Motosikletle Ölüme Meydan Okuyan Baba-oğulun Gösterisi Nefes Kesiyor

Kayseri'de bir baba ile oğlu, motosikletle yaptıkları gösteriyle adeta ölüme meydan okuyor. 15 metrekarelik alan içerisinde saatte 150 kilometre hıza ulaşan baba ile oğlu izleyenlerin nefeslerini kesiyor.

Kayseri'de Ayışığı Lunapark alanı içerisine kurdukları pistte motosikletle yaptıkları gösteriyle ölüme meydan okuyan baba ile oğlu, izleyenlerin nefeslerini kesiyor. 6 metre yüksekliğinde 15 metre genişliğinde huni biçimindeki alanda saatte 150 kilometre hıza çıkan Bekir Akça (60) ile oğlu Tahir Akça (36), motosikletleriyle düz duvara çıkıyor. Bekir ve Tahir Akça, izleyenlerin şaşkınlık ve korku içerisinde tanıklık ettiği gösteri sırasında motosikletin üzerinde ellerini bırakarak ve yüzlerine Türk bayrağı

kapatarak ilerliyor. Bekir Akça ise motosiklete yan oturarak bacak bacak üstüne atıyor. 1954 model Java marka motosiklet kullanan baba-oğul, motosikletlere modifikasyon yapmadıklarını, sadece yaylanmayı önlemesi için süspansiyonları çıkardıklarını söylüyor.

1965 yılından bu yana bu meslekle ilgilendiğini ifade eden Bekir Akça, "Bu mesleği yapan kalmadı. Türkiye'de tek kaldık. Mesleğimizin devamı için eleman alıp yetiştirmek istiyoruz. Ben bu işe 'Motor Show' diyorum. Merkez-kaç kuvvetinden istifade ederek düz duvara tırmanıyoruz. Savrulma ile oluyor. Motosiklet süratle duvara çıkıyor. Duvardaki idare kullanıcıya bağlı. Burada her an sakatlık olabilir. Boşluk bırakmamak lazım. Lastikler, motor ve jantların sağlam olması gerekiyor. Onun için her gün

motosikletlerimizin bakımını yapıyoruz. Motosikleti tanıdığım için bugüne kadar başıma hiç kaza gelmedi. 18 senedir de oğlumla çalışıyoruz. Oğlumu alıştırdım. İnşallah o da benden sonra bu işi devam ettirecek. Ben 60 yaşındayım, 5 sene en fazla 10 sene daha yapmayı düşünüyorum. Kullandığımız motosikletler 1954 model Java. Biz bunları eski olarak alıp kendimiz revizyon yapıyoruz. Kullanılabilir hale getiriyoruz. Tehlikeli bir meslek. Hata kabul etmez" dedi.

Tahir Akça ise baba mesleğini devam ettirdiğini belirterek, "Babamın mesleğini ben de sevdim ve beraber çalışmaya başladık. Tehlikeli bir iş ama sevdiğimiz için yapıyoruz. Düz duvara çıktığımda artık heyecan duymuyorum. Alıştık. Türk bayrağını çektiğimiz zaman heyecanlanıyorum. O zaman seyircilerimiz de bizi alkışlıyor. Bayrağımızı öyle taşımak herkese nasip olmaz" şeklinde konuştu.

(ATÖ-GS-Y)

Haberler