Haberler

    Mbappe Ders Olsun

    Daha 19 yaşında... Fransa’nın kaderini değiştiriyor, maçın kaderini değiştiriyor, belki de Dünya Kupası’nın kaderini değiştirecek. Bizim Süper Lig’i düşünüyorum, 19 yaşında, takımlarında banko oynayan kaç oyuncu var acaba?

    ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DONRA
    *Daha 19 yaşında... Fransa'nın kaderini değiştiriyor, maçın kaderini değiştiriyor, belki de Dünya Kupası'nın kaderini değiştirecek. Bizim Süper Lig'i düşünüyorum, 19 yaşında, takımlarında banko oynayan kaç oyuncu var acaba?
    *Ligimiz son durağa gelmiş futbolcuların "yaşlı cenneti" gibi... Bu iş kulüplere kalırsa "Böyle gelmiş, böyle gider" diye daha çok konuşuruz. Başkanlar kendi dönemini, hocalar maçı kurtarmaya çalışıyor, olan Türk futboluna oluyor.
    Mbappe daha 19 yaşında... Dünyanın en pahalı oyuncularından biri... Fransa'nın kaderini değiştiriyor, maçın kaderini değiştiriyor, belki de Dünya Kupası'nın kaderini değiştirecek.
    Baktığınızda Dünya Kupası'nda takımlarda 20 yaşın biraz altı, biraz üstü o kadar çok oyuncu var ki... Bizim Süper Lig'i düşünüyorum, 19 yaşında takımlarında banko oynayan kaç oyuncu var acaba... Trabzonspor'dan Abdülkadir'i, Yusuf'u bir kenara koyalım, ben takımlarında "Banko" oynayan bir oyuncu hatırlamıyorum.
    Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın, Fenerbahçe'nin son yıllarda alt yapıdan yetiştirip A takımında "banko" oynattığı oyuncu sayısı  "0"... Bir de yazıyla  vurgulayayım; "Sıfır"...

    UEFA Başkanı Ceferin bile CNN Türk'e verdiği özel röportajda, Türkiye Süper Ligi'nin çok yaşlı olduğuna vurgu yaptı ve gençleşmemiz gerektiğini söyledi. Başkan maalesef haklı... Bizim lig son durağa gelmiş futbolcuların "yaşlı cenneti" gibi... Bu iş kulüplere kalırsa "Böyle gelmiş, böyle gider" diye daha çok konuşuruz. Ama böyle gitmeyeceği çok açık ortada...

    Böyle gitmez

    Başkanlar kendi dönemini, hocalar maçı kurtarmaya  çalışıyor, olan Türk futboluna oluyor. Devlet mi, hükümet mi, yeni kurulacak "Başkanlık sistemi" mi, yoksa Futbol Federasyonu mu, kim bilemem. Ama bildiğim, kulüplerin altyapıları çok sıkı denetlenmeli, ciddi anlamda teşvik edilmeli, 1000-2000 lira göstermelik maaşlarla hatır-gönüle çalışan hocalar engellenmeli, her kulübün her sene 2-3 oyuncuyu A kadrosuna alması ve şans verme zorunluluğu getirilmeli...
    Böyle gelmiş, böyle gitmez. Bu iş kulüplerin keyfine kalırsa, sıkıntı asla bitmez.
    Arjantin'den son tango!

    Kadronuzda birbirinden kötü iki kaleci varsa... Geri dörtlünüz "patates" gibi dağılıyorsa... Messi dışında bir gol umudunuz yoksa... Buna rağmen büyük golcü Agüero son yirmi dakikada oyuna giriyorsa... Adınız futbol ülkesi Arjantin de olsa "son tango"yu yapıp eve dönersiniz.

    Keyif de alıyorum kederleniyorum da!
    Dünya Kupası'nda eleme maçları başlayınca futbola doymaya ve heyecandan yerimizde duramaz olmaya başladık. Maçlardan büyük keyif alıyorum ama bir yandan da kederleniyorum. Bizim milli takım aklıma geldikçe daha "kırk fırın ekmeğe ihtiyacımız" varmış gibi geliyor.
    Laxalt'ı beğenmedik!

    Messiler, Ronaldolar, Cavaniler, Neymarlar ve diğer yıldızları konuşurken, görmediğimiz, farkına varamadığımız öyle oyuncular var ki, inanılmaz işler yapıyorlar. Örneğin Uruguay'ın sol kanat oyuncusu Diego Laxalt (11 numara)... Portekiz'i elerlerken müthiş oynadı, inanılmaz oynadı... Yıllar önce, bizim üç büyüklerden birine önerilmiş, kabul görmemiş... Şimdi İtalya'da Genoa'da oynuyor ve bonservis bedeli tam 40 milyon euro... Herhalde iyi, genç ve o zaman ucuz olduğu için beğenmedik!

    İsteseniz de başka kanal yok

    TRT'de maçları izlerken Dünya Kupası tanıtımlarını da izliyorum. Her tanıtımda, "Dünya Kupası, TRT'den izlenir" sloganını kullanıyorlar. Doğru, biz de TRT'den izliyoruz. Ellerine, ağızlarına sağlık da, zaten isteseniz de Türkiye'de TRT dışında izleyeceğiniz ikinci bir kanal yok. O zaman bu slogana gerek var mı?

    Cavani ve Suarez

    Cavani'den bir uzun pas Suarez'e... Suarez'den bir uzun pas Cavani'ye... Cavani'den bir kafa; gol... İki yıldız oyuncu, iki pas, bir kafa ve saniyeler içinde gelen gol... Becerikli ve yetenekliyseniz, gol atmak bu kadar kolay... Ama konuştuklarımızdan biri Cavani, diğeri Suarez... Dünya futbolunda kaç tane var?

    Wilshere uyarılmalı

    Fenerbahçe'nin almak üzere olduğu Arsenalli Wilshere son derece önemli bir oyuncu... Wilshere, Fenerbahçe ile bu kadar anılınca istatistiklerine baktım. İngiltere'de hakemlerin kartlarını evde bırakıp maça gelmelerine rağmen Wilshere geçen sezonu 1 kırmızı, 10 sarı kartla tamamlamış. Oysa bizim ligde hakemler ilk fırsatta göstermek için kart ellerinde geziyorlar. Bu çarpıcı farkı birileri Wilshere'ye çok ciddi biçimde anlatmalı...

    50 milyon dolardan fazlası!

    Türkiye'de en fazla ihracat yapan 10 şirketin ödülleri Başbakan Binali Yıldırım tarafından dağıtıldı. Bu 10 ödülün 4'ünü birinci sıra dahil Koç Holding adına, yönetim kurulu Başkan Vekili Ali Koç aldı. Fenerbahçe'nin başında böyle bir başkan var.
    Bakalım, Başkan Ali Koç, Fenerbahçe'deki bu kadar ağır borç yükünün altından nasıl kalkacak? Fenerbahçe çok acil kurumsal yapıya geçmek ve gelir-gider dengesini sağlamak zorunda... Ali Koç'un birkaç gün önce kişisel varlığından kulübün kasasına koyduğu 50 milyon dolar elbette nefes aldıracaktır. Ancak kurtuluş için Koç'un parasından önce, radikal önlemlere ve kurumsal yapıya çok acil ihtiyaç var.
    Müthiş-Korkunç
    Fenerbahçe'de kombine kart almak için 90 bin kişinin kaydını yaptırdığını duydum.  Eğer duyduklarım doğruysa; MÜTHİŞ...

    Fenerbahçe'de yapılan incelemeler sonucu borcun 3 milyar liraya yaklaşık (560 milyon euro) dayandığını duydum. Eğer duyduklarım doğruysa; KORKUNÇ…

    Alkış... Alkış...

    Ali Koç: "Biz şampiyonluk değil, kültür değişikliği sözü verdik..."
    Şenol Güneş: "Önce insan kendini değiştirsin, geliştirsin..."
    Fenerbahçe'nin başkanına, Beşiktaş'ın hocasına alkış, alkış, alkış...
    Tolgay gerekli
    Şenol Hoca'nın çarpıcı açıklamalarını okudum. Dobra dobra... Tolgay için, "Seni isteyen varsa git, ben oynatmayacağım" diyor. Tolgay'la her gün birlikte olan Şenol Hoca, elbette en iyisini  bilir. Ben bir futbolsever olarak Tolgay'ın Beşiktaş'a gerekli olduğunu düşünüyorum.
    Daha fazla saygıyı hak ediyorlar

    Kadın voleybol takımımızı saygıyla selamlıyor, yürekten alkışlıyorum. Öyle maçlar oynuyorlar ki, ülke olarak böyle bir takımınız olduğu için iftihar ediyorsunuz. Kimle oynarlarsa oynasınlar, dünyanın en iyisiyle oynasınlar, kazansınlar, kaybetsinler, mutlaka kafa kafaya oynuyorlar. Rakiplerinin Türk Milli Takımı'na gösterdiği saygı, Türk takımının gücü  karşısındaki çekinceleri çok açık biçimde gözleniyor.
    Göğüslerinde ay- yıldızı taşıyan, dünyaya korku salan bu gurur duyulacak takımı ne kadar çok ihmal ediyoruz. Neden haklarını teslim edemiyoruz, açıkçası kendi adıma çok ciddi bir özeleştiri yapmam gerektiğini anladım. Futbolda bu kadar ezilirken, voleybolda bu kadar ezen, dünyanın en iyilerinden biri olan bu takım daha fazlasını hak etmiyor mu?

    İlk adımı sen at Tolga

    Gazeteler Galatasaray'ın Tolga'yı gözden çıkarttığını yazıyor. UEFA kuşatması Galatasaray'ı bu kadar sarmalamışken Tolga'yı elden çıkarmak acaba ne kadar doğru? Belli ki Tolga'nın huysuzlukları, yanlışları ve kaprisleri var. Ama adı üstünde, yöneticiysen zoru ve sorunları aşmasını, çözmesini bileceksin. Tabi burada ilk adımı atması gereken Tolga... Aldığın paranın, gördüğün sevginin, giydiğin formanın hakkını vereceksin.

    Şımarık çocuk gibi

    Milan, "Avrupa'dan men" cezası alacağını anlayınca, "Aynı cezayı Galatasaray'a niye vermiyorsunuz?" diye şımarık çocuk gibi ağlamaya başladı. Dünya markası koca Milan bu... UEFA ile derdin varsa Galatasaray'ı niye karıştırıyorsun? İkisine de yakışmadı. Galatasaray'ı jurnallayan Milan'a da, Galatasaray kararının arkasında duramayan UEFA'ya da...

    Nasıl olsa Terim var
    Nazım Ekemen adında yedi göbekten Galatasaray  kongre üyesi olan sıkı bir dostum var. Galatasaray'ın sıkıntılarını konuşuyorduk. Para sıkıntısını, UEFA  kısıtlamasını falan... Sevgili Nazım, "Olsun" dedi, "Nasıl olsa Fatih Terim var."  Hocaya o kadar inanıyorlar ki, Galatasaraylılar için Fatih Terim her derde çare olan ilaç gibi...
    Kurtuluşa ilk adım

    10 yılı aşkındır yasanın çıkmasını "yönetimlerin kendi dönemlerindeki harcamalardan sorumlu olmalarını" bekliyoruz. Boşuna bekliyoruz... Yasa yıllardır çıkmıyor. Bu yasa çıkmadı ama Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun ağzından tarihi bir açıklama çıktı. Ağaoğlu, Trabzonspor Kulübü'nde tüzüğe, "genel kurulun onayladığı bütçenin % 10'undan fazla harcama yapan yönetimlerin, bu harcamayı cepten karşılamaları mecburiyetini getiren" maddenin eklenmesini istedi.
    Ben bu yazıyı yazarken Trabzon Genel Kurulu'nun bu konuda ne karar vereceğini bilmiyorum. Umarım Başkan Ahmet Ağaoğlu'nun   önerisi kabul görmüştür.  Bu madde, Trabzonspor'un borç batağından ve sorumsuz harcamalardan kurtulması için ilk adım olacağı gibi, diğer kulüplere de örnek olur.
    Para yok, borç çok olunca...

    İstanbul'un üç büyükleri, buna Trabzonspor'u da katalım, transfer yapmadan yeni sezonu açtılar. Görülmüş şey değil... Ama "Kendim ettim, kendim  buldum" örneği bu... Para kalmayınca, borç batağına saplanınca, UEFA'nın radarına takılınca hareket oluyor, bereket olmuyor, manşetler dolmuyor.
    ]
    ]
    ]

    Kaynak: Skorer / Spor

    Galatasaray Fransa Spor Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title