Obama-Rousseff Ortak Basın Toplantısı

ABD Başkanı Barack Obama, İran'ın nükleer silaha erişim yolunu tıkama hedefini karşılayan bir anlaşmanın ortaya çıkmaması ve Tahran'ın uluslararası toplumun getirdiği şartlara uymaması durumunda bu ülkeyle devam eden müzakereleri "terk edeceğini" söyledi.

Obama, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ile Beyaz Saray'da görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ile Almanya (5+1) ve İran arasındaki nükleer müzakerelere dair bir soruyu da yanıtladı.

ABD ile İran arasında hala derin görüş ayrılıkları ve bölünmelerin bulunduğuna ve bunların bir gecede ortadan kalkmayacağına değinen Obama, nükleer müzakerelerin amacının İran'ın nükleer silah edinme yollarının kapanacağı teyit edilebilir bir mekanizmanın oluşturulması olduğunu belirtti.

Obama, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Enerji Bakanı Ernest Moniz'in şu anda derin bir biçimde müzakereleri yürütmekte olduğunu ve bir anlaşmaya varabileceklerini umduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

"Onlara talimatım çok net. Lozan'da varılan çerçeve anlaşması, etkili biçimde uygulanması ve düzgün bir sisteme oturtulması halinde, İran'ın nükleer silah edinmemesi hedefi başarılabilir. Diğer tarafta İranlı müzakerecilerden, Lozan'da masaya konan şartlardan bazılarına sadık kalıp kalamayacaklarına dair çok fazla söylenen şey oldu. Eğer kalamazlarsa bu bir sorun teşkil edecek çünkü en başından beri söylediğim gibi eğer kötü bir anlaşma çıkarsa müzakereleri terk edeceğim. İran'ın nükleer silah elde etme yollarının kapandığı yönünde güvenceler sağlayamazsak ve bunu teyit edemezsek, eğer teftişler ve teyit süreci yetersiz olursa, o zaman bir anlaşma olmayacak ve bunu İran hükümetine çok net belirttik."

Obama, 5+1 ülkelerinin de bu konuda tıpatıp aynı şekilde düşündüğünü ifade ederek, kendilerini hala zorlu müzakerelerin beklediğini ancak uluslararası toplumun ortaya koyduğu şartları yerine getirip getirmeme kararının nihayetinde İran'a bağlı olacağını dile getirdi.

ABD Başkanı Obama, "İran'ın geçmişteki davranışları göz önüne alındığında, bu sadece İran tarafından bir deklarasyonun yayınlanması ve birkaç müfettişin arada bir etrafta dolaşması şeklinde olamaz. Bu ciddi ve titiz bir teyit mekanizması olmak zorunda. Bir anlaşmaya varıp varmayacağımızın testinin de bu olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Obama, İran'da tutulan Amerikan vatandaşlarıyla ilgili bir soru üzerine de, bunun nükleer anlaşma sürecinden bağımsız olarak baskısını yaptıkları bir konu olduğunu kaydederek, "Vatandaşlarımızın adil muamele gördüğünden emin olmak bizim için ana öncelik. Bu insanlara, bizim ülkemize gelenlere uyguladığımız temel yargı süreci ve hukuki haklar uygulanmadı. Dolayısıyla bundan çok kaygılıyız. Bu konudaki baskılarımıza devam edeceğiz" dedi.

-"Obama'ya inanıyorum"

Öte yandan, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı eski çalışanlarından Edward Snowden'ın sızdırdığı belgelerde, ABD'nin kendisini dinlediğine dair bilgilerin bulunması üzerine daha önceki ziyareti iptal eden Rousseff'e, bu konunun iki ülke arasında hala sorun olup olmadığı soruldu.

Rousseff, "O zamandan bu yana bir şeyler değişti. Obama ve ABD yönetimi birçok defa artık dost ülkelere yönelik bir tür casusluk faaliyetlerinin yapılmadığını söyledi. Ben de Obama'ya inanıyorum. Bugün şartların çok daha farklı hale geldiğinden eminim" dedi.

Dilma Rousseff Barack Obama Tahran İran Politika Güncel Haberler