Haberler

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk canlı yayında soruları yanıtladı: (5)

Güncelleme:

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Çocuklar böyle 10 saat sıranın üstünde teorik ders dinlemesinler, atölyeye girsinler istiyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Çocuklar böyle 10 saat sıranın üstünde teorik ders dinlemesinler, atölyeye girsinler istiyoruz. 10 bin atölye açtık ve hedefimiz 100 bin atölye. Yani her çocuk otomasyonu, robotiği, tarımı, müzik, drama, şiir atölyesini bunları görerek büyümeli ilkokul birden, ana sınıfından itibaren. Yoksa kağıt, kalemle eğitim söz konusu olur. Sadece soru çözer ama sorun çözemez. Sorun çözebilmesi için deneyim kütüphanesini büyütmesi gerekiyor." dedi.

CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge'de eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Selçuk, özel okullarda KDV'nin yüzde 1'e indirildiğini, bunun devam etmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü, Hazine ve Maliye Bakanlığı'yla görüştüklerini belirtti.

Bu süreçte özel okullardaki öğretmenlerin uzaktan eğitimle derslerine devam ettiklerini, açıldığında okula geldiklerini aktaran Selçuk, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir özel okulun en büyük harcama kalemini maaş oluşturuyor. Dolayısıyla personel kısmı zaten devam ettiği için geriye kalan yemek, servis, okul forması gibi bir takım konular var. Özel okullar da bu konularda gereken hassasiyeti gösteriyorlar. Şöyle bir şey olmuyor, 'Uzaktan eğitim dönemine geçtik, sizin maaşınızı yarıya indirdim. Çünkü iade yapmam gerekiyor.' bunu diyemez çünkü okulun sürdürülebilirliği de önemli. Birçok okulda KDV ve ücret iadesi konusunda hassasiyeti görüyoruz ama bazı okullarda da velilerimizin haklı şikayetleri var. Bu şikayetlerin kimi zaman dava konusu olabilecek kadar taşındığını da görüyoruz. Hukuksal olarak karşımıza ne çıkarsa bu hukuksal çerçeve içerisinde hareket ediyoruz. Bu tefe tüfenin ortalamasından kaynaklanan bir ücret artışını nispi olarak zaten gözetim altında tutuyoruz. Elbette enflasyonun artışına bağlı olarak da bazı farklılaşmalar var. Okul türüne göre de değişiyor. Bazı okullarda veliler bu konularla ilgili hiç talepte bulunmuyorlar ama bazı okullarda da çok talepte bulunuyorlar. Kurumlarımızın sürdürülebilirliği, öğrencilerimizin eğitiminin kaliteli şekilde devam etmesi gibi hassasiyetlerimiz de önemli. Özel okullar sistemin önemli, değerli kuruluşları. Onlar için de KDV ve diğer konularda neler yapılabileceğini gözetiyoruz."

Bir öğrencinin televizyonda bütün derslerini dinleyebileceğini, uzaktan eğitim için televizyonun yeterli olduğunu dile getiren Selçuk, televizyondan dersleri takip etmenin her evde mümkün olmadığını, bu yüzden EBA TV'den derslerin 3 kere tekrarını verdiklerini, hafta sonu televizyonu ve EBA Destek Merkezi kurduklarını söyledi.

Selçuk, öğrencilerin evine en yakın EBA Destek Merkezi'ne gidebileceğini belirterek, "Bütün Türkiye'de ilçe düzeyinde 14 bin 800 civarında EBA Destek Merkezi var. Çocuk oraya gidiyor, ücretsiz internet var. Orası kütüphane gibi sessiz çalışmanın yapıldığı bir yer. Başka kaynaklar var, nöbetçi öğretmenler var. Hiçbir sorun yok. Sadece öğrencinin ya da velinin talep etmesi yeterli. Hiçbir kayıt olma yok, 'Geldim.' demesi yeterli. İlk önce 2 bin 500 EBA Destek Merkezi açtık. Sonra 5 bine çıkardık. Talep arttıkça sayıyı yükselttik. Talep var. Şimdi bunu 20 bine çıkarmaya çalışıyoruz. Bunlar okulların içinde ama dışında olan da var. Bazen muhtarlıklarda var." diye konuştu.

"Karneyi 2 Temmuz'da verebiliriz"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, diğer ülkelere bakıldığında salgın sonrası eğitime ilişkin yapılan iş ve işlemlerde Türkiye'nin ilk 5'in içerisinde olduğunu vurguladı.

Karne konusunun muğlak kaldığını ifade eden Selçuk, "Karneyi 2 Temmuz'da verebiliriz." dedi.

Bakan Selçuk, bir sonraki yılın takviminin sorulması üzerine de "Bizim planımız şu, biz bundan 5 ay önce salgının ne olacağını tahmin edemiyoruz ama biz diyoruz ki bir yılın tüm derslerinin video kaydını çekelim, bitirelim. Biz hazırlayıp, bitiriyoruz, masaya koyuyoruz. 2021-2022 için de yapacağız bunu. Henüz 22'ye başlamadım. Ama 21 bitti ve biz okul tam olarak açılsa da EBA televizyonunu, EBA interneti orada tutacağız. Şundan dolayı biz bütün velilere farklı imkanları vermek istiyoruz. Yani isteyen demesin ki 'Ben başka bir hocadan da dinlemek istiyorum, yok.' demesin. Orada imkan var, siz buyurun istiyorsanız orada da var." ifadelerini kullandı.

"EBA devam edecek. Ama uzaktan eğitim seçeneği gibi bir hak tanımayı düşünmüyorsunuz herhalde." şeklindeki yorum üzerine Bakan Selçuk, şunları kaydetti:

"Şöyle düşünüyoruz, biz iki sene önce bir şey açıkladık orta öğretim tasarımıyla ilgili. Yani liselerde bütün dünyada yılda 5-6 ders var, bizde niye 14 ders var? Bunun azaltılması lazım. Bir derinleşme olması lazım. Yani her dersten küçük küçük parça alacağına bir yerde uzmanlaşsın, üniversitede tamamen uzmanlaşsın istiyoruz. Fakat hangi ders azaltılsın şeklinde bir tartışma oldu ama bir taraftan da şu oldu, bir çocuğun günde 8, 9, 10 saat teorik ders almasını ben doğru bulmuyorum. Peki ne yapalım? O zaman şöyle bir çözüm önermiştik, salgın yoktu ortada, dedik ki bunun 2-3 dersi uzaktan alınır ve çocuk orada 2-3 saati spor, sanat, kültürle, arkadaşlarıyla birtakım projelerle geçirir. Uzmanlaşacağı alana gider. 'Bunun için uzaktan ders olur mu?' diye birçok tartışma yapıldı. Ama şimdi deniliyor ki 'Sakın bunu bırakmayın.' Biz şimdi yeni bir projeye başladık. Dünya Bankasından 160 milyon dolar kredi aldık ve bu krediyi çok geniş bir platform oluşturmak üzere kullanıyoruz. Yani veli de öğrenci de öğretmen de sertifika biriktirmek, sertifikaları diplomaya dönüştürmek, bu alanda hayat boyu öğrenmenin içeriğini oraya sokmak, öğretmen eğitimini oraya yüklemek, böyle büyük bir eğitim platformu oluşturuyoruz. Seç, beğen, izle ve bunlardan da puan al. Bir puan alacak ve o sertifikalar onun yükselmesinde işe yarayacak."

Bakan Selçuk, "Bitti pandemi, eski normale döndük, siz velilere isteyen çocuğunu uzaktan eğitime devam ettirebilir?" şeklindeki soru üzerine, "Bazı dersler için planlıyoruz. Liselerden başlamak üzere bazı derslerin uzaktan eğitimle verilmesi konusunda bir mevzuat çalışması yaptık ve bu tamamen taslak şu anda. Bunu bilim insanlarıyla, öğretmenlerle, yöneticilerle tartışıyoruz. Çocuklar böyle 10 saat sıranın üstünde teorik ders dinlemesinler, atölyeye girsinler istiyoruz. 10 bin atölye açtık ve hedefimiz 100 bin atölye. Yani her çocuk otomasyonu, robotiği, tarımı, müzik, drama, şiir atölyesini bunları görerek büyümeli ilkokul birden, ana sınıfından itibaren. Yoksa kağıt, kalemle eğitim söz konusu olur. Sadece soru çözer ama sorun çözemez. Sorun çözebilmesi için deneyim kütüphanesini büyütmesi gerekiyor. Bunun için atölyede denemesi gerekiyor. Kendisini izlemesi, arkadaşını gözlemesi gerekiyor. 'Ben neyi yapabiliyorum, ben nerede iyiyim?' Yıllarca bunu binlerce kez tecrübe etmesi gerekiyor. O zaman lise sona geldiğinde kendisinin ne olduğunu zaten bilecektir, yönelmek için 'Acaba hangi bölümü seçsem?' diye asla sormayacaktır. Çünkü okul öncesinden itibaren o tecrübeyi çocukta yaşatmam mümkün. Tasarım, beceri atölyesi meselesine bu kadar vurgu yapmamızın nedeni bu. Bir senede 10 bin atölye açtık." şeklinde konuştu.

Öğretmenlerin özlük hakları

Selçuk, "Öğretmenlerin özlük haklarında bazı iyileştirmeler yapılabilir mi?" sorusu üzerine şu değerlendirmede bulundu:

"Geleceğe yönelik olarak Öğretmenlik Meslek Yasası adında bir meslek yasası tasarısı var elimizde. Bu hususlar Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde eskiden olduğu gibi bakanlıkların kanun teklifi vermesi şeklinde olmuyor. Biz alt çalışmayı yapıyor ve olgunlaştırıyoruz. Burada öğretmenlerin özlük ve okul yöneticilerin özlük hakları, bazı bölgelere dair tazminatların oluşturulmasına ilişkin hususlar var. Bu da bütçe imkanları ölçüsünde ilk fırsatta hayata geçtiğinde öğretmenlerimiz açısından da birtakım açılımlar söz konusu olabilir. Bu elimizde hazır. Öğretmenlerimizle ilgili asıl husus... Uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden en az iki kat daha zordur. Meşakkatlidir, yorucudur. Bütün toplumumuzun özellikle bunu bilmesini isterim. Çünkü öğretmenler de çok yoruldu. Köy köy gezip çocuklara ulaşmaya çalışmak hatta bazen vefa gruplarında çalışmak, onun dışında çocuklar için soru paketlerini alıp evlerine ulaştırmak, velilerle saatlerce gece gündüz demeden telefonla konuşmak, bunlar çok yorucu şeyler. Onlar da bir an önce normale dönmeyi, okulun açılmasını istiyor. Onların da becerilerinde ciddi bir dönüşüm oldu. Bundan dolayı da mutluyuz."

"EBA memnuniyet oranı 2021'de yüzde 93.5"

"Okullar açılalı ikinci haftaya girdik. Birçok ile gittiniz. Çocuklar, öğretmenler 'salgın zamanı nereden çıktı bu iş' gibi bir tutum içindeler mi yoksa 'harika oldu' mu diyorlar?" sorusu üzerine Bakan Selçuk, öğrencilerin kendi istekleriyle geldikleri için çok mutlu olduklarını, katılımın yüzde 80 olduğunu belirtti.

Geçen sene EBA ile ilgili memnuniyetin yüzde 49 olduğunu ama 2021'de memnuniyet oranının yüzde 93,5'a çıktığını aktaran Bakan Selçuk, eskiden devam oranının çok düşük olduğunu, bugün yüzde 80'lere çıktığını anlattı.

Öğretmenlerin de uzaktan eğitimden yorulduğunu ve okula gelmek istediklerini ifade eden Selçuk, "İlkokullardaki yüzde 80 katılımı görünce aslında toplumun da ihtiyacı buymuş diyebiliyoruz rahatlıkla. Gelmeyen velilerimizin, çocuklarımızın da endişelerini anlayabiliyoruz. Onlar için de hizmetimizi devam ettiriyoruz." dedi.

Okulların sürekli açılıp kapatıldığı söylemlerine ilişkin soru üzerine Bakan Selçuk, "Diyorlar ki 'açıyorsunuz ama yine kapatabilirsiniz'. Ben şunu söylüyorum, okulu mümkün olduğunca açık tutmak lazım. Benim vazifem, varlık nedenim bu. Fakat kapatma ile ilgili de Bilim Kurulu'nun, Sağlık Bakanlığı'nın ortaya koyduğu tablolar çıkınca, bu çocukların bir ay da olsa okula gelip gitmeleri benim için bir kazançtır. Hani 'açıyorsunuz kapatıyorsunuz' diyorlar ama bunu emin olsunlar keyfi olarak yapmıyoruz, mecburiyetten yapıyoruz." yanıtını verdi.

Bu açıp kapamaların öğretmen ve öğrencide psikolojik sorunlara yol açıp açmayacağına ilişkin soruya karşılık Bakan Selçuk, "Açabilir." dedi.

"Bir sene içinde 540 bin öğretmenle Zoom üzerinden görüştüm"

Bir sene içinde 540 bin öğretmen ile Zoom üzerinden görüştüğünü anlatan Bakan Selçuk, "540 bin hanenin içine girdik ve gördüm ki 'bir an önce okulları açın.' Bunun sağlamasını da okullar açılınca kaç çocuk okula geldi?" diye konuştu.

Kapanma kararı gelecekse bunu da valiliklerin belirleyeceğini hatırlatan Selçuk, "Genel prensipte ilkokullar, özel eğitim okulları, okul öncesi, 8,12'ler koşullara bağlı olmaksızın her yerde açık. Biz bunun devam etmesini arzu ediyoruz. Diyelim ki bir ilde büyük bir zaruret doğdu, tabi ki kapanabilir. Biz, mümkün olduğu kadar bilimsel çalışmaların gösterdiği sınırlarda kalarak oraları açık tutmak istiyoruz." dedi.

(Bitti)

???????

Kaynak: AA / Güncel

Eğitim Bilişim Ağı Ziya Selçuk Selçuk Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title