Haberler

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'Dan Önemli Açıklamalar

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz:

(Krizden çıkış stratejisi sorusu) "Bizim neyi ne zaman yapacağımızı gelişmeler belirleyecektir. 'Biz şu anda hızlı gidiyoruz' da demiyorum, 'ağır gidiyoruz' da demiyorum. Biz ihtiyaç ortaya çıktığında bu kararları, yapılması gerekenleri uygulamaya koyacağız."

(Yunanistan krizi) "Bu insanlarla empati geliştirmek. Bunlar kolay işler değil, Allah yardımcıları olsun. Çünkü bu öyle bir şey ki ben 2006 krizinde haziran ayında Merkez Bankasının 12. katında operasyonları yaparken şunu gördüm, ülkenin varlıkları haziran sıcağında kalmış bir topak dondurma gibi gözünüzün önünde eriyor. Şu anda olan da bu. O nedenle bize düşen bu ülkelere sempati duymak, mütevazi olmak ve bunlara yardımcı olmak"

Forum İstanbul 2010'un "Yeni bir Global Hikaye Var mı, Olacak mı, Olmalı mı" konulu oturumda konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, oturumun ardından basın basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Bankacılık sektöründe oligopol riski var mı?" şeklindeki soruya Yılmaz, Türkiye'deki bankaların mevduat, varlık yapısının kamuoyuna açık bilgiler olduğunu hatırlatarak, kaç bankanın ülkenin mevduatının veya kredilerinin ne kadarına sahip olduğunun rahatlıkla çıkarılabileceğini dile getirdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın dün banka yöneticileriyle bir araya geldiğini, bu tür konuların o toplantıda da sorulduğunu da sözlerine ekleyen Yılmaz, kendisinin bu konuda yeni bir şey söyleyemeyeceğini kaydetti. Avrupa'da bazı merkez bankalarına düzenleme ve denetleme gibi bir görev verildiğini hatırlatan bir gazetecinin "Merkez Bankası'nın da Türkiye'de bu göreve soyunacağı günleri görebilir miyiz? Oligopol riskine karşılık bu konuda bir başlangıç olabilir mi?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Ben bu konuda ne bir tartışma isteğindeyim ne de arzusundayım. Ancak bu konu dünya kamuoyunun gündemine oturmuş durumda. Merkez bankalarının yaşanan kriz nedeniyle özellikle finansal istikrar açısından gözetim ve denetimde daha etkin

olması konusunda önemli çalışmalar var. Bu konuda en azından 6-7 Avrupa ülkesi değişiklikler yaptı ve merkez bankalarının bu konudaki fonksiyonunu güçlendirdi."

"MERKEZ BANKASI ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYA DEVAM EDECEK"

Durmuş Yılmaz, faiz artımı konusunda daha önce söylediklerinin bugün için de geçerli olduğunun altını çizen Durmuş Yılmaz, "Dolayısıyla son enflasyon raporunda ne söylediysek o, bugün için de hala geçerli" dedi.

Avrupa'daki durumun, Merkez Bankası'nın krizden çıkış stratejisini değiştirip değiştirmeyeceği yönündeki soruyu Yılmaz şöyle yanıtladı: "Bizim için şu anda açıklanan çıkış stratejisi peyderpey uygulamaya konulacak. Çıkış stratejimizi açıkladığımız günün hemen arkasından uluslararası piyasalarda birtakım dalgalanmalar oldu. Buna paralel birtakım operasyonlarda bulunduk. Benzer durumlar ortaya çıkar ise burada önemli olan bankalarımızın sıhhat ve sağlığı ekonomide uzun vadeli büyümenin sürdürülmesi, enflasyonun kontrol altına alınması... Bunun için ne gerekiyorsa Merkez Bankası üzerine düşeni yapmaya devam edecek."

?

"GEREK MERKEZ BANKASI'NDA, GEREK BDDK'DA GEREKSE HAZİNE'DE YETERLİ BİRİKİM VAR"

Durmuş Yılmaz, bir gazetecinin "Ali Babacan mali kuralı AB'ye önerdi, gerçekten böyle bir şey olabilir mi?" sorusuna, "Neden olmasın?" karşılığını verdi. Türkiye'nin önemli bir birikim sağladığını, bunu diğer ülkelerle paylaşması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bunlar küçümsenecek şeyler değil. Biz 94 krizini yaşamışız, 98, 2000, 2001 krizini yaşamışız. Bütün bunların sonucunda Türkiye'de gerek Merkez Bankası'nda, gerek BDDK'da gerekse Hazine'de yeterli

birikim var. Bu birikimden de dünyanın faydalanması gerekir. Şu anda finansal istikrar kurumu, likidite yönetimi açısından bankalara likidite rasyosu getirmeye çalışıyor. Sermayelerin güçlendirilmesi açısından bir kaldıraç oranı getirmeye

çalışıyor. Türkiye'de bu uygulamalar 2007 yılında uygulamaya koyuldu, şu anda onların uygulamaya çalıştıkları Türkiye'de fiilen uygulanıyor. Biz bunları bu platformlarda söylemeye çalışıyoruz."Yılmaz, "Krizden çıkış stratejisinde çok hızlı gittiğiniz yönünde bazı eleştiriler var, buna katılıyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine, "Bizim neyi ne zaman yapacağımızı gelişmeler belirleyecektir. 'Biz şu anda hızlı gidiyoruz' da demiyorum, 'ağır gidiyoruz' da demiyorum. Biz ihtiyaç ortaya çıktığında bu kararları, yapılması gerekenleri peyderpey uygulamaya koyacağız" dedi. Yunanistan'la ilgili olarak ise Yılmaz, şöyle konuştu: "İflas, yeniden borç yapılandırma sorunu, geçici likidite tedbirleri ile çözülemez. Şu anda Avrupa Merkez Bankasının yaptığı ki çok doğru yapmıştır, birtakım likidite önlemleri alarak otoritelere bozulan mali sistemi tekrar rayına oturtması için zaman kazandırmıştır. Avrupa Merkez Bankasının yaptığı her ne kadar söylenegelen kuralların dışına çıktıysa da bu birtakım kredibilite sorununa neden olduysa da orta ve uzun vadede alınan bu tedbir ekonomilerin sıhhat ve sağlığı için doğru. Ancak bunu burada bırakmamak lazım. Bu bir zaman kazanma operasyonu, bu zamanı otoritelerin iyi değerlendirerek mali disiplinde alınması gereken önlemleri bir an önce alıp uygulamaya koyması gerekir."

"HAZİRAN SICAĞINDA KALMIŞ BİR TOPAK DONDURMA GİBİ ERİYOR"

Bundan sonra alınacak tedbirlere ilişkin ise Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: "Eğer bir ekonomide mali dengesizlik var ise o zaman bunun bir şekilde dengeye getirilmesi lazım"dedi. Bunun devalüasyonla, bir de içeride ücretler kontrol altına alınarak yapılabileceğini anlatan Yılmaz, Yunanistan ve diğer ülkelerde bunun büyük kısmında harcama ve gelirlerle dengeleneceğini söyledi. Yılmaz, dolayısıyla yükün kamuoyunun ve gelirlerin üzerine düşeceğine işaret etti.

Program açıklamanın, gerçekleştirmek kadar önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti: "Biz 2002'den bu tarafa ne söyledik; 'her yıl yüzde 6,5 faiz dışı fazla sağlayarak ekonomimizin bozulan dengelerini, mali disiplini tekrar tesis edeceğiz ve yüzde borç-milli gelir oranını belli zaman aralığı sonunda sürdürülebilir seviyelere indireceğiz' dedik. Bunu yaparak yüzde 6,5 faizi hedefledik fakat ortalamamız 5,6-5,7 oldu. Dolayısıyla programla uygulama her zaman birebir örtüşmeyebilir. O nedenle piyasaların şu anda beklentisi, bu verilen sözlerin tutulup tutulmayacağı konusunda. Krizden geçmiş, kriz görmüş bir ülke Merkez Bankası Başkanı olarak ve sizler de vatandaşı olarak, bizim elimizden gelen husus bu ülkelerle, bu insanlarla empati geliştirmek. Bunlar kolay işler değil, Allah yardımcıları olsun. Çünkü bu öyle bir şey ki ben 2006 krizinde haziran ayında Merkez Bankasının 12. katında operasyonları yaparken şunu gördüm, ülkenin varlıkları haziran sıcağında kalmış bir topak dondurma gibi gözünüzün önünde eriyor. Şu anda olan da bu. O nedenle bize düşen bu ülkelere sempati duymak, mütevazi olmak ve bunlara yardımcı olmak."

"PİYASADA ÇOK AŞIRI BİR LİKİDİTE SIKINTISI YOK"

Para Politikası Kurulunun (PPK) iç talepteki toparlanmaya ilişkin açıklamasını hatırlatan bir gazetecinin, "Bunun, Merkez Bankasının iç talepteki artışı enflasyon riski olarak görmeye başladığı anlamına gelip gelmediğini" sorması üzerine Yılmaz, "Henüz değil" karşılığını verdi. Yılmaz, repo faizinin gösterge faizi olarak kullanılacağı açıklamasıyla ilgili olarak, "Piyasada çok mu likidite ihtiyacı var? Teknik faizde bundan sonraki aşama ne olacak?" sorusu üzerine ise şunları söyledi: "Piyasada çok aşırı bir likidite sıkıntısı yok. Ancak şu var. Yepyeni bir fonlama uygulamasına geçiyoruz. Belki bunun yarattığı bir tedirginlik olabilir. Ancak hiç kimsenin tedirgin olmasına gerek yok. Merkez Bankası, piyasanın ihtiyaç duyduğu likiditeyi verecektir ve vermeye devam edecektir. Burada yapılmak istenen husus şu; gerek bankalar gerekse Merkez Bankası bundan sonra daha ince hesap yapmak durumundayız. Bugüne kadar 2001 krizinden sonra ortaya çıkan likidite koşullarında Merkez Bankası bol bol gündüz veriyordu, geriye kalanı da akşam üzeri piyasalardan çekiyordu. Dolayısıyla bankalarımızın, piyasaların çok net kılı kırk yaran bir likidite ihtiyacı tespit etmeleri gerekmeyebilirdi. Bundan sonra hem bizim işimiz hem de bankalarımızın işi kolay olmayacak. Daha ince hesaplar yapmak durumundayız, onlar ihtiyaçlarını daha ince belirleyecekler. Çünkü gün sonunda ellerinde kalan parayı belki ilerde Merkez Bankasına daha aşağı bir fiyattan getirmek durumunda kalabilirler veya Merkez Bankası, piyasanın ihtiyaç duyduğu likiditeyi daha iyi tespit ederek ve o miktarı tespit ederek vermek durumunda ki faiz oranları politika faiz oranının etrafında dalgalansın. Dolayısıyla burada hem bankalar açısından hem Merkez Bankası açısından yeni bir döneme giriyoruz. Bu dönemin özelliği de ihtiyaçların daha dikkatlice tespit edilmesi ve ona göre de piyasaların işlemlerine devam etmesi."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

İnci Taneleri CANLI izle! 28 Mart İnci Taneleri 11. Bölüm Kanal D Canlı HD izleme linki! Talip Aşık kimdir? Zafer Partisi Hatay- Hassa Belediye Başkan adayı Talip Aşık kaç yaşında, nereli? Cemil Kurt kimdir? CHP Manisa Selendi Belediye Başkan Adayı Cemil Kurt Kaç yaşında, nereli? Tahsin Akdeniz kimdir? CHP Manisa Sarıgöl Belediye Başkan Adayı Tahsin Akdeniz Kaç yaşında, nereli? Mehmet Kavallı kimdir? Zafer Partisi Hatay- Erzin Belediye Başkan adayı Mehmet Kavallı kaç yaşında, nereli? Kazım Yalçın kimdir? Zafer Partisi Hatay- Dörtyol Belediye Başkan adayı Kazım Yalçın kaç yaşında, nereli? Muhittin Tamer Özdemir kimdir? Zafer Partisi Hatay- Belen Belediye Başkan adayı Muhittin Tamer Özdemir kaç yaşında, nereli? Mehmet Burak Gürbüz kimdir? Zafer Partisi Hatay- Arsuz Belediye Başkan adayı Mehmet Burak Gürbüz kaç yaşında, nereli? Cemil Akkoçak kimdir? Zafer Partisi Hatay- Antakya Belediye Başkan adayı Cemil Akkoçak kaç yaşında, nereli? Osman Yılmaz kimdir? Zafer Partisi Hatay- Altınözü Belediye Başkan adayı Osman Yılmaz kaç yaşında, nereli? Melis Yıldız Akın kimdir? Zafer Partisi Hakkari- Merkez Belediye Başkan adayı Melis Yıldız Akın kaç yaşında, nereli? Tulin Yüksel kimdir? Zafer Partisi Hakkari- Derecik Belediye Başkan adayı Tulin Yüksel kaç yaşında, nereli? İSTANBUL SEÇİM ANKETİ! İmamoğlu mu Kurum mu? İstanbul seçimlerinde kim önde? Dilan Polat, Nez Demir olayı! Dilan Polat, Nez Demir'i affetti mi? Duruşmada neden ağladılar? Çocuklar Duymasın'ın Duygu'su, Hayal Garip eski sevgilisinden şiddet mi gördü? Hayal Garip ne söyledi?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title