Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün Kültürel ve Bilimsel Zenginliği

ALİ EBUBEKİR TOKCAN - Beytül Makdis Çalışmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Abdulfettah El-Uveysi, İsrail işgali altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik bilimsel içerikli çalışmaların yeterli olmadığını belirterek, bu konuda yapılan sınırlı sayıdaki akademik çalışmalara da İslam dünyasından gereken desteğin verilmediğini belirtti.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Uveysi, derin bir tarihi, bilimsel ve kültürel hazineye sahip olan Kudüs ve Mescid-i Aksa için yapılan akademik çalışmaların yetersizliğinin ve bu konuda üniversitelerde yüksek lisans ve doktora seviyesindeki çalışmaların yok denecek kadar az olmasının büyük bir eksiklik teşkil ettiğini söyledi.

Kendisi de Filistin asıllı olan ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Uveysi, Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda yapılan akademik çalışmalara destek vermek ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla, 2014 yılında İstanbul'da Beytül Makdis Çalışmaları Vakfı'nı kurduklarını ifade etti.

Mescid-i Aksa hakkında İslam ümmetinin önem göstermediği bir konuya odaklandıklarını vurgulayan Uveysi, İslam dünyasının 100 yıldır yaşadığı öncelikli sorunun, çözüm üretmek yerine tepki göstermek olduğunun altını çizdi.

"Bu mukaddes topraklarda işin ilmi ve fikri boyutuna kimsenin önem vermediğini fark ettik" diyen Uveysi, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Aksine siyasi, sosyal ve ekonomik yardımlar oraya ulaşıyor ancak ilmi ve fikri olarak yardım edilmediği için bu konu üzerinde yoğunlaşmaya karar verdik. 1990 yılında çalışmalarımıza Mescid-i Aksa'da başladık. Çünkü Mescid-i Aksa önceleri ilim halkaları ile doluydu. İmam-ı Gazali döneminde Mescid-i Aksa'da yaklaşık 300 kadar ilim halkası olduğu biliniyor. Sonra bu ilim halkalarını canlandırmak amacıyla o dönem görev yaptığım Kudüs Üniversitesinden öğrencilerimle birlikte Mescid-i Aksa içerisinde ilim halkalarını yeniden oluşturduk."

Aveysi, Mescid-i Aksa içerisindeki ilim faaliyetleri sebebiyle İsrail tarafından tutuklanıp Lübnan'a sürgün edildiğini hatırlatarak, burada yaşadığı bir hastalığın tedavisi için İngiltere'ye gittiğini ve iyileşmesinin ardından projeye Londra'da devam ettiğini söyledi.

Prof. Dr. El-Uveysi, şöyle konuştu:

"Londra'da bu projemize kaldığı yerden devam ettik. Benim topraklarımda İsrail denen tampon devletin kurulmasına sebep olan İngiltere'nin başkentinde vakfımızı kurduk. Çok mütevazı imkanlarla bu projeye başladık. Benim ve eşimin birikimi ve çocuklarımın kumbarasındaki tüm birikimlerimizi bankaya koyarak çalışmalarımızı başlattık. Bu para ise yaklaşık 70 sterlin kadar tutuyordu ve projeye bu miktarla başladık."

İngiltere'de öğretim üyesi olarak çalıştığı üniversitede bu projeyi kendi imkanları ile sürdürdüğünü anlatan Uveysi, şunları dile getirdi:

"O dönemde bizim hedefimiz İngiltere içerisinde bu çalışmaları yüksek lisans ve doktora seviyesinde de yürütmekti. Bu kapsamda bazı Müslüman olmayan öğrencilerime Beytül Makdis dersleri vermeye başladım. Mescid-i Aksa'da Müslümanlara ders verirken Londra'da ise Müslüman olmayanlara ders verdim. Daha sonrasında ise sadece tek bir dersle başlayan bu proje, artık yavaş yavaş yüksek lisans ve doktora alanı olarak devam etmeye başladı."

Aberdeen Üniversitesi ve Dundee Üniversitesi ile de işbirliği yaptıklarını belirten Uveysi, 500 yıllık geçmişi olan Aberdeen Üniversitesi'nin Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerine yüksek lisans ve doktora eğitimi veren ilk üniversite olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Abdulfettah El Uveysi, 2007 yılında İslam dünyasına açılmaya başladıklarını ve en az 3 merkezde bu projeyi inşa etme kararı aldıklarını aktararak, Güneydoğu Asya merkezi olarak seçtikleri Malezya'daki Utara Malezya Üniversitesi bünyesinde Beytül Makdis İhtisas Enstitüsü oluşturduklarını, burada da Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerine yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim verildiğini bildirdi.

Aynı eğitimi Mısır'da da gerçekleştirmek için El-Ezher ve Kahire Üniversiteleri ile irtibata geçtiklerini aktaran Uveysi, ancak bu ülkede yaşanan askeri darbe sebebiyle projeyi gerçekleştiremediklerinin altını çizdi.

-"Bu projenin esas merkezi artık Türkiye'dir"

Prof. Dr. Uveysi, 2014 yılında İstanbul'da Beytül Makdis Çalışmaları Vakfı'nı kurduklarını hatırlatarak, bu sayede dünya genelinde yaptıkları çalışmaları Türkiye'den yönetmeyi amaçladıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu projenin esas merkezi artık Türkiye'dir. İlerleyen zamanlarda ise Türkiye'deki bir üniversite bünyesinde Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda, yüksek lisans ve doktora seviyesinde akademik çalışmalar yapan bir enstitü kurulmasını ümit ediyoruz."

Mescid-i Aksa için bilgi üretip konferanslar, kurslar, kitap ve dergi basımı gibi araçlarla yaymayı ve üretilen bu bilgileri akademik alanda dünyanın çeşitli ülkelerine taşıyacak uzmanlar yetiştirmeyi amaç edindiklerini dile getiren Uveysi, sözlerini şöyle tamamladı:

"2014 yılında Türkiye'de bu çalışmalara başladığımız zaman 3 öğrencimiz vardı şimdi ise sadece ilk kademe kursumuzda 400 öğrenci başvurdu ki bu durum kardeş Türk halkının, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya verdiği değeri gösteriyor. Vakıf olarak ürettiğimiz bilimsel materyallerin bir kısmını internet sitelerindeki elektronik kütüphane ile araştırmacıların ilgisine sunduk."

Türkiye İsrail Kudüs Politika Güncel Haberler