Mhp Lideri Bahçeli: Bu Bize Göre İkinci Habur Rezaletidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Diyarbakır'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ve Kürt sanatçı Şivan Perver ile bir araya gelmesini, " Türkiye, tarihi olarak yutturulmaya çalışılan kara bir günü yaşamaktadır. Peşmerge başı, yanına aldığı, bölücülükten sabıkalı sözde bir sanatçıyla Habur'dan Türkiye'ye giriş yapmış ve tezahüratlarla karşılanmıştır. Bu bize göre ikinci Habur rezaletidir. Ha PKK'lıların girişi, ha Barzani'nin gelişi arasında hiçbir fark yoktur" sözleriyle eleştirdi.

MHP lideri Bahçeli, Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu'nun 28. Büyük Kurultayı'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Bahçeli, Türk Federasyonu'nun kurulduğu 1978 yılından beridir varlık ve birlik mücadelesini sürdürdüğüne ve Avrupa Türklüğü'nün sözcüsü olmak, beklentilerini karşılamak için elinden gelen çabayı gösterdiğine işaret etti. Vatandan ayrı kalmanın zor olduğunu bildiğini ifade eden Bahçeli, "Doğduğunuz yerlerden uzakta yaşamanın manevi külfeti, ruhen ızdırabı fazladır. Sevenlerinizi ve sevdiklerinizi geride bırakarak gurbete çıkmak, geleceğiniz için yabancı diyarlarda iş ve aş peşinde koşmak hafife alınacak bir şey değildir. Sizleri ülkenizden koparan, sıla-i rahimden ayıran en başta geçim zorlukları, çaresizlik ve gelecek kaygısıdır" dedi.

-"ÖRF, ADET VE GELENEKLERİMİZİN TÜRKİYE'DEKİ KARDEŞLERİNİZDEN ÇOK DAHA FAZLA BİLİNCİNDESİNİZ"-

Bugün her coğrafyada, her kıtada, her ülkede Türklerle karşılaşmanın mümkün olduğuna işaret eden Bahçeli, "Yerkürenin her yerinde yaşayan, çalışan, kazanan, yöneten, okuyan bir Türk'le karşılaşmak imkan dahilindedir. Bizatihi yaşıyorsunuz ki, gurbette tutunmak amacıyla, milli kimlik ve kültürünüzün kaynağı olan Anadolu'nun bağrından ayrılalı yaklaşık 52 yıl olmuştur. Nitekim Almanya'ya göçün de 52. yılındayız. 31 Ekim 1961 tarihli bir anlaşmayla hürmetle andığımız birinci nesil anadan, babadan ve yardan ayrılarak buralara gelmiştir. Onların diktiği fidan bugün kökleşmiş ve meyve vermiştir.

Birinci nesil sonrakilere yol açmış, yön göstermiş, yordam öğretmiştir. Bugün dördüncü nesil yetişiyorsa bu öncelikle ilk neslin feragat ve fedakâr tutumu sayesindedir. Halen Avrupa'da yaklaşık 6 milyon Türk hayat ve varlık mücadelesi vermektedir. Almanya'da ise 2 milyon 900 bin Türk nüfusu yaşamaktadır" diye konuştu.

Dünden bugüne çekilen zorlukların ve katlanılan zahmetlerin boşa çıkmadığını söyleyen Bahçeli, "Şu an 72 bin kardeşimiz işveren olarak 350 bine yakın kişiye iş imkanı sunmakta ve Almanya ekonomisine hatırı sayılır bir destek vermektedir. Bu çok önemli bir gelişme, bundan sonrası için ümit verici bir tablodur. İşçilikten işverenliğe ulaşmak alınan mesafenin boyutunu göstermesi bakımından anlamlıdır. Ayrıca memnuniyetle görüyorum ki, bu uzun zaman sizleri milli ve manevi değerlerinizden uzaklaştırmamıştır. Aksine, iftiharla söyleyebilirim ki, kültürümüzün, örf, adet ve geleneklerimizin Türkiye'deki kardeşlerinizden çok daha fazla bilincindesiniz" değerlendirmesinde bulundu.

-"DÜNYA HAZİN KUTUPLAŞMALARA SAHNE OLMAKTADIR"-

Salondakilere "Sizler, Türk milletinin bu coğrafyalardaki asil temsilcileri olarak değerlere ve inançlara bağlılığın ne demek olduğunu herkese gösteriyorsunuz" diye seslenen Bahçeli, "Dününüze, dilinize, dininize yüz çevirmeden hayatlarınızı idame ettirmeye çalışıyorsunuz. Çünkü siz Müslüman Türk'sünüz, Türk milletisiniz ve Türkiye'siniz. Almanya, Türklerin gerçek vasıflarını sizinle tanımış, inancımızın safiyetini sizlerde görmüştür. Almanya size ekonomik imkân sağlarken, sizler de elbette ki Almanya'ya yüksek kültür ve ahlak değerlerinizi kattınız" ifadelerini kullandı.

Günümüzde küreselleşmenin her alanda tesirini gösterdiğini anlatan Bahçeli şöyle devam etti:

"Bir yanda bilgi, sermaye, teknoloji ve hatta emek küreselleşirken; diğer yanda kültürlerin, farklı medeniyet havzalarının temas ve tanışması da söz konusu olmaktadır. İnsanlık maddi planda hızla gelişip yeni imkanlara kavuşurken, manevi alanda aynı tempoyu, aynı ölçüyü yakalayamamaktadır. Küresel ölçekte adalet, yardımlaşma, insanca yaşama ve adil gelir dağılımı henüz arzulanan mertebelerin çok ama çok gerisindedir. Dünya çok kazananla hiç kazanmayanın; çok tüketenle hiç tüketmeyenin; bolluk içinde yüzenle bir dilim ekmek dahi bulamayanların hazin kutuplaşmasına sahne olmaktadır."

-"EMMA AYŞE'DEN ÜSTÜN TUTULMAMALIDIR"-

Kongolu bir çocuğun rahat ve zenginlik içinden büyüyen Münihli bir çocuktan daha önemsiz olmadığını vurgulayan Bahçeli, "Bu ülkedeki herhangi bir göçmenin insani talepleri, Berlin'de ikamet eden bir Alman'dan daha değersiz görülmemelidir. Hans Mehmet'den, Emma Ayşe'den üstün tutulmamalıdır. İnsanlar arasına kategorik ayrımlar getirilmemelidir. Nijeryalı yoksul, Somali'li işsiz, Hindistan'lı topraksız, Pakistan'lı yetim, Irak'lı mahsun; Londra'lıdan, Madrid'liden, Bürüksel'liden, Paris'liden, Prag'lıdan daha önemsiz sayılmamalıdır. İstemez ve dilemeyiz ama, mesela Frankfurt'ta saldırıya uğrayan birisi için dünyayı ayağa kaldırmaya hazır olanlar, acaba Kerkük'te, Telafer'de ilkokul çağında katledilen küçücük Türkmen çocuklara niçin sessizdir?" dedi.

-"AKP'YLE BERABER DEMOKRASİ ÖNCE DURGUNLUĞA, ARDINDAN DA ÇÖKÜŞE GEÇMİŞTİR"-

Türkiye'deki durumla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, Türkiye'nin çok zor durumda olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan ve hükümetin yangına benzinle gittiğini ve Türkiye'yi yönetilemez bir noktaya sürüklediğini savunan Bahçeli, "Sizler burada Türk olmaktan gurur duyuyorsunuz, ancak anavatanda Türklüğü silmeye ve sindirmeye çalışan bir hükümet işbaşındadır.

Sizler burada bayrağınızdan iftihar ediyorsunuz, ancak Türkiye'de bayrağı indirmek için küresel projelerden, Sevr artıklarından, hainlerden, işbirlikçilerden destek ve himaye uman bir yönetim görevdedir" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin Türk milletiyle "hesaplaştığını" belirten Bahçeli şöyle konuştu:

"Türklükle adeta savaşmakta, düşmanlık aşılamaktadır. Başbakan milli ve manevi değerlere üst üste saldırmaktadır. "Türküm, doğruyum, çalışkanım' diye başlayan andımızı kaldırmayı çağdaşlık olarak sunan bu zihniyettir. Vatandaşlarımızın özel hayatını terörize eden, hanelerin mahremiyetini yok sayan, ona buna karışan, herkesi takip eden, muhalif kim varsa susturmaya çalışan bu şahsiyettir.

Gençlerimizi ahlaksızlıkla suçlayan ve Türkiye'yi çok tehlikeli cepheleşmelerle boğan bu kafa yapısıdır.

AKP'yle beraber demokrasi önce durgunluğa, ardından da çöküşe geçmiştir. Türk milleti AKP'yle birlikte miadı dolmuş, ne var ki şimdilerde tekrar kurulan parçalanma ve paylaşım masasının mezesi yapılmıştır. Hükümet etnik bölücülüğü palazlandırmış, hayran kitlesini genişletmiş, terör örgütü PKK'yı aklamak için düğmeye basmıştır. İktidarın İmralı canisiyle pişkince, şirretçe sürdürdüğü ihanet pazarlığının konusu Türk milletidir. Kandil fitnesine vaadi Türk milletinin def ve imasıdır."

-"SABIKALI SÖZDE BİR SANATÇIYLA"-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Diyarbakır'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ve Kürt sanatçı Şivan Perver ile bir araya gelmesini sert sözlerle eleştiren Bahçeli şöyle devam etti:

"Başbakan şimdi de kardeşi Barzani'yle Diyarbakır'da buluşmuştur. Türkiye, tarihi olarak yutturulmaya çalışılan kara bir günü yaşamaktadır. Peşmerge başı, yanına aldığı, bölücülükten sabıkalı sözde bir sanatçıyla Habur'dan Türkiye'ye giriş yapmış ve tezahüratlarla karşılanmıştır. Bu bize göre ikinci Habur rezaletidir. Ha PKK'lıların girişi, ha Barzani'nin gelişi arasında hiçbir fark yoktur. Başbakan, " Türkiye, Kerkük'e karışırsa, bizde Diyarbakır'a karışırız' diyen peşmerge başını Diyarbakır'da ağırlamıştır. En son olarak geçtiğimiz yıl ki AKP kongresinde onur konuğu olan Barzani bu kez de Diyarbakır'da alkışlanmıştır. Başbakan Erdoğan Türk vatanı üzerine hesap yapan, Türkmenleri seri şekilde öldüren, PKK'yı silahlandırıp üzerimize saldırtan şarlatanla görüşmekten, hem de hedef yaptığı Diyarbakır'da bir araya gelmekten en ufak rahatsızlık duymamıştır. Başbakan bir yanda Oslo'dan İmralı'ya kadar canibaşı ve çetesiyle müzakere yaparken, diğer yanda para babası, küresel çevrelerin piyonu Barzani'yle yan yana gelmiş, arzuyla kucaklamıştır."

-"ERDOĞAN-BARZANİ GÖRÜŞMESİ SÖZDE KUZEY KÜRDİSTAN PROVASI"-

Geçtiğimiz hafta Salı günü PKK'nın yan kolu olan PYD'nin Suriye Kamışlı'da düzenlediği "Batı Kürdistan Halk Meclisi toplantısının" sonucunda kurucu meclis ilan edildiğini belirten Bahçeli, "Bu sözde kurucu meclisin, Suriye'nin kuzeyinde geçici yönetimin, yani özerkliğin kurumsal alt yapısını hazırlayacağı anlaşılmaktadır. Şayet hazırlıklar tamamlanırsa, burada üç ay içinde seçimlere gidileceği öngörülmektedir. AKP, PYD ile görüşe görüşe, liderlerini Türkiye'de ağırlaya ağırlaya yeni bir canavar yaratmıştır" diye seslendi.

Kürdistan'ın iki ayağının bu şekilde belirginlik kazanacağına vurgu yapan Bahçeli, Erdoğan ile Barzani'nin bir araya gelmesinin ise "sözde kuzey Kürdistan'ın provası" olduğunu söyledi.

-"TÜRK MİLLETİ TEKRAR ZAFER ARABASINA BİNERSE, ELİNE KAMÇI YERİNE YILDIRIMLARI ALIR"-

Türkiye'nin risk altında olduğunu söyleyen Bahçeli, Türk milleti büyük bir tehdidin, bizzat Başbakan'ın devrede olduğu çok ciddi yıkım ve dağılmanın arifesindedir. Ancak buna izin vermeyeceğiz. Türkiye ve Türk milletine zarar verdirmeyeceğiz. Varsın Başbakan'ın Barzanisi, Şivan Perveri, Ahmet Kaya'sı, bebek katili, teröristi, BOP'u, küresel destekçileri olsun. Varsın onlar Türklüğe kin kussunlar, ölüm planları yapsınlar, müzakerelerle Türkiye'yi çözmeyi amaçlasınlar. Bize, sizler gibi "Ne Mutlu Türküm Diyene' inancıyla destek veren, salonlarımızdan taşan, meydanlarımızı tıklım tıklım dolduran, konvoylarımızı selamlayan, dua eden oldukça her zorluğun üstesinden geliriz" diye konuştu.

Ankara'nın değil de, Erbil'in çıkarlarını gözetenlere, Türk milletini 36'ya ayırmaya çalışanlara Türk milletinin fırsat vermeyeceğini aktaran Bahçeli, "Meraklanmayınız, biraz daha rahmet yağsın, coşacak milli sel inşallah etnik çetele tutan kalıntıları, bölücü hevesleri, terörist hedefleri temizleyecek, vatanı kötülerden arındıracak ve paklayacaktır. Herkes, özellikle Başbakan bilsin ki; Türk milleti tekrar zafer arabasına binerse; eline kamçı yerine yıldırımları alır, önüne at diye kasırgaları koşar, başına taç diye de en parlak yıldızı koymaktan asla kaçınmaz" ifadelerini kullandı.

-"ARTIK BURADAN TÜRKİYE İÇİN KARAR VERECEKSİNİZ"-

Almanya'daki okullarda Türkçe derslerindeki azalmanın neden olduğu boşluk ve mahsurların fazlaca hissedildiğini belirten Bahçeli, "Bu itibarla dilinize sahip çıkınız, öğrenilmesi ve öğretilmesi için her çabayı sarfediniz. Türkçe öğretmene duyduğunuz ihtiyacı da Türkiye'de gündeme getireceğimizden ve peşini bırakmayacağımızdan müsterih olunuz" dedi.

9 Mayıs 2012'de TBMM'de kabul edilen yeni bir düzenlemeyle, bir sonraki Genel Seçimlerde büyükelçilikte, konsolosluklarda veya uygun görülecek okul ve spor salonu gibi mahallerde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanabileceğini hatırlatan Bahçeli, "Artık buradan Türkiye için karar vereceksiniz. Ülkemizin selameti ve içinde bulunduğu ağır meseleleri için daha etkin ve müdahil bir irade göstereceksiniz" diye seslendi.

Bahçeli'nin konuşmasının ardından salonda sunucu tarafından "Andımız" okutuldu.

Devlet Bahçeli Mesut Barzani Diyarbakır Türkiye Dünya Haberler