Haberler

Mardin: Sezaryenle Doğumdaki Hızlı Artış

Mardin Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Adem Özden, Yaptığı Açıklamada, Sezaryenle Doğumun Artmasının Hastanelerin Fiziki Alt Yapılarından Kaynaklandığını Öne Sürdü.

Mardin Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Adem Özden, yaptığı açıklamada, sezaryenle doğumun artmasının hastanelerin fiziki alt yapılarından kaynaklandığını öne sürdü.

Sezaryenle doğumdaki hızlı artışı dizginlemek için bir protokol hazırlayarak üniversite ve derneklerden görüş isteyen Sağlık Bakanlığı, sezaryenle doğumun kriterlerini yeniden belirlerken, bir yandan anne adaylarını bilinçlendirmeyi bir yandan da doktorların etik kurallara uymasını sağlamayı amaçlıyor. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı çalışma sonunda başlatılan "Hangi doğum sağlıklı? Normal doğum mu, yoksa sezaryenle doğum mu?" tartışmasını tehlikeli bulan Dr. Adem Özden, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sezaryenle doğum oranının yüzde 5 ila 20 arasında olması gerektiğini; ancak Türkiye'de bu oranın yüzde 40'lara ulaştığını söyledi. Hastanede yaptıkları düzenlemelerle önceki yıla oranla sezaryenle doğum oranının düşüşe geçtiğini ifade eden Dr. Özden, Mardin'de 2007 yılının ilk 6 ayı içerisinde bin 93 sezaryen ve bin 842 normal doğum olmak üzere toplam 2 bin 935 doğum vakasının yaşandığını söyledi. Geçen yılın ilk altı ayında yüzde 42 olan sezaryenle doğum oranını fiziki düzenlemelerle birlikte hastane personelinin çalışmaları sayesinde yüzde 37'lere indirdiklerine dikkat çeken Dr. Özden, bu sayıyı yüzde 20'lere kadar düşürmek için vatandaşı bilgilendirerek çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti.

Özel ve üniversite hastanelerindeki sezaryenle doğum oranlarının Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerden daha fazla olduğunu savunan Dr. Özden, "Fizyolojik bir durum olan normal doğum sürecini, anne ve bebeğe çok az da olsa bazı riskler getiren bir ameliyat olan sezaryenle karşılaştırmak sorunun ana nedenidir. Ülkemizde gelinen noktada konu, basında, "Normal doğum mu iyidir? Sezaryen mi iyidir?" çerçevesinde gelişmektedir. Sezaryenle gelişen anneye ait ölümcül komplikasyonlar yüz binlerle ifade edilen oranlarda izlendiğinden birçok kadın hastalıkları ve doğum uzmanı buna benzer bir durumla karşılaşmamış bile olmaktadır. Şüphesiz ki, sadece anne istedi diye hastasını sezaryene alan ve ertesi günü anneyi ameliyata bağlı damarda kan pıhtılaşması sonucu kaybeden bir uzman doktorla buna benzer bir durumla hiç karşılaşmamış bir doktorun bu tartışmalarda yaklaşımı farklı olacaktır" dedi.

Batılı ülkelerin yaşadığımız bu süreci yaklaşık 10-15 yıl önce yaşadıklarını ve sonunda sezaryen oranlarını olması gereken yüzde 15-20'ler civarına çektiklerini ifade eden Dr. Özden, ülkemizde yaşanan bu sürecin kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Türkiye'de doğumhanelerin koğuş sisteminde yapıldığına dikkat çeken Dr. Özden, "Ülkemizde halen doğurganlığın ve doğum sayısının fazla olması, bu konuda daha büyük zorluklarla karşılaşmamıza yol açacaktır. Maalesef, ülkemizde özellikle kamu kuruluşlarındaki hastanelerde doğumhaneler koğuş sisteminde yapılanmıştır. Doğum yapan gebeler, 10 - 15 kişilik sancı odalarında doğuma kadar geçen süreci geçirmekte ve yine birkaç hastanın aynı anda doğum yaptığı salonlarda doğumlar gerçekleşmektedir. Ayrıca ebe hemşireler, genelde aynı anda birden fazla hastayla ilgilenmek zorunda kalmaktadırlar. Sancı salonlarının ve doğumhanelerin bu şekilde olması bile gebeleri normal doğumdan uzaklaştırabilmektedir. Bu nedenle, uzun vadede tek kişilik sancı odaları, tek kişilik doğum salonları ve her gebeye bir ebe düşecek şekilde yapılanma, gebelere ihtiyaçları olan güveni verecek ve normal doğumu özendirecektir" şeklinde konuştu.

İstatistiklere göre, ülkemizdeki uzman doktor sayısının her doğum sürecini başından sonuna kadara takip edecek ve doğumu gerçekleştirecek kadar olmadığını söyleyen Dr. Özden, "Bu nedenle gebelerin ebe eşliğinde doğuma teşvik edilmesi, ebe hemşirelerin de gerekli eğitim ve araç gereç altyapısına sahip olması gerekmektedir. Bunu batılı ülkeler ve özellikle İngiltere başarabilmiştir. Gebelik sürecinde gebeye verilecek gerekli eğitim, psikolojik destek ve hastaların normal doğum sürecinde yaşayacaklarıyla ilgili duyacakları güven, gereksiz yere yapılan sezaryen oranlarını önemli ölçüde azaltacaktır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title