Haberler

Petrol Aramada Kıbrıs Rum Yönetiminden Geri Adım

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in 21 Şubat'ta Görüşeceği Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'tan, Petrolle İlgili Prosedürleri Dondurmasını İsteyeceği Bildirildi.

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in 21 Şubat'ta görüşeceği Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'tan, petrolle ilgili prosedürleri dondurmasını isteyeceği bildirildi.

Güney Kıbrıs'ta yayınlanan gazetelerden Alithia, "Petrolle İlgili Faaliyetlere Atina'dan Dur - Başkan Papadopulos Atina'ya 20 Şubat'ta Gidecek - Karamanlis ile Görüşme" başlığıyla yansıttığı ve edindiği bilgilere dayandırdığı haberinde, Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in, Papadopulos'tan sözde 'münhasır ekonomik bölgesi' içerisinde petrol arama prosedürlerini dondurmasını isteyeceğini yazdı. Gazetenin haberinde, "Yunan Hükümeti, ihaleye çıkış tarihinin ilan edilmiş olması dolayısıyla, prosedürün halen ilerlemiş olduğunu ve şu anda iptal edilmesinin yanlış olacağını biliyor olmasına rağmen Karamanlis, Başkan Papadopulos'tan denizde petrol aramaları prosedürünün başlamasının havada kalması için prosedürün ikinci aşamasını dondurmasını isteyecek. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, hükümet prosedürün bütün tarihlerini değil, yalnızca ihale başvurularında bulunulmasına ilişkin ilk aşamasını resmen açıkladı" ifadelerini kaydetti.

Simerini Gazetesi ise, Rum Sözcü Hristodulos Paşardis'in dün alelacele Papadopulos'un Atina'ya gerçekleştireceği ziyaret kararının son gelişmeler nedeniyle alınmadığını açıkladığını haber verdi ve Rum yönetiminin, Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama-çıkarmaya ilgi gösteren uluslararası şirketlerden teklif kabulüne başlayacağı günden (15 Şubat) tam 5 gün önce bu konuda tonları mümkün olduğunca düşürmeye çalıştığı değerlendirmesinde bulundu. Gazete, "Hükümet Düşük Tonlarda, Petrol Konusunda Bir Sonraki İstasyona Yöneliyor" başlığıyla yansıttığı haberinde, Paşardis'in dünkü açıklamasına rağmen petrol konusunun, Yunanistan Başbakanlığı'nda gerçekleştirilecek görüşmenin ana gündem konularından birini oluşturacağını yazdı. Papadopulos ve Karamanlis arasında gerçekleşecek görüşmenin diğer gündem maddelerinin KKTC ile doğrudan ticaret konusundaki sondajlarda bugüne kadar kaydedilen gelişmeler ve 8 Temmuz mutabakatının hayata geçirilmesine ilişkin müzakere başlıkları olduğunu hatırlatan gazete, "Atina ve Lefkoşa dün, Papadopulos ve Karamanlis'in 21 Şubat'ta Maksim Sarayı'nda (Yunanistan Başbakanlığı) görüşeceklerini dün resmi olarak teyit etti. Hükümet Sözcüsü Paşardis görüşmeyi açıklarken, görüşmeler sırasında petrol konusuna atıflarda bulunulmasının doğal olduğunu, ancak Başkan Papadopulos'un Atina'ya gitmesini dikte ettirenin bu olmadığını, gündemin ana konusunu da oluşturmayacağını söyledi. Kıbrıs sorununun bugünkü aşamasının ve AB içerisinde Kıbrıs ile ilgili bütün konuların doğal olarak Papadopulos-Karamanlis görüşmesinin gündem maddelerini oluşturacağını söyleyen Paşardis, Başkan Papadopulos'un Atina'da bulunacağı süre içerisinde, siyasi parti başkanlarıyla ayrı ayrı görüşeceğini söyledi. Başkan Papadopulos, 20 Şubat Salı akşamı Atina'ya hareket edecek ve 22 Şubat'ta geri dönecek. Sözcü Paşardis Yunan basınında yer alan, görüşmede petrol konusunun ele alınacağına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, 'Yunan gazetelerinin haberleri görüşmenin belirlenmiş gündemiyle ilgili değil' dedi. Yunan basınında Lefkoşa'nın, iki ülke arasındaki münhasır ekonomik bölge sınırlarını belirleme olasılığı konusunda Atina'nın niyetlerini araştırıyor gösteren haberler yayımlanmıştı" açıklamalarına yer verdi. Ancak Lefkoşa'daki diplomatik kaynaklar, Papadapulos, Karamanlis görüşmesinin ana maddesinin 'petrol arama ihaleleri' olduğu konusunda görüş birliği içinde olduklarını ifade ederken, uluslararası sulardaki devriye rotalarını bölgeye uzatan Türk savaş gemilerinin verdiği mesaja da dikkat çekiyor.

Güney Kıbrıs'ın en yüksek tirajlı gazetesi Fileleftheros da, "Gelişmeler Eşgüdüm ve Taktiği Dayatıyor - Karamanlis-Tasos Karar Veriyor" başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı'nın 20-22 Şubat'ta Atina'ya gerçekleştireceği ziyaretin hedefinin, Rum ve Yunan hükümetlerinin izleyeceği taktiğin belirlenmesi ve faaliyetlerin eş güdümlenmesi olduğunu yazdı. Papadopulos-Karamanlis görüşmesinin ana gündem maddesini, AB Dönem Başkanı Almanya'nın yoluna koyduğu araştırmalar ışığı altında KKTC ile doğrudan ticaret konusunun oluşturacağını belirten gazete, buna paralel olarak Rum yönetiminin Mısır ve Lübnan'la Doğu Akdeniz bölgesinde petrol ve doğalgaz yataklarını saptamak amacıyla aramalara başlama girişiminin de görüşüleceğini belirtti.

"KIBRIS'IN KUZEYİ 1974'TEN ÖNCE PARSELLENDİ" İDDİASI

1974 Rum darbesinin mimari Nikos Sampson'un gazetesi olan askeri ve istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Mahi de Gazetesi, "1974: Felaketi Petrol Mü Getirdi?" başlığıyla ve siyah zeminde manşete çıkardığı haberinde, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllarda, bugün KKTC sınırları içinde olan bölgede başlayan petrol aramaya ilişkin bulgular var olduğunu yazdı ve 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirilen Barış Harekatı ile bunun ilişkisini sorguladı. Gazete, Kıbrıs Hükümeti'nin 1974 öncesinde çokuluslu büyük şirketlere petrol arama izinleri verdiğini, zamanın meclisinin de Barış Harekatı'ndan birkaç gün önce, petrol bulunması halinde Kıbrıs'ın çıkarlarını güvence altına alan bir yasa geçirdiğini yazdı. Verilen izinlerin, Kıbrıs'ın kuzey kesimiyle ilgili olduğunu ve bunun için araştırma bölgelerinin uygun şekilde parsellendiğini yazan gazete, Karpaz Burnu'ndan Kormacit Burnu'na kadar olan bölgenin 6 bölüme ayrıldığını, 1986 Kasım'ında kamuoyunun bilgisine gelen haritanın, petrol şirketlerinin ilgisinin Kuzey Kıbrıs'ın gerek kara, gerek deniz bölgesine yayıldığını net şekilde gösterdiğini haber verdi, ilgili haritayı da yayınladı. Gazete, Karpaz'dan Kormacit'e kadar olan ve gerek karada gerek denizde aramalar yapılması için parsellere ayrılan bölgenin parselasyonunu ise, "Kormacit Burnu'nun deniz bölgesi, Girne bölgesi (hem kara hem deniz), Esentepe köyü (hem kara, hem deniz), Karpaz'ın Apostol Andrea Burnu'na kadar olan kuzey bölgesi (hem kara hem deniz), Karpaz'ın Apostol Andrea Burnu'na kadar olan güney bölgesi (yalnız deniz), Apostol Andrea burnunun ilerisindeki deniz bölgesi" şeklinde yazdı.y'fd görüşeceğini söyl

Gazetenin haberi, "Bu bölgeler çokuluslu büyük şirketlere, petrol aramak için ilk etapta sismolojik araştırmalar ve devamında da diğer araştırmalar yapılacağı gerekçesiyle kira usulü verildi. Verilen izinlerde, petrol yatakları bulunması halinde şirketlerin sondaj yapacakları şartı düşüldü. Edinilen bilgilere göre söz konusu şirketler, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ödedikleri kira bedellerinin çok yüksek olması ve büyük yatırım yapmaları gerekmesi nedeniyle çalışmaları geciktirdiler ve taahhütlerinin ikinci ve üçüncü aşamalarını ileri götürmediler. Yalnız sismolojik araştırma aşamasında kaldılar ve bu araştırmaların içeriğini kimse bilmiyor. Zamanın hükümeti hem bu gecikmeyi gördüğü, hem de kiralanan parsellere daha fazla ödemeye hazır başka şirketlerin de ilgi göstermesi nedeniyle, şirketlerin ya çalışmalarını ilerletmeleri veyahut geri çekilip ilgili parselleri, başka şirketlere kiralanabilmesi için serbest bırakmaları amacıyla kısıtlamalar ve yeni şartlar getirmeye karar verdi. Bu çerçevede meclise, Kıbrıs'ın çıkarlarını güvence altına almak adına bir dizi yasal düzenleme sunuldu" ifadelerine yer verdi.

Gazete, söz konusu şirketleri daha detaylı arama yapmaya veya çekilmeye zorlayan bu yasaların, Türk istilası nedeniyle Kıbrıs'ın kuzey bölgesi için geçerli olmadığını, konunun o zamandan beri ölü kaldığını, ancak son zamanlarda Güney Kıbrıs'ın başlattığı tartışmalarla yeniden alevlendiğini kaydetti.

(MG-OYK-OYK-RO-D)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title