MHP Genel Başkan Yardımcısı Ekici, Gündemi Değerlendirdi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve MHP Yozgat milletvekili Mehmet Ekici, hükümetin türban meselesini çözmek için çıkardığı kanunun, bir ayağının eksik olmasından dolayı rektörler tarafından farklı yorumlandığını söyledi.

MHP Yozgat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen MHP Yozgat İlçe Başkanları Toplantısı'na katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP Yozgat milletvekili Mehmet Ekici, ülke gündemine yönelik açıklamalarda bulundu.

MHP'nin seçimlerden beri çok yeni ve alışılmadık bir muhalefet anlayışıyla muhalefette iken iktidar olabileceğinin, muhalefette iken muktedir olabileceğinin ölçüsünü çok net bir biçimde ortaya koyduğunu belirten Ekici, "Alışılagelmiş muhalefet ve alışılagelmiş iktidar çizgilerinin ötesinde ve onlardan farklı bir muhalefet çizgisi izleyeceğiz ve izliyoruz. Hem cumhurbaşkanlığı hem türban meselelerinde hem de terör ve anarşiye dönük konularda MHP tutumunu ve konumunu rahatlıkla koruyabilmiş, kınayanların, kınamasına çok aldırmadan bu noktadaki farklılığını ortaya koymuştur" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak topraklarına düzenlediği 8 günlük operasyonu değerlendiren Ekici, bu operasyonun askeri boyutunun takdire şayan olduğunu belirterek, "Operasyonun 8 gün sürmesi ve özellikle ABD Savunma Bakanı'nın Türkiye'ye gelişinden sonra operasyonun kesilmesi, ülkemizde pek çok tartışmalara sebep olmuştur. 'Operasyon ABD'nin talimatıyla veya ABD'nin iradesiyle mi kesildi?' görüşleri ortaya çıkmıştır. Bunlar kısmen de doğrudur aslında. Askeri operasyonlar iki şekilde anlamlanır, birincisi askerin vereceği mücadele ve kazanacağı başarıdır. İkincisi ise siyasi başarıdır. Bu operasyon askeri açıdan, kahramanlık açısından muhteşem ama siyasi hedef ve sonuçları bakımdan da zayıf bir operasyon olarak karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu.

AK Parti hükümetinin türban hadisesinin gelişmelerini de yeteri kadar iyi yönetemediğini ifade eden Ekici, "MHP anayasa değişiklikleri ve YÖK Kanunu'nun ek 17. maddesinin değişmesi konusunda bir adım dahi geri atmayan kararlı duruşunu ifade etmiş olmasına rağmen, hükümet mevcut olayı iyi yönetememiş, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişiklere ek olarak yapılması gereken YÖK'ün ek 17. maddesinin değiştirilmesini askıya alarak üniversiteleri bir kaosa sürüklemiş, YÖK'ün başına atadığı YÖK Başkanı eliyle de Üniversitelerarası Kurul ile YÖK Başkanı arasında müthiş bir tartışma zemini hazırlayan bir politik kaosa nedeni olmuştur. MHP başörtüsünü siyasi bir konu olmanın ötesine taşımak adına, bir özgürlük alanını genişletmek adına, muhalefet partisi olmasına rağmen kendi seçim beyannamesinde yazdıklarını gerçekleştirmek adına üzerine düşen görevi yapmıştır" ifadelerini kaydetti.

''KANUNA YETERLİ AÇIKLAMA YAPILMALI'' Düzenlemeden sonra üniversitelerde oluşan tabloya değinen Ekici, "Rektörler kanunlarla göre çalışır. Kanunun ayağını eksik bırakırsanız 'Bazı rektörler alıyor, bazıları almıyor' diye bir şey olmaz. Devlette devamlılık vardır. Eğer siz yapacağınız kanuni düzenlemelerin ayağını topal bırakırsanız rektörler de kanunları kendilerine göre yorumlar. Burada siyasi kararlılık yok. Başta anlaşıldı, 'Anayasa'da şu kanunlar yapılacak, YÖK Kanunu'nun 17. maddesi değiştirilecek' dendi. Neden 17. madde değiştirilmedi.

Siz YÖK Kanunu'na yeterli açıklamayı yapmazsanız rektörler de kendilerine göre kanunu yorumlamaya başlar. Kanunlar açık olmak zorundadır. Kanunu uygulayıcılar açık kanunları, hiçbir şahsi ve kişisel yoruma gerek duymaksızın uygulamaya mecburdur. Uygulamazlarsa o rektörleri görevden almak da hükümetin görevidir" ifadelerini kullandı.

Çıkarılan Vakfılar Yasası'nı ise tam bir "ihanet yasası" olarak değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Ekici, "Türk milletinin, vakıflarla ilgili Türkiye'deki Cumhuriyet yönetiminden beri 1936 kararnamesiyle ve 74 Yargıtay içtihatlarıyla meydana getirilmiş olan vakıf düzenini altüst edecek, Türkiye'de beşinci kol faaliyetlerinin vakıflaşma başlığı altında yayılmasını temin edecek, Avrupa Birliği'nin isteklerine dayalı yeni bir düzenlemeye ihtiyacı yoktu. Bu tamamıyla AB ve ABD'nin isteği ile gerçekleşmiştir. Bize göre tam bir 'ihanet yasası'dır. Operasyon ve başörtüsü konusunda başarısız olan hükümet, bu arada Vakıflar Yasası'nı bütün gücüyle çıkarmaktan da geri durmamıştır" iddialarında bulundu.

Nüfusu 2 bin 500'ün atına düşen belediyelerin kapatılması ile ilgili de açıklamalarda bulunan Ekici, "Belediyelerin kapatılması münasebetiyle şehirlere gelebilecek akının ve bu anlamda meydana gelebilecek sosyal anarşinin sonuçları iyi tahlil edildi mi? Beldelerden ve köylerden şehre göçü hızlandıracak olan bu süreç, niçin acelece TBMM gündemine taşınıyor. 'Büyük şehirlerde yeni belediyeler ihdas ederek özellikle muhalefet belediyelerin elindeki belediyeleri parçalayarak yeni egemenlik alanları oluşturmak, hangi siyasi etiğe ve ahlaka uygundur' sorularının cevabını bulmak bu hükümetin görevidir" açıklamalarını yaptı.

(ÖE-YS-GS-Y)

Haberler