Muz üretiminin yüzde 30'unu tek başına karşılayan Anamur'da kuraklık alarmı

Türkiye'nin muz üretiminin yüzde 30'unu tek başına karşılayan Anamur'da kuraklık zilleri çalmaya başladı. Çiftçiler, ürünleri kurtarmanın yollarını aramaya başlarken, verim kaybının ciddi boyutlara ulaşmasından endişe ediliyor.

ORTALAMA 200 BİN TON MUZ ÜRETİLİYOR

İlçedeki kuraklık nedeniyle tabandaki su seviyesi düştü. Seraların bulunduğu bölgelerin deniz seviyesinde olması nedeniyle de tuzluluk oranı arttı. Ziraat Yüksek Mühendisi Bünyamin Kozak, Türkiye'de muz üretiminin yüzde 30'unu tek başına karşılayan ilçede yıllık ortalama 200 bin ton muz üretildiğini söyledi. Kuraklığın devam etmesi halinde yüzde 20 verim kaybının yaşanacağını anlatan Kozak, sulamada sera içi depolama sistemine geçilebileceğini ve üreticinin, buharlaşmayı önlemek için fıskiye yerine damlama sulama sistemine geçmesi gerektiğini dile getirdi.

"ANAMUR'DA BİR İLK YAŞANDI"

Muzun suyu çok sevdiğine dikkat çeken Kozak, "Bir muz ağacı yılda 5 ton su tüketiyor. Akdeniz bölgesindeki muz seraları var olan suya göre planlandı. Kuraklık böyle devam ederse, muz seralarının sökülme tehdidi ile de karşı kaşıya kalınır. Ormanlarımızın yanması su tutuşunu engelledi. Genellikle yaz döneminde yaşadığımız bu sıkıntılar, bizi iyice zora soktu. İlk defa Anamur'da haftada bir gün, Devlet Su İşleri (DSİ), sulama birliğine verdiği suyu kesti. Yani tasarruf yapmaya başladı. Adana da, Çukurova da yine DSİ, 5 gün suyu vermeye, 5 gün vermemeye başladı. İki hafta önce ilk defa; 'Bundan sonra yağmur yağana kadar ovaya su veremeyeceğiz' denilmeye başlandı. Bu suyu, 12 ay alacağımız düşüncesi ile bu seralar yapıldı. Bu bahçeler kuruldu ama şimdi kuraklık oldu. Tabi suyun yönetimi DSİ'de" dedi.

'SERALAR SÖKÜLMEK ZORUNDA KALINABİLİR'

Kozak, "Önümüzdeki yıllarda bunun daha çok artacağını düşünüyoruz. Bu nedenle özellikle seralara izin verirken, su kaynağının, geleceğe yönelik sıkıntısız şekilde kullanılabilecek yerler olması lazım. Eğer şu anki kullanımımızda bu hesabı yapamazsak, barajlarımızdaki suyu daha planlı kullanamazsak veya kuraklık çok daha ciddi artarsa, elimizdeki seraları sökmek zorunda kalabiliriz" diye konuştu.

"CİDDİ SU HESABI YAPILMASI LAZIM"

Seraları besleyecek başka su kaynağının olmadığını vurgulayan Kozak, "Mevcut yer altı suyu da tuzlulaşmaya başladı. Muz, tuzlu suyu sevmediği için verim düşüklüğünü yaşanacak. Verim düşüklüğü çiftinin borcunu ödemesine engel olacak. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda çok daha sıkıntılı günler yaşayacağımızı görüyorum. Çünkü tüm dünyada kuraklık var. Son yangınlar bu kuraklığın iyice artmasına neden olacak. Çünkü ormansız köyün çeşmesi susuz, deresi huysuz olur. Yani yağan yağmur suyu topraklarda tutunmadığı için bize sürekli su temin edemez. Şimdi ormanlarımız yandı. Artık su kaynağımız da bitti gibi. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda yeni yatırımcıların ciddi su hesabı yapması lazım. Suyu hoyratça kullanmamak zorundayız. Hayatın her alanında. Bu muz seraları da dahil" ifadelerini kullandı.

Anamur'da su sıkıntısını hissetmeye başladıklarını kaydeden üretici Sabri Öztürk, şimdiden ciddi önlemlerin alınması gerektiğini isterken, İbrahim Püryan da, bu gidişle seraları sökmek zorunda kalabileceklerini ifade etti.

"VERİLER ARTACAĞINI GÖSTERİYOR"

Jeoloji Mühendisi Murat Bayındır da, ekim-kasım aylarına kadar bölgede yeterliliğini sürdüren yer altı suyunun bu yıl ağustos ayının ortalarında tamamen bittiğini ifade etti. Bayındır, "Anamur yöresi genel olarak başkalaşıma uğramış, metamorfik kayaçlardan oluşmuştur. Bu kayaçlar su yönünden fakir kayalardır. Dolayısıyla Anamur bölgesinin yer altı su kaynakları fakirdir. Yer altı su kaynaklarının beslenme şekli yağmur, kar sularıdır. Bu durum yer altı suyundan tarımsal amaçlı yararlanan çiftçilerimizi çok mağdur etmektedir. Yeni arayışlara yöneltmektedir. Son 50 yılın meteoroloji verileri de bu olayların artarak devam edeceğini göstermektedir" dedi.