Haberler

Pekin yönetimi, Tibet Özerk Bölgesinin Çin'e katılmasının yıl dönümünde kalkınma vurgusu yaptı

Güncelleme:

Çin, Tibet Özerk Bölgesinin ulusal birliğe katılmasının 70. yıl dönümünde bölgenin kalkınma alanında katettiği mesafeye vurgu yaptı.

Çin, Tibet Özerk Bölgesinin ulusal birliğe katılmasının 70. yıl dönümünde bölgenin kalkınma alanında katettiği mesafeye vurgu yaptı.

Çin Komünist Partisi Siyasi Bürosu Daimi Komitesi Üyesi ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı (ÇHSDK) Ulusal Komitesi Başkanı Vang Yang, yıl dönümü kutlamaları kapsamında bölgeyi ziyaret etti.

Bölge başkenti Lhasa'da halka hitap eden Vang, konuşmasında, Çin hakimiyeti altında kalkınma alanında kaydedilen ilerlemeye dikkati çekti.

Tibet'in 1951 Çin egemenliğine girmesinin "Çin halkının özgürleşmesi ve Çin'in yeniden birleşmesi doğrultusunda kazanılmış büyük bir zafer olduğunu" ifade eden Vang, "Tibet, o zamandan beri karanlıktan aydınlığa, gerilikten ilerlemeye, yoksulluktan refaha, otokrasiden demokrasiye ve kapalılıktan açılıma yönelen bir yola girmiştir." şeklinde konuştu.

Vang, bölgenin gayrisafi hasılasının 1951'de 130 milyon yüen (yaklaşık 20 milyon dolar) iken 2021'de 190 milyar yüene (yaklaşık 29,3 milyar dolar) çıktığını belirterek "Ülkenin geri kalanıyla Tibet, amaçlandığı gibi, her açıdan ortalama refaha sahip toplum inşa hedefine ulaşmıştır." ifadelerini kullandı.

Tibet'te eskiden halkın yüzde 90'ının geçim sıkıntısı yaşadığını, yüzde 95'inin okuma yazma bilmediğini hatırlatan Vang, açlığın ve yoksulluğun tüm etnik gruplar için artık geçmişte kaldığını, 1951'de 35,5 yıl olan ortalama yaşam beklentisinin 71,1 yıla kadar çıktığını vurguladı.

Vang, Tibet bölgesinde uyumla istikrarın ve sınır bölgelerinde güvenliğin önemine işaret ederek tüm etnik grupların ayrılıkçı hareketlere karşı ortak mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tibet konusunda dışardan hiçbir müdahaleyi kabul etmeyeceklerini dile getiren Vang, "Tibet'i Çin'den ayırmaya yönelik her girişim ve hamle başarısızlığa mahkumdur." değerlendirmesinde bulundu.

Tibet'in statüsü

Himalaya Dağları'nın kuzeyindeki 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliği ile "dünyanın çatısı" olarak adlandırılıyor.

Tarih boyunda yarı-göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951 yılında imzalanan 17 Nokta Anlaşması ile Çin Halk Cumhuriyeti egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" olarak adlandırmıştı.

Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama, 1959'daki bağımsızlık yanlısı ayaklanmanın başarısız olmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharmsala kentine yerleşerek sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Pekin yönetimi sürgündeki Tibet yönetimini tanımıyor ve 2010'dan bu yana Dalai Lama'nın temsilcileriyle hiçbir temasta bulunmuyor.

Pekin yönetimi, Tibet'in 13. yüzyıldan bu yana Çin'in parçası olduğunu ve ayrı bir varlığının bulunmadığını ileri sürerek sürgündeki hükümeti ayrılıkçılıkla suçlarken Dalai Lama ve destekçileri, Tibet'in tarihinin büyük bölümünde fiilen bağımsız olduğunu savunuyor.

Kaynak: AA / Güncel

Çin Halk Cumhuriyeti Dalai Lama Pekin Tibet Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title