Haberler

Manisa: TBMM Başkanı Arınç, Manisa'da

Memleketi Manisa'da hayırseverlerin de desteğiyle yaptırılan iki ayrı liseyi eğitim ve öğretime açan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, Papa 16. Benedict'in Türkiye'ye yapacağı ziyareti önemli saydığını belirterek, "Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz. El sıkışmak için yumruğunuzu açmak gerekir. Bazı yanlışlıkların düzeltilmesi biraraya gelmekle mümkün olabilir. Bütün dünyanın gözü 2 gün Türkiye'nin üzerinde olacaktır. Kendilerinin Türkiye'den olumlu izlenimlerle ayrılmasını ben şahsen çok arzu ediyorum ve böyle olacağını da düşünüyorum" dedi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ülker Grubu'nun büyük ortağı olduğu Polinas A.Ş.'nin katkılarıyla Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı tarafından 3.8 milyon dolara yaptırılan Polinas Endüstri Meslek Lisesi'nin açılış törenine katıldı. Ülker Grubu ve Anadolu Grubu yöneticileri ile Manisa'daki yerel yöneticilerin de hazır bulunduğu açılış töreninde konuşan Arınç, 10 yıldır meslek liselerinin ihmal edildiğini, bunun ilim için bir felaket olduğunun altını çizerek, Ülker Grubu'nun yaptırdığı modern lisede yetişecek nitelikli iş gücüyle ülke sanayisine büyük katkı sağlanacağını söyledi. Ülker Grubu, Anadolu Grubu ve Lüksemburglu Agro Proses ortaklığıyla faaliyet gösteren Polinas'ın mesleki eğitime büyük destek verdiğini vurgulayan Arınç, Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası çerçevesinde Manisa'da kuruluşların 53. okulunun açılışının yapıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası çerçevesinde 4 yılda Manisa'da 53, kişi ve kuruluşların katkısıyla 122 kamu yatırımı olmak üzere toplam 175 okul yaptırılmıştır. Kişi ve kuruluşlar toplam 32 milyon YTL katkı sağlarken, devlet ise 11.5 milyon YTL yatırım yapmıştır. Halkımız kazandığının büyük bir kısmını eğitime harcamıştır. Manisa'da ve ülkemizde sanayi sürekli büyümekte ve her geçen gün kaliteli ara eleman ihtiyacı büyümektedir. Bu bağlamda Polinas'ın yaptırdığı modern Endüstri Meslek Lisesi ile bu ihtiyaca önemli ölçüde cevap verileceğini biliyor ve meslek liselerinin sayılarının artması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı Başkanı Hüseyin Topa ise, 1970 yılında kurulan vakfın bugüne kadar 401'i aşan hastane, okul, yurt, emniyet binaları ve spor kompleksleri yaptırdığını ve kurumlara armağan ettiğini belirterek, amaçlarının inanç ve azimle kazanılanların bir kısmını yine bu ülke insanlarıyla paylaşmak olduğunu söyledi.

Toplam 20.9 bin metrekare alan üzerine 7 bin metrekare kapalı alana sahip Polinas Endüstri Meslek Lisesi'nde 24 derslik bulunduğuna değinen Topa, Türkiye'de en fazla yetişmiş eleman sıkıntısı çekilen elektrik-elektronik, plastik işlemeciliği ve soğutma-iklimlendirme sanayine yönelik üç bölüm altında eğitim verecek meslek lisesinde, yılda 960 öğrencinin öğrenim göreceğini dile getirdi.

Konuşmaların ardından Arınç, Hüseyin Topa ve Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı Murahhas Üyesi Hülya Elmalıoğlu'na plaket verdi ve okulun açılışı gerçekleştirildi.

TBMM Başkanı Arınç, daha sonra genelde doğu kökenli ailelerin yaşadığı Akpınar Mahallesi'nde yaptırılan TBMM 85. Yıl Çok Programlı Lise'nin açılış törenine katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Anadolu'daki kurtuluş mücadelesinin TBMM ile kazanıldığını, Manisa'nın da kurtuluş mücadelesinde önemli rol aldığını ifade eden Arınç, "Şehitlerin anısına vilayetimiz 85. yıl etkinlikleri kapsamında bu okulun adını TBMM 85. Yıl Çok Programlı Lise olarak belirledi. Yaklaşık 3 trilyon liradan fazla harcama yapılan bu okulumuzun 16 ay sonra da açılışını yapıyoruz. Bundan gurur duyuyoruz" diye konuştu.

Törene katılan davetlilere ve mahalle sakinlerine birlik ve beraberlik mesajları veren Arınç, "Kurtuluş mücadelesinde ortaya koyduğumuz şuurla birbirimizi seversek, aynı güç ve kudretle aynı noktaya elimizi koyarsak ve bundan kuvvet meydana gelirse bizi yıkacak top henüz dünyada icat edilmedi dostlar. Bizim birliğimiz kuvvetimizdir, inancımızdır" dedi.

Arınç, daha sonra 24 derslikli okulu eğitim ve öğretime açtı.

"PAPA 16. VENEDİCT'İN ZİYARETİ"

Medeniyetler İttifakı ve Papa 16. Venedict'in Türkiye'ye yapacağı ziyaretle ilgili soruları da cevaplayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Medeniyetler çatışmasını isteyenler var. Bunun üzerine senaryo üretenler de var, ama dünya barışı ve uluslararası terörizmin önlenmesi, medeniyetler ittifakı veya buluşmasıyla mümkün. Biz buna çok önem veriyoruz. Medeniyetler İttifakı Projesi sadece Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Türkiye ve İspanya ile birlikte yürüttüğü bir proje değil, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu proje için önemli çalışmalar yapıyor. Küresel terörizme karşı küresel bir barış projesinin olması lazım. Küresel barış projesinin adı da medeniyetler ittifakıdır. Buna hükümet ve parlamento olarak, sivil toplum örgütleri olarak çok önem vermemiz gerekir. Papa 16. Venedict'in 28 Kasım'da Türkiye'ye yapacağı ziyareti ben önemli sayıyorum. Geliş amacı ne olursa olsun, bunu önceden bilmemiz veya kafalardan ne geçtiğini öngörmemiz mümkün değil. Ancak dünya Katolikleri'nin ruhani lideri olan bir kimsenin, aynı zamanda Vatikan Devleti'nin başkanı olan bir kimsenin Türkiye'yi ziyaretini önemli görmekteyiz. Biz bu ziyaret sırasında medeniyetler ittifakı adına bir şeyler yapılabilirse bundan da ayrıca memnuniyet duyarız. Gerçi Papa Venedict'in bundan birkaç ay önce yaptığı bir konuşma Müslüman dünyasında tepkiyle karşılanmıştı. Türkiye'de tepki veren ülkeler arasında oldu, ancak bazı yanlışlıkların düzeltilmesi biraraya gelmekle mümkün olabilir. Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz. El sıkışmak için yumruğunuzu açmak gerekir. Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun karşı düşüncede olan bir insanla biraraya gelip düşünceleri, fikirleri ortaya koymakta ben yarar görüyorum. Papa 16. Venedict'e geleneksel Türk misafirperverliğinin gösterileceğini ümit ediyorum. Bunun dışında siyasi bazı sebepler var denilse, onlar hükümetlerin işidir. Sayın Cumhurbaşkanı kendileriyle görüştüklerinde bunu rahatlıkla ifade edebilirler. Bütün dünyanın gözü 2 gün Türkiye'nin üzerinde olacaktır. Türkiye'den olumlu izlenimlerle ayrılmasını ben şahsen çok arzu ediyorum ve böyle olacağını da düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"301. MADDENİN NET HALE GETİRİLMESİ DAHA UYGUN"

301. maddenin değiştirilmesi yönündeki tartışmaları da değerlendiren Arınç, "301. maddenin gerektiği zaman değiştirilebileceğini, eğer gerekiyorsa kaldırılabileceğini ama bu haliyle de yürürlüğünün devam edebileceğini düşündük. Bu konuda maddi tartışmaya açılmasını takip ettik. Sayın Başbakan'ın ifadeleri de bu yöndeydi. En son bildiğim kadarıyla sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle İstanbul'da biraraya geldiler. Onlar bu maddeye yeni bir şekil vermek üzere bir taslak hazırladılar. O taslağın sayın Başbakan'a verilip verilmediğini bilmiyorum ama biz 301. maddeyi net hale getirildiği taktirde daha uygun buluruz. Çünkü bütün ceza kanunlarında evrensel bir prensip vardır, kanunsuz suç ve ceza olmaz. Bir fiilin suç sayılabilmesi için unsurlarının çok açık belli olması gerekir. Yorum yaparak olsa olsa metoduyla suç ve ceza olmaz. Dolayısıyla 301'in amaçladığı suç nedir ve bu suçun unsurları nelerdir? Bunların daha açık daha berrak olmasında fayda vardır. Orada 'Türklük' unsurunu 'Türk milleti' olarak değiştirilmesi çalışması var, diğerlerinin de alenen tahkim ve tezif olarak yani eleştiri hiçbir zaman suç değildir. Zaten kanun maddesi içinde var, ama herkesin içinde alenen hakaret ediyor, tezif ediyor, küçültüyor, aşağılıyorsa zaten pek çok Avrupa Birliği ülkesinde bu aşağılama suçu bir suç olarak vardır. Onun da bu şekilde hakaret ve tezif suçu olarak kalması düşünülebilir. Bunu zannediyorum hükümet gerekli gördüğü zaman Meclis'e bir tasarı gönderecek ve bu tasarı yerine getirilmiş olacak" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

title