Mersin: Okullarda Şiddetin Önlenmesi

Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, şiddetin başlangıç noktasının genellikle aile içi olduğunu belirterek, çocuklarda şiddetin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerine görevler düştüğünü söyledi.

"Eğitim Ortamlarında Şiddetin Önlenmesi ve Azaltılması Stratejisi ve Eylem Planı İl Yürütme Kurulu Toplantısı", Vali Yardımcısı İsmail Gündüz başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının açış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'deki okul ve çevrelerinde yaşanan şiddet olaylarının çok az olmakla birlikte önlenmesi gereken bir konu olduğunu belirtti. Çocukların şiddet ortamından uzak tutulması ve sağlıklı bir eğitim almalarında toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düştüğünü vurgulayan Ersoy, "Okuldaki bir çocuğumuzun iyi bir eğitim alması, çalışmalarını sağlıklı yürütmesi ve geleceğine sağlıklı bakabilmesi toplumun ortak değerlerindendir. Bu okulun ve ailenin tek başına yapabileceği bir çalışma değildir. Toplumun ortak bir çalışmasıdır. O nedenle bu ortak çalışmada, sivil toplum örgütleri, resmi kuruluşlar ve yerel yönetimler olmak üzere herkesin dahil olması gereken bir konu. Bu olayların tamamen ortadan kaldırılması söz konusu değil. Ama bunun yaygınlaşmadan önüne geçilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelere bakıldığında bizim okullardaki öğrencilerin davranışları çok çok olumlu. Ama zamanında tedbirler alınmaz ise bu şiddet yayılarak devam eder" dedi.

Çocukların şiddete yönelmesinin genellikle aile ortamında başladığına dikkat çeken Ersoy, aile ortamında başlayan çatışmanın zamanla okula, oradan da sokağa yansıdığını ifade etti. Şiddetin genel olarak aile içinde başlaması nedeniyle aile içi eğitimin önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Ersoy, bunu da okuldaki eğitimin izlediğini dile getirdi. İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, "Okuldaki eğitimde herkesin kendi üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Burada öğretmenlere çok önemli görevler düşüyor. Sokakta ise özellikle esnaf ve sivil toplum kuruluşlarının rolü büyük. Neden esnaf denirse; esnaf her gün o sokakta yaşayan insandır. Sokağı gören, bilendir. O nedenle onların olaya müdahil olması, tespit etmesi ve olayı yönlendirmesi açısından çok önemli olarak değerlendirmek gerekir. Eğer biz, 'Banane beni ilgilendirmiyor' dersek, problem başlıyor demektir. 'Banane' dediğimiz her yerde bu olay gelişecek demektir. Eğer olayın üzerine gidilir ve sivil toplum örgütleri buna sahip çıkar ise, öyle zannediyorum ki sokaktaki, okuldaki ve aile içindeki olumsuz hareketler ve şiddet en asgari seviyeye iner. Bu da toplumun daha huzurlu olmasını sağlar" şeklinde konuştu.

Toplantıda, il genelinde 35 okulda, 8 bin 889 öğrenci, bin 924 öğretmen ve 4 bin 453 veliye yönelik olarak yapılan "Temel Önleme Risk Faktörleri Tespit Anketi" sonuçları hakkında bilgi veren Mersin Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Ahmet Güleç, öğretmen ve yöneticilerin, risk faktörleri arasında en önde gelen neden olarak yüzde 89 ile olumsuz aile tutumlarını gösterdiğini ifade etti. Velilerin ise, en önemli risk faktörü olarak yüzde 53 ile ailenin ekonomik yapısını işaret ettiğini kaydeden Güleç, öğrencilerin de risk faktörleri sıralamasında yüzde 46 ile dersleri öğrenmede yaşanan güçlüğü gösterdiğini vurguladı.

İl Eylem Planı doğrultusunda, eğitim kurumlarında yapılan planlamada öncelikleri okulların kendilerinin belirleyeceğini anlatan Güleç, okullarda risk faktörlerini en aza indirmek için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

"'Öğrencilerin zararlı madde kullanımı ve şiddet gibi risklerden korunması' ile 'Okullarda şiddetin önlenmesi' önergelerinde yer alan maddelerin yerine getirilmesi gerekiyor. Rehberlik ve Araştırma Merkezi bünyesinde psikolojik danışmanlardan oluşan acil müdahale ekibi kurulmalı, kurulan ekiple eğitim bölgelerinin ziyaret edilerek doğru bilgilere ulaşılarak, bilgi eksiklerinin giderilmesi, rehberlik programlarındaki konuyla ilgili çalışmaların yerine getirilmesi gerekli. Temel önleme formatörlerince okul psikolojik danışmanlarına, 'Temel Önleme Eğitimi' konulu hizmet içi eğitim düzenlenmeli. Okul olanakları çerçevesinde caydırıcılığı artırmak için problemlerin yoğun olduğu okullarda teknolojik cihazlar kullanılarak gözlem yapılmalı ve okullarda güvenlik elemanı görevlendirilmeli. Şiddetin önlenmesine yönelik öğretmen ve yöneticilere yönelik hizmet içi eğitim verilmesi gerekiyor. Okul kurallarının uygulanması için yönetici ve öğretmenlerce ortak tavır sergilenmesiyle yerel medya olanaklarının etkin kullanımının sağlanması gerekli."

Haberler