Haberler

Polat : "Bir Yabancının Sonradan Türk Olup Milli Takımda Oynaması, Benim Türk'lük Anlayışımla Bağdaşmıyor"

İzmir - (dha-özel) - Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat, Manisaspor Maçı İçin Gittikleri İzmir'de Dha'nın Sorularını Yanıtladı. Son Aylarda Galatasaray'daki Tüm Gelişmeleri Değerlendiren Ve Her Türlü Sorumuza Cevap Veren Adnan Polat, Tüm Gerçekleri Gün Işığına Çıkarırken, Tek Cevaplam...

İZMİR - (DHA-ÖZEL) - Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat, Manisaspor maçı için gittikleri İzmir`de DHA`nın sorularını yanıtladı. Son aylarda Galatasaray`daki tüm gelişmeleri değerlendiren ve her türlü sorumuza cevap veren Adnan polat, tüm gerçekleri gün ışığına çıkarırken, tek cevaplamadığı soru ¨Fenerbahçe ile Futbol Federasyonu arasında bir soğukluk var. Siz bu soğukluğu nasıl yorumluyorsunuz. Neden kaynaklanıyor olabilir? oldu.

25 Mart`tan bu yana ilk kez bir Cumartesi gününün yarısını kendine ayırmak isteyen Adnan Polat, DHA muhabiri Kadir Çetinçalı`nın röportaj talebini geri çevirmeyerek, tam 30 dakika bant kaydı süren bir söyleşi yaptı.

İşte çok özel Adnan Polat röportajının soru ve cevapları;

Soru: Sayın Özhan Canaydın`ın 3. dönemi, ama 3. dönem de siz varsınız ve yönetim kurulunda da bazı değişiklikler oldu doğal olarak. Zor bir dönemde göreve geldiniz, gelecek ile ilgili planlarınız neler? Kaç yıl daha yöneticilik yapmayı düşünüyorsunuz?

Cevap: Dönemin zor olduğu gerçek. Galatasaray Kulübü göreve çağırdı bizi. hiç hazırlıklı değildim aslında gelmek için, ama şartlar böyle gerektirdi. Dolayısıyla 25 mart`tan beri görevin başındayım. Sanırım 4 ay oldu. Çok yoğun bir 4 ay oldu benim için. geldiğimden beri bir cumartesi hariç, gece gündüz çalışıyoruz.

Öğlen ikiye kadar kendi işlerim ile, ikiden de 22:00`ye kadar Galatasaray, Cumartesi ve Pazar`ımı da ilave ettim. çalışmalarımızın karşılığında, galatasaray futbol takımı`nın şampiyonluğu, arkasından iyi şeylerin olması beni tatmin ediyor. hiç olmazsa bunlar bizi dinlendiriyor. aynı tempoyla herhalde bir veya birbuçuk sene daha çalışmak zorundayız ki taşları yerine oturtalım. bütün ekip olarak çalışıyoruz, başta sayın canaydın olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerimizin hepsi ciddi mesai harcıyorlar. Galatasaray`ın bu sıkıntılardan kurtulmasına çok uzun zaman kalmadı diyebilirim.

Soru: Planlarınız umduğunuz gibi giderse, gelişmeler olumlu sürerse bir sonraki dönemde, 2008`de 2010`da düşünüyor musunuz görev almayı?

Cevap: Açıkcası göreve geldiğim zaman Özhan Bey`e, en ufak bir şart koşmadım. Hangi görev verilirse onu yaparım şeklinde bir talebim oldu. Bunun dışında bir isteğim olmadı. Şu an bir beklenti içinde değilim. Son derece yetkili olarak çalışıyorum. Bana güvenen başkanı ve yönetim kurulu üyelerini hayal kırıklığına uğratmamak, onların beklentilerine cevap vermek için elimden gelen mesaiyi yapıyorum. Dolayısıyla ilerisi için bir plan yapmıyorum, çünkü plan yapmak için düşünecek zamanımız yok.

Soru: Özhan Canaydın ile çalışmak nasıl? Geçmişte bazı yöneticiler ayrıldıktan sonra bir takım şikayetlerde bulunmuşlardı. Sizce Özhan Canaydın kolay mı yoksa zor birimi?

Cevap: Her kişinin kendine göre yaşam ve düşünme şekli var. Bizim Özhan Bey`le bir sorunumuz yok, gayet uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. O da bana güveniyor ve kulüpteki aktivitelerin büyük bölümünü bana emanet etmiş vaziyette. Ben de diğer yönetim kurulundaki arkadaşlarım ile değişik branşlarda değişik komiteler şeklinde beraberce ahenk içinde çalışıyoruz. Bir sorunumuz yok.

Soru: Canaydın yakın geçmişdeki bir demecinde, ¨Ben Adnan beye sonsuz yetki verdim, karışmıyorum futbol işlerine, karışsaydım belki Vogel`i bitirebilirdik¨ demişti. Açıklar mısınız?

Cevap: ¨Bence çok speküle edilmemesi gereken bir konu. Çünkü neticede herkes transfer ister, ama ben sadece transfer yapmış olmak içinde transfer yapmak istemiyorum.Sezon bittiği vakit Divan Kurulu`nda yapmış olduğumuz konuşmada, Galatasaray`ı gençleştirmeyi, Galatasaray`a genç yıldız adayları alt yapıdan veya dışarıdan getireceğiz. Kendi yıldızımızı kendimiz üreteceğiz demiştik ve bu yolda da gidiyoruz. Galatasaray`ın da şampiyonlar ligindeki play-off maçını seyrettiniz. Yani iyiye doğru gidiyoruz, fakat hem bizim bütçemize uygun, hem takıma katkısı olabilecek bir transfer olursa yaparız yoksa açıkcası ben 30 yaş üstü futbolcuyu Galatasaray`a transfer etmek istemiyorum. Aldığımız gençler de, özellikle alt yapıdan gelen arkadaşlarımız, kendilerini kanıtlamaya başladılar. Bu senenin başında Arda yıldızlaştı, ve eminim ki arkasından Aydın, Oğuz da fırsat bulduğu zaman parlayacaklar. Şu anda tabi transfer yapabilmemiz için Heinz`ı göndermemiz lazım. O da kendine kulüp bulamıyor, gitmemekte de biraz direniyor. Bu sorunu çözmeden zaten transfer yapamayız. Zaten transfer yaparsak, Galatasaray`a kesinlikle iyi katkıları olacak bir transfer yaparız. Yani sırf transfer yapılması isteniyor diye, transfer yapmayız.

Soru: Beşiktaş bir çok popüler ve etkili oyuncuları kadrosuna kattı. Beşiktaş çok etkili oyuncuları transfer ederken, Galatasaray teknik direktörünün istediği bir ön liberoyu tam olarak alamadı. Bunu nasıl açıklayacaksınız?

Cevap: Bunu ön libero diye adlandırmamak lazım, bu yanlış bir tanımlama. Gerets`in bizden talebi, orta sahada defansif özellikleri olan ve oyun kurucuydu. Bu tür futbolcuların o mevkiide oynaması için tecrübeli olması gerekiyor. Fakat ben 25-26 yaş üzeri futbolcu almak istemiyorum. O niteliklerde aradığımız futbolcuyu bulamıyoruz. bulduklarımızın da fiyatları onlarca milyon Euro`nun üzerine çıkıyor. Galatasaray`ın şu anki mali imkanları çerçevesinde transfer yapması mümkün değil. Çok fazla transfer yaparak çok iyi bir takım kuruyorsunuz anlamına gelmez. Dünya`nın en iyi 11 oyuncusunu yanyana da koysanız, dünyanın en iyi takımını oluşturmuyorsunuz. Burada 11 oyuncunun birbirini tamamlayan bir sistem içinde çalışması söz konusu. Galatasaray şu anda oynadığı futbolla hala bizi tatmin etmiyor ama daha iyiye gideceğini görüyoruz. Burada da Eric Gerets ciddi şekilde cesur davranıyor. Genç futbolculara yer veriyor. Ben çok fazla transfere ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum ama hocanını talebine uygun, bizimde bütçemize uygun, düşündüğümüz nitelikte bir futbolcuyu bulursak transfer ederiz. bulamazsak da Galatasaray bulundurduğu bu genç kadroylada şampiyonluğun en büyük adayı, yine şampiyon olacağımızı düşünüyorum.

Soru: Gelir-gider dengesi size göre kaç yıl içerisinde olması gereken yerde olabilir?

Cevap: Şu anda üzerinde durduğumuz projelerimiz ve işlerimiz biraz rast giderse, en az bir 6 ay`a, yani bu sezonun sonunda tahmin ediyorum ki, özellikle stad konusunu çözeriz. Riva gibi projelerimiz yerine oturursa ve istediklerimizi yapabilirsek, Galatasaray 2006-2007 sezonun da mali sıkıntılarından kurtulmuş olur.

Soru: Galatasaray`ın son birkaç yıl içerisinde ekonomik sıkıntıları oldu, bu sıkıntılar neler, ya da geçmişte yapılan hangi hatalar bu sıkıntıları doğurdu?

Cevap: Bunun birden fazla nedeni var. Birincisi, transferlerde gereksiz yere çok büyük paralar harcanmış, ve bu harcanan bonservis bedellerinin karşısında, içeriye bonservis geliri sokulamamış. Son 10 seneye baktığınız vakit, Galatasaray transfere 150-200 milyon dolar para harcamış. Bunun karşılığında ise kasaya en fazla 15-20 milyon dolar sokabilmiş. Zaten bu kendi başına olayı ifade ediyor. çok pahalıya gelmiş futbolcular. Bonservis bedelleri dışında onlarca futbolcu gelmiş, bir iki defa oynadıktan sonra gitmiş, onların borç yükü anlaşmalarından dolayı kulüpte kalmış. Hala geçmiş dönem futbolcularının alacaklarını ödemekle meşguluz. Bana göre en büyük neden, yanlış yapılan pahalı transferler.

İkincisi; şirketler kurulmuş ve bunların içinde yabancılara hisselerin satışı gerçekleştirilip kaynak yaratılmak için kurulmuş bir şirket ama dünya üzerinde böyle bir örnek yok. Sadece gideri olan bir şirket var, geliri yok denecek kadar az, dolayısıyla kulübün gelirlerinin önemli bir bölümü halka açık olduğu için, temettülü olarak dağıtılıyor. Yani yokluk içindeGgalatasaray gelirlerinin bir kısmını halka arz ettiği miktar kadar temettü olarak dağıtıyor ve her sene de 10-15 milyon dolar da zarar veriyor. Uçan kuşa borç oluşmuş. Özhan Bey`in başkanlığı döneminde de, binlerce insana borç yerine, bankadan borçlanıp ufak alıcıların hepsini aşağı yukarı temizlemiş. Fakat bu seferde banka kredilerinin borçları binmeye başlamış. Bunu şöyle tarif edersek, yokuş aşşağı yüklü bir kamyonun indiğini düşünün, bir anda frenleri patlıyor, direksiyonu kitleniyor, aşağıda viraj var ve ışıklar sönüyor. Galatasaray`ın durumu bu kadar vahim, belki şu anda ışıklar yandı ama kamyonda hala sorunlar devam ediyor.

Soru: Aurelio konusunda neler düşünüyorsunuz? Türk olmaya uygun oyuncunuz olsaydı, Türk statüsünde oynaması için barvuruda bulunurmuydunuz?

Cevap: Takımda yer boşaltmak için bu bir fırsat ve bundan yararlanabilirdim. ama bir yabancının sonradan Türk olup milli takımda oynaması, benim Türk`lük anlayışımla bağdaşmıyor açıkcası. Ben ırkçı değilim. İnsanları dinleri ve inançları ile ilgili yorum da yapmam. Bu konuda herkese saygılıyım ama benim Türk`lük anlayışımla pek fazla bağdaşmıyor bu durum. Ama federasyonumuz böyle uygun görmüş, milli takım teknik direktörümüz alıp oynatmayı uygun görmüş. Bu kuralları Federasyon koyuyor ve biz de bu kurallara uymak zorundaysak, buna da saygı göstermemiz lazım.

Soru: Fenerbahçe ile Futbol Federasyonu arasında bir soğukluk var. Siz bu soğukluğu nasıl yorumluyorsunuz. Neden kaynaklanıyor olabilir?

Cevap: Ben bunun cevabını biliyorum ama ben bu konu hakkında çok konuştum ve artık konuşmak istemiyorum.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Spor

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title