırakmaya başlamış, TBMM'de komisyon da görevini sürdürmektedir, tamamlamak üzeredir. Süreç öngörüldüğü biçimde hassasiyetle yürütülmektedir, provokasyonlara ve sabotajlara asla fırsat verilmeyecektir. Terörün, bölgenin ve Türkiye'nin gündeminden tamamen çıkması için bundan sonra gereken adımlar da kararlılıkla atılacaktır. Türkiye prangalarından kurtulup, 86 milyonun huzur ve güvenliği için emin adımlarla ilerleyecek ve bölgemizdeki tehditlerin de ortadan kaldırılması sağlanacaktır."
"Ülkenin en büyük yolsuzluk olayından mağduriyet üretmeye çalışarak milleti kandıramazsınız"
AK Parti Genel Başkanvekili Ala, Türkiye'nin kendi sorunlarını kendi kapasitesi, kurumları ve iradesi ile çözmesinden daha kıymetli bir başarısının olamayacağını anlatarak, başkalarının devreye girdiğinde neler yaptığının tarihi tecrübelerle sabit olduğunu vurguladı.
Cumhur İttifakı olarak "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeyi Türkiye'nin başarı projesi olarak gördüklerini söyleyen Ala, "İnanıyoruz ki, terörün gölgesi kalktığında, refah, huzur ve toplumsal dayanışma, omuz omuza yükselttiğimiz bu yeni dönemin en somut ve kalıcı kazanımları olacaktır. Ülkemizin ve bölgemizin istikrarını tahkim edecek bu sürecin sonuca ulaşması için herkesin katkısı önemli. Ülkemizin birlik ve bütünlük içerisinde bugünlere ulaşmasında en büyük paya sahip şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Gazilerimizi saygı ve şükranla selamlıyorum." diye konuştu.
AK Parti hükümetleri döneminde, ekonomide çok önemli başarılara imza attıklarını söyleyen Ala, "238 milyar dolarlık milli gelirimizi, 1,6 trilyon dolara çıkararak trilyon dolarlık ülkeler kategorisine girdik. 23 yılda dünya ekonomisi 3 kat büyürken, bu dönemde Türkiye ekonomisi tam 5,4 katına ulaştı." diye konuştu.
Ala, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bütün imkanlarıyla milletin yaralarını sarmaya ve şehirleri ayağa kaldırmaya çalıştıklarını söyleyerek, şöyle devam etti:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yaşananları görüyorsunuz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan ve ağır ceza mahkemesinde kabul edilen iddianameden anlaşılıyor ki, bu iddialar vahim. 14 bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahip İstanbul Büyükşehir Belediyesinde, projeler hazırlayıp, kentsel dönüşüm yaparak İstanbul'u depreme hazırlamak yerine, geniş ve derin bir yolsuzluk eko-sistemi kurulmuştur, iddia bu. Milletin kaynakları kendi hırsları ve emelleri için bu yolsuzluk sistemine aktarılmıştır. Milletin varlığı talan edilmiştir. İddialar bunun üzerine. Bu durum retoriklerle, mugalatalarla örtbas edilemez. Biz iddianameden söylüyoruz. Bunu siyasi alana çekerek, üzerini örtemezsiniz. Ülkenin en büyük yolsuzluk olayından mağduriyet üretmeye çalışarak milleti kandıramazsınız. Yolsuzluk düzeninin siyasi manipülasyonlarla örtülmeye çalışılması, milletin aklıyla alay etmektir. Bu sistemi, kuran, şikayet eden, şikayet edilen, delilleri yargıya sunan, kamuoyuyla paylaşan sizin partilileriniz, delegeleriniz, il ve ilçe başkanlarınız, milletvekilleriniz, eski genel başkanınızdır. Partinin arınmasını söyleyen sizin eski genel başkanınız. Biz genel başkanı ciddiye almayalım mı? Yani, Cumhuriyet Halk Partisinin, ana muhalefet partisinin bir önceki genel başkanını (Kemal Kılıçdaroğlu) ciddiye almazsak sizi de kimse ciddiye almaz. Sizin bir önceki dönem Genel Başkanınız bunları söylüyor, 'partim, Cumhuriyet Halk Partisi arınmalıdır.' Bu yolsuzluk düzeninden elde edilen kaynaklarla CHP'nin dizayn edildiğini söyleyen sizin eski belediye başkanınız, delegeleriniz, milletvekilleriniz. Partinizi mahkemelik yapan sizsiniz, biz değil, partinizi mahkemeye götüren sizsiniz. Doğrusu, Türkiye'nin ikinci partisinin içine düştüğü bu yolsuzluk sarmalı, bizleri de üzmektedir. CHP hep yerinde saya dursun, dünya baş döndürücü bir dönüşüm sürecinin tam ortasındadır. Dijital çağ, insanlık tarihinin en hızlı ve kapsamlı dönüşümünün yaşandığı dönemdir. İnsanlık 250 yılda sağladığı ilerlemeyi son 25 yılda kat etmiş, yani değişimin hızı ve etkisi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaşmıştır. Biz bugün, kararlılıkla hedeflerimize ulaşmaya çalışırken, aynı zamanda geleceği de inşa etmek zorundayız."
"Gerektiği zaman, gereken adımları atan bir partiyiz"
Ala, yerin üstündeki insanını değerlendiremeyen ülkelerin, yerin altından altın çıkması halinde dahi bu altını değerlendiremeyeceğini anlatarak, "Biz bunu başörtülü kızların okul kapılarında nasıl engellendiğini yaşayanlar olarak çok iyi biliyoruz. İnsanımız hangi düşünceden olursa olsun, gençler, hangi düşünceyi benimserseniz benimseyin, sizler bu ülkeyi ileriye götürecek en kıymetli varlıklarsınız." diye konuştu.
Sorunları görmezden gelme ve ötelemenin politikaları olmadığını anlatan Ala, "Milletimiz müsterih olsun. Enflasyonu da tek haneye düşüreceğiz. Milletimizin alım gücünü yükselteceğiz. Emeklimizin, çiftçimizin, işçimizin, esnafımızın, memurumuzun refahını arttıracağız. siyaset yapma nedenlerimizin en başında bunlar gelir. Gençlerimizin fırsat ve imkanlarını çoğaltacağız. Hep birlikte, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmeye devam edeceğiz. Biz AK Parti olarak gerektiği zaman, gereken adımları atan bir partiyiz." şeklinde konuştu.
AK Parti Genel Başkanvekili Ala, Türkiye'yi yüksek gelirli ülkeler grubunda ilerletmek ve demokrasisiyle, ekonomisiyle refahıyla, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına taşımak için gereken reformları hazırlayıp hayata geçirdiklerini vurguladı.
Ala, şöyle konuştu:
"2026 yılını ülkemiz için bir 'reform yılı' olarak geçirmekte kararlıyız. Eş zamanlı, çok alanlı 'Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı hazırladık. Milletimizle buluşturacağız, buluşturuyoruz. Bu reformlar, ekonomik dönüşümden, yeşil ve dijital dönüşüme, sosyal politikalardan, yargı ve temel haklara, sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, her alanda büyük bir dönüşümü sağlayacaktır. Şimdiye kadar yaptıklarımızla, orta gelir grubundan şimdi üst gelir grubuna çıktık. Orada ilerlemek için bunları yapacağız. Ekonomi alanında, sermaye piyasalarının derinleştirilmesinden, sanayi ve teknoloji stratejisine, kuantum teknolojilerinden, gıda arz ve lojistiğine, yeni yatırım teşvik sisteminden, tarımda planlı üretime, kamu yönetimi mali kural seti oluşturulmasından, kamu harcamalarında verimlilik ve disipline, KİT yönetişim reformundan, vergide adalet ve etkinliğe kadar, çok geniş bir yelpazede reformları hayata geçiriyoruz."
Yerel yönetimlerdeki mali disiplini güçlendirecek adımları devreye alarak, kaynaklarını çoğaltarak şeffaflığı, hesap verebilirliği ve verimliliği daha da pekiştireceklerini kaydeden Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu reformları, bu değişimleri, bu gelişmeleri tahkim edelim. Yeni, sivil bir anayasa ile milletin önünü açalım. Demokrasimizi kurumsallaştıralım. Artık korkular üzerine inşa edilmiş, milletin iradesini sınırlandırmayı, kontrol etmeyi, baskı altına almayı temel hedef edinmiş vesayetçi bir anayasa yerine, hürriyetlerin önünü açan, iyi işleyen bir devleti ve bireyin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan yeni ve sivil bir anayasa yapma zamanı gelmiştir. Gelin hep birlikte, TBMM olarak yeni ve sivil bir anayasa yapalım ve milletimizin onayına sunalım. Katılımcılığı ve şeffaflığı sağlayan, kutuplaştırıcı değil, birleştirici, ayrıştırıcı değil, kapsayıcı, geçmişin tartışmaları üzerine değil, gelecek vizyonuyla inşa edilen bir anayasayı hepimizin ortak eseri olarak, milletimize arz edelim."
-"Bu kadar FETÖ yalanını söylemek size yakışıyor mu"
Ala'nın konuşması üzerine "sataşmadan" söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kendisinin ve arkadaşlarının veremeyeceği hiçbir hesabın olmadığını belirtti.
Masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri süren Emir, "Sayın Ala, o kadar inanıyorsanız masumiyet karinesine birisi de gelir size, '15 Temmuz'da 2 saat Gürcistan hava sahasında dolaştınız mı?' diye sorar." diye konuştu.
Ala da bunun üzerine, kendisinin 15 Temmuz 2016'da Türk Hava Yollarının 21.25'teki tarifeli uçağı ile Erzurum'dan Ankara'ya hareket ettiğini, 22.45'te Esenboğa Havalimanı'na indiğini belirtti.
Havalimanında bir kriz merkezi oluşturduğunu ve televizyon kanallarına bağlandığını aktaran Ala, "Bütün teşkilata, 'karşı durulacak, bu alçaklara, müsaade edilmeyecek' diye talimat verdim." dedi.
Gürcistan'a gitmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Ala, "Bunu söyleyen alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir. Bu artık burada sonlasın. Bu kadar FETÖ yalanını söylemek size yakışıyor mu? Gürcistan'ı aklından geçiren şerefsizdir. Gürcistan iddiasını dile getirip, ispatlamayan da şerefsizdir." ifadelerini kullandı.































