Panik Ataktan Kurtulabilir miyim?
Çağımızın en popüler hastalığı panik ataktan bilinçaltınızı programlayarak kurtulabilirsiniz.
Panik atak, çoğu zaman beklenmedik durumlarda ortaya çıkar demek çok doğru bir cümle olmaz. Çünkü aslında duygusal anlamda önceden birikmiş düşüncelerden kaynaklanır.
Doktora gittiğimizde patolojik hiç bir sebep bulunamaz. Tüm tahliller, tetkikler temizdir. Baştan sona bir check-up yapılmasına rağmen en ufak bir bulguya rastlanamaz. Bazıları ilaç yazarken bir çoğu psikoterapi önerir.
Panik nöbetiyle birlikte bir kez deneyim edildikten sonra, korkulu bir bekleyiş başlar. Maalesef bu korkulu bekleyiş kişiyi sosyal yaşantısından, zihinsel yaşamına, duygusal yaşantısına kadar etkiler. Ya tekrar olursa korkusu, yalnız kalamama, karıncalanma, uyuşma, baş dönmesi, bayılacakmış hissi, ölüm korkusu, bedende yada kafada yanma, çarpıntı, nefes alamama, dışarıya yalnız çıkamama, göğüste sürekli bir basınç hissi, asansöre binememe, karanlık fobisi, araba kullanamama, tünelden, metrodan korkma, uçağa binememe ve evden dışarıya çıkamamaya kadar kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiler.
Her an nöbet yaşayacağını varsayarak işe bile gidemeyerek, sosyal ortama katılamayan bu kişiler anlaşılamadıklarını düşünürler ve çaresiz hissederler. Böyle bir rahatsızlık söz konusu olduğunda psikoterapi şarttır. Bazı kişilerde ilaç belli bir yere kadar işe yarasa da, panik atak tamamen ortadan kalkmaz.
Panik atak yaşayan kişiler kendini asla güvende hissetmez. Takdir edersiniz ki , kişiyi güvende hissettirecek bir ilaç yoktur. İlaçla birlikte bir çok etki ortaya çıkar. Kilo alma, hissizleşme, uyuşma, kendini robot yada mekanik hissetme, uyku hali, duyarsızlaşma gibi yan etkileri ortaya çıkabilir. Panik atağın iyileşmemesinin sebeplerinden bir tanesi, duygu ve düşünceler soyuttur elle tutulamaz, gözle görülmezdir. Soyut bir şeye somut bir şeyle müdahale ettiğimizde çoğu zaman ilaç yetersiz kalır.
Burada BİLİNÇALTI yani duygu ve hafızanın merkezinin büyük bir etkisi vardır. Çünkü panik atak duygu ve düşüncelerin merkezindeki( Bilinçaltı) duygu ve düşüncelerin tetiklenmesinden ani bir şok yaşanmasından kaynaklanır. Bu durum şöyle seyreder:
Bir duygu düşünceye, bir düşünce davranışa geçer. Zincirleme reaksiyon şeklinde ilerler. Hayatımız bu döngü içinde devam eder.Bir insan bir duygu, düşünce ve davranış şeklinde yaşar. Tüm yaşamımıza baktığımızda bu zincirleme üzerine kurulmuştur.
Duygu ve düşünceler yeniden regüle edildikten sonra kişi tekrar bu kısır ve içinden çıkılamaz döngüye girmez. Unutmayın Bilinçaltı programlanabilen bir yerdir. Tıpkı şimdiye kadar öğrendikleriniz gibi. Doğru bir öğreti ile Bilinçaltı sizi yönetmekten (korku ve kaygıdan) çıkar, siz hayatınızın direksiyonuna geçersiniz.
Sevgilerimle