Haberler

Okundu Evr"Avustralya Basını Yenilgiyi Kabullenmekte Zorlandı"

Gelibolu Yarımadası'nda 101 yıl önce yaşanan Çanakkale Kara Savaşları'na ilişkin gerçeklerin dönemin İtilaf Devletleri gazetelerinde duyrulmamaya çalışıldığı, Avustralya basınının savaşın sonlarında dahi yenilgiyi kabullenmekte zorlandığı bildirildi.

MEHMET BAYER - Gelibolu Yarımadası'nda 101 yıl önce yaşanan Çanakkale Kara Savaşları'na ilişkin gerçeklerin dönemin İtilaf Devletleri gazetelerinde duyrulmamaya çalışıldığı, Avustralya basınının savaşın sonlarında dahi yenilgiyi kabullenmekte zorlandığı bildirildi.

Avustralyalılar ve beraberindeki İtilaf Devletleri kuvvetleri Türk askerinin kahramanlığı karşısında önce denizden sonra da karadan denemesine rağmen Çanakkale'yi geçemedi. O dönemde dünya basınının yakından takip ettiği Çanakkale Kara Savaşları, Avustralya gazetelerinde de geniş yer buldu.

Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Sarıkoyuncu Değerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anzak Kolordusu'nun, 25 Nisan 1915'te başlayan çıkarmayla Gelibolu Yarımadası'ndaki savaşa katıldığını, Avustralyalı askerlerin, 9 Ocak 1916'ya kadar kanlı ve çetin çarpışmalar içinde yer aldığını, özellikle Arıburnu'ndaki savaşta büyük mücadeleler verdiğini, bu nedenle Çanakkale Muharebeleri'nin Avustralya basını tarafından takip edildiğini söyledi.

Avustralya gazetelerindeki değerlendirmeler

Prof. Dr. Değerli, İtilaf güçleri tarafından Çanakkale Cephesi'nin açılmasının sebeplerinin 24 Nisan 1915 tarihli The Sydney Morning Herald Gazetesi'nce etraflıca anlatıldığını belirtti.

Değerli, The Advertiser Gazetesi'nde 12 Şubat'ta İngiliz ve Fransız gemilerince 8 saat süreyle Anadolu yakasındaki Orhaniye ve Kumkale tabyaları ile Rumeli sahilinde bulunan Seddülbahir Kalesi'nin bombaladığının bildirildiğini hatırlatarak, "The Argus Gazetesi'nin 22 Şubat 1915 tarihli 'The War Day By Day: Dardanelles Fortıfıcatıons' (Günden güne savaş: Çanakkale İstihkamları) başlıklı yazısında buradaki İtilaf ve İttifak donanmalarının istihkamları hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir. Bataryalardan herhangi birini susturmanın bile ciddi bir iş sayılacağının belirtildiği yazıda, İngiliz ve Fransız filosunun görevinin çok zor olduğu öne sürülmektedir." diye konuştu. The Argus ve The Mercury Gazeteleri'nin 23 Şubat nüshalarında 20-25 Şubat tarihlerinde Türk toplarının bir kısmının susturulduğu, küçük tahrip timlerince Kumkale ve Seddülbahir kıyılarındaki Türk tabyalarının işe yaramaz hale getirildiği vurgusunun yapıldığını anlatan Değerli, 1 Mart 1915'ten itibaren gazetelerdeki haberlerin arttığını, bunun sebebinin İtilaf güçlerinin boğaz kıyılarındaki taarruzlarını yoğunlaştırmasından kaynaklanmış olabileceğini aktardı.

"Doğru haber verilmiyor"

Değerli, 5-9 Mart tarihlerinde gazetelerde yer alan haberlerin, bombardımanlardan istenilen sonucun elde edileceği yönünde olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"10 Mart'a kadar istenilen sonucun elde edilememiş olması basında hayal kırıklığı yaratmış gibidir. Bu tarihten sonra medyada harekatın daha uzun süreceği düşüncesi hakim olmuştur. 18 Mart 1915'te deniz harekatında başarısız olması üzerine İtilaf güçlerinin savaşla ilgili tedbirlerini yeniden düzenleyip, artırdıklarını görmekteyiz. Harekat için 75 bin kişilik kuvvet oluşturulmuştur. Bu kuvvetler arasında Avustralya askerleri de yer almaktadır. Bu nedenle Çanakkale Muharebeleri'nin karada cereyan eden vuruşmaları, Avustralya basını tarafından çok daha büyük bir dikkatle takip edilmeye başlanmıştır." Değerli, The Mercury Gazetesi'nin 25-27 Nisan tarihlerindeki harekatı ve daha sonrakileri anlatırken iyimser bir grafik çizdiğini, harekatta başarılı olunduğunu, 28-29 Nisan'da karaya asker çıkarıldığını aktardığını, Argus Gazetesi'ne göre ise Türklerin erzak ve savaş malzemesi gereksinimlerinin karşılanamadığı, bu nedenle de Türklerin çok fazla dayanamayacağının iddia edildiğini, bu haberin kasıtlı olarak kendi kamuoylarının moralini yükseltmek için verildiğini vurguladı.

"Ölenlerin isimleri yayımlanmaya başladı"

Gazetelerin kendi kamuoylarını rahatlatmak adına cephe ile ilgili doğru haberler vermediklerinin saptandığını belirten Değerli, şunları söyledi:

"Gazetelerde, kendi hücumlarının ilerlediği öne sürülmektedir. Türklerin Kilitbahir'de ancak zayıf bir surette kendilerini savunabildikleri, Çanakkale'nin tahrip edildiği, Gelibolu'nun hasara uğradığı iddia edilmektedir. Bununla birlikte Çanakkale Muharebeleri'nin uzaması, İtilaf Devletlerinin bir türlü sonuç alamaması ve savaşta ölen asker sayısının fazlalığı Avustralya kamuoyunda olumsuz etkiler yarattı. Gazetelerde, savaşta kaybedilen kişilerin isimleri yayımlanmaya başladı. Mayıs sonlarından itibaren Avustralya basınının Çanakkale Muharebeleri'ni kazanma konusunda ümitsizliğe kapılmaya başladıklarını görmekteyiz."

Değerli, Ocak 1916'ya gelindiğinde Avustralya basınının kalan ümidini yitirdiğini, savaşta yapılan hatalar hakkında eleştiriler yayımlanmaya başlandığına işaret ederek, "The Sydney Morning Herald Gazetesi'ne göre, 'Eğer Avustralyalı askerler Suvla Limanı'nda değil de Kitchener'in deneyimsiz askerleri yerine görevlendirilmiş olsaydı, Avustralya askerileri savaşı kazanırlardı.' The Argus Gazetesi savaşın kaybedilme nedenleri üzerinde dururken, diğer taraftan bu yayın organında Gelibolu'daki İtilaf askerlerinin boşaltma hareketi etraflı şekilde anlatılmıştır." diye konuştu.

"Haberler son derece yanlı şekilde aksettirilmiş"

Prof. Dr. Değerli, Avustralyalıların Çanakkale Muharebeleri'nde, ordusuyla, cesaretleriyle dünya kamuoyu nazarında kendilerinin bir sömürge değil, milli bir karakter taşıyan Avustralyalılar olduklarını ispatlama imkanı bulduğunu belirtti. Değerli, The Argus, The Sydney Morning Herald ve The Mercury gibi büyük gazetelerin gelişmeleri çoğunlukla Londra'dan elde ettiğini, ayrıca diğer küçük gazetelerin cephede muhabirleri olmadığı için haberleri bu üç gazeteden edindiğinin saptandığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Hem Avustralya basınının haberlerin büyük çoğunluğunu İngiliz basınından almış olması hem de İngiltere'nin müttefiki pozisyonunda bulunması nedeniyle savaşın gelişimi ile ilgili haberler son derece yanlı şekilde aksettirilmiştir. İtilaf güçleri yenilgiye uğrasa dahi savaştaki bu gelişmeler mümkün mertebe kamuoyuna duyurulmamaya çalışılmıştır. Hatta Fransa ve Amerika gibi İtilaf devlerinin basınında dahi savaşın kaybedilmekte olduğunun açıkça ifade edildiği son dönemlerde bile Avustralya basını yenilgiyi kabullenmekte zorlanmıştır."

Kaynak: AA / Güncel

Avustralya Çanakkale Gelibolu Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title