"Polis ve Kanun Uygulayıcılarının Sağlık ve Güvenliği Projesi" Protokolü İmzalandı

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, kolluk personelinin asayişi temin etme görevini yerine getirirken, güç kullanmakta asla tereddütte kalmaması, görevini yapamaz duruma hiç mi hiç düşmemesi ve devlet otoritesini de zaafa uğratmaması gerektiğini belirterek, "Elbette kolluk kuvvetleri yetkisini kullanırken, orantısız da güç kullanmama dikkatini göstermeli ve olayları asgari güç kullanarak kontrol altına alma becerisine sahip olmalıdır. Orantılı güç kullanımını sağlayabilmenin en ideal yolu da hiç şüphesiz eğitimden geçmektedir" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Polis Akademisi Anıttepe kampüsünde düzenlenen "Polis ve Kanun Uygulayıcılarının Sağlık ve Güvenliği Projesi" protokolü imza törenine katıldı.

"ORANTILI GÜÇ KULLANIMINI SAĞLAYABİLMENİN EN İDEAL YOLU DA HİÇ ŞÜPHESİZ EĞİTİMDEN GEÇMEKTEDİR"

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Bugün iki bakanlık olarak ve yanımızda bir de sivil toplum kuruluşunun olduğu ortak çalışma ve projeyi başlatacağız" dedi. İmzalanacak olan "Polis ve Kanun Uygulayıcılarının Sağlık ve Güvenliği Projesi" protokolüyle iş hayatında ve çağdaş, kalkınan Türkiye gerçeğine kendi ölçeğinde bir katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

İş Kanunu'na göre işverenlerin, iş ekipmanının yapılacak işe uygun olması ve bu ekipmanın işçilerin sağlığı ve güvenliğine zarar vermemesi için gerekli tüm tedbirleri alması gerektiğini hatırlatan Şahin, "Bu kurallar kolluk teşkilatları için zorunluluk arz etmese de fiilen bir ihtiyacın varlığını kabul etmemiz ve bu noktadan da konunun önemini hep gündemimizde tutmamız gerekmektedir. Çünkü kolluk teşkilatlarımızda görev yaparken kullanılan araç, gereç ve donanımların çoğu zaman ölümcül sonuçlar doğuracak türden olması bu konunun önemini şüphesiz ifade etmektedir" dedi.

Bakan Şahin, çağdaş demokratik devlet anlayışına göre, kolluk birimlerinin temel görevlerinin başında halkın huzur, güvenlik ve asayişi temin etmenin geldiğini ifade etti. Kolluk birimlerinin görevlerini icra ederken son derece duyarlı olması gerektiğini dile getiren Şahin, şunları kaydetti:

"Bununla birlikte kolluk personeli asayişi temin etme görevini yerine getirirken, yasal gerekçeleri doğduğundan güç kullanmakta asla tereddütte kalmamalı, görevini yapamaz duruma hiç mi hiç düşmemeli ve devlet otoritesini de zaafa uğratmamalıdır. Elbette kolluk kuvvetleri yetkisini kullanırken, orantısız da güç kullanmama dikkatini göstermeli ve olayları asgari güç kullanarak kontrol altına alma becerisine sahip olmalıdır. Orantılı güç kullanımını sağlayabilmenin en ideal yolu da hiç şüphesiz eğitimden geçmektedir. Bu konuda kolluk personeline verilecek eğitim, onlara kendilerine güvenme duygusunu vererek, olaylar karşısında paniğe kapılmadan, soğuk kanlılıkla, profesyonel ve sistematik yaklaşım becerisi kazandırmalıdır. Bütün bu nedenlerden dolayı kolluk birimlerinin emniyet ve asayişi sağlamada, olaylar karşısında ne kadar güç kullanması gerektiğini bilmemekten kaynaklanan sorunların incelenmesi, araştırılması ve konuyla ilgili çözüm önerilerinin ortaya konması büyük önem taşımaktadır."

"PROJEYLE EMNİYET TEŞKİLATI, AVRUPA BİRLİĞİ NORMLARINA UYGUN HALE GETİRİLECEK"

Projenin temel amacının kolluk personelinin görev yaparken yararlandığı araç ve gereç kullanımında sağlık ve güvenlik yönünden uymaları gereken asgari şartların belirlenerek, buna ilişkin temel eğitimlerin verilmesi olduğunu anlatan Şahin, "Bunun yanında projeyle, kolluk birimlerinin görev yaparken kendi güvenliklerinin sağlanması ve bu konudaki hassasiyetin arttırılması, görevin ifası sırasında mesleki eğitim ve güvenliği sağlanması için uluslararası normlara uygun müdahale şekillerinin belirlenmesi, kolluğun bir olaya müdahalesi esnasında ortaya çıkan kolluk, mağdur, şüpheli ve tutuklu şahısların olaydan kaynaklı maddi veya manevi zararlarının ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesi amaçlanmaktadır" dedi. Şahin, projenin temel hareket noktasının ise Emniyet Teşkilatı'nın Türkiye'nin yakın gelecekte üyesi olmayı beklediği Avrupa Birliği normlarına uygun hale getirilmesi olduğunu belirtti.

BAKAN ÇELİK: "İSTİSNALARIN OLMAMASINDAN YANAYIM"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanlığı ile iş sağlığı ve güvenliği alanında son derece önemli bir protokol imzalayacaklarını belirtti. İş sağlığı güvenliğinin, çalışma hayatı açısında önemli bir alan olduğunu dile getiren Çelik, "Dünyada yılda 2.3 milyon insan iş kazalarından dolayı hayatını kaybediyor. Yani bir Kuveyt, bir Makedonya nüfusu kadar bir nüfus dünyada iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla yok olup gidiyor" dedi.

Dünyada her 1 dakikada 4 kişinin iş kazaları nedeniyle öldüğüne dikkat çeken Çelik, "Türkiye'de durum iç açıcı değil. 27 Avrupa ülkesinde yüz binde 4 kişi hayatını kaybediyor, Türkiye'de yüz binde yaklaşık 17 kişi hayatını kaybediyordu, çok şükür alınan önlemlerle bugün yüz binde 8 kişi hayatını kaybediyor. Gelişmiş Avrupa Birliği ülkelerine baktığımız zaman bu durum orada yüz binde 2 kişi hayatını kaybettiği ortaya çıkıyor. Bu durum, bize nasıl bir sorumluluk yüklüyor bu gördük ki bu ve benzer protokolleri gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu. Çelik, meslek hastalıklarının yüzde 100'ünün, iş kazalarının ise yüzde 98'inin önlenebileceği düşünüldüğünde ciddi ihmaller bulunduğunu söyledi.

"İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DÜZENLEMESİ 1 OCAK 2013'TEN İTİBAREN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK"

Türkiye'nin uzun yıllardır müstakil bir İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na hasret kaldığını dile getiren Çelik, "Bu düzenlemenin büyük bir bölümü, bu dönem içerisinde 1 Ocak 2013'ten itibaren yürürlüğe girecek. İş yerleri tehlikeli, az tehlikeli ve çok tehlikeli şeklinde tasnif ettiğimiz ve bütün çalışanları içine alan bir düzenleme. Bugüne kadar çalışanların yüzde 63'ü ile iş yerlerinin yüzde 98'i bu kapsamın dışındaydı. Şimdi kamusuyla, özeliyle, memuruyla işçisiyle herkesi kapsam altına alan son derece önemli bir yasayı yürürlüğe koyuyoruz" dedi.

"Bugün gerek kamu gerekse özel sektörde meydana gelen bir hadisede olayın sonundan bir değerlendirme yapıyoruz" diye konuşan Çelik, "Keşke şöyle önlem alınsaydı da şu sıkıntılar olmasaydı, bu sıkıntılar başımıza gelmeseydi, bu ölüm olayları, bu yaralanma olayları gerçekleşmeseydi' diye değerlendirmeler yapıyoruz. Oysa yasa önleyici özellikli bir yasa. Riskleri değerlendirip, risk ortamlarını ve unsurlarını ortadan kaldırmaya dönük bir düzenleme içermektedir. Ama bugüne kadar 'önce riskli ortamda çalış kaza meydana geldikten sonra bu riskli bunu ortadan kaldıralım' diye bir yaklaşım vardı, bunu ortadan kaldırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Yeni "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası"nda riskleri ortadan kaldıran düzenlemeler yapıldığına dikkat çeken Çelik, "Kolluk kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz bu düzenlemenin, kapsamın dışında tutuldu. Kolluk kuvvetlerinin kapsam dışında tutulmasının özel gerekçeleri var. Onların faaliyet alanları ve kendi iş programları nedeniyle kapsam dışında tutuldular. Doğrusu ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak bu istisnaların da olmamasından yanayım. Yani bir kural varsa bunların herkesin uyması noktasında istisnaları ortadan kaldıracak bir düzenlemenin daha doğru olacağı düşüncesi içerisindeyim" değerlendirmesinde bulundu.

"SEN POLİSİNİ KORU Kİ, POLİS DE SENİ KORUYABİLSİN"

Polis Akademisi Başkanı Ramazan Fındıklı ise, "Polislik mesleği çalışma saatlerinin uzunluğu ve çalışma şartlarının zorluğu itibariyle, kolay icra edilebilecek bir meslek değildir. Bir polis için esas olan sabah evinden çıktığı gibi görevini icra ettikten sonra akşam evine sağ salim ve sağlıklı gelebilmesidir. Türk polisi sorumlu olduğu görevleri sebebiyle tüm meslek grupları içerisinde en çok şiddete maruz kalan, ülkemizde yaralanma ve ölüm riskinin en yüksek olduğu meslek gruplarından birisidir. Bu durum mesleğe özgü riskleri de beraberinde getiriyor" dedi. Fındıklı, konuşmasını "Sen polisini koru ki polis de seni koruyabilsin" sözleriyle tamamladı.

Konuşmaların ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Polis ve Kanun Uygulayıcılarının Sağlık ve Güvenliği Projesi" protokolünü imzaladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM), Polis Akademisi, özel Güvenlik ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, üniversiteler ile diğer özel sektör ve kamu kuruluşlarının ortaklaşa kabul ettiği proje kapsamında, ilk aşamasında 250 eğitici, polis ve kanun uygulayıcılarının mesleki sağlık ve güvenliği konusunda eğitilecek. Eğitici havuzu projenin ikinci aşamasında 2 bin 500 kişiye çıkarılarak eğitim potansiyeli arttırılacak. Projenin üçüncü aşamasında polis ve kanun uygulayıcılarının mesleki sağlık ve güvenliği konusunda eğitilen 2 bin 500 eğitici ile 240 bin katılımcının eğitilmesi sağlanacak. - ANKARA

İdris Naim Şahin Avrupa Birliği Faruk Çelik Türkiye Politika Güncel Haberler