Maliki Hükümetinin Operasyonlarına Karşı Sünni-şii İttifakı
Silah ve Bombaların Her Gün Patladığı Bağdat'ta Toplum Önderleri, Yaşanan Şiddeti Protesto Etmek ve Barış Önerileri Sunmak Üzere Bir Araya Geldi.
Silah ve bombaların her gün patladığı Bağdat'ta toplum önderleri, yaşanan şiddeti protesto etmek ve barış önerileri sunmak üzere bir araya geldi.
Sünni aşiret reislerinden oluşan grup, Sadr semtinde yaşayan Şii halka destek mesajları verdi.
Başkentin doğusunda, 3 milyonu aşkın Şii nüfusuyla Mukteda El Sadr'a bağlı Mehdi ordusunun kalesi olarak bilinen ve Bağdat'taki çatışmaların en yoğun yaşandığı bölge olma özelliğini de taşıyan Sadr semtinde dün bir araya gelen aşiret reisleri ve Iraklı aydınlar, barış için gerekli şartları içeren bir açıklama yayınlayarak düzenlenen operasyonları protesto etti.
Felluce, Diyala, Ramadi ve Saddam Hüseyin'in memleketi Tikrit'ten Bağdat'a gelen grup, düzenlenen toplantı sonrasında Irak hükümetinin emrini verdiği operasyonların derhal durdurulması gerektiğini açıkladı.
Sadr semtine yönelik ambargonun kaldırılmasını ve bölgeye giden yolların da açılmasını talep eden barış grubu, karşılığında Sadr bölgesinin aşiret reislerinin, Irak güvenlik güçleri ile birlikte hareket etmeyi ve otoritelerini tanımayı kabul etmesi gerektiğini ifade etti.
Irak Hükümet sözcüsü Ali al Dabbagh'ın, "Irak topraklarında yaşayan herkes, kanunların üstünlüğünü kabul edene kadar milislere karşı mücadelemiz devam edecektir" açıklamasına da cevap niteliği taşıyan Sadr toplantısı sonuçları Irak'ta Sünni-Şii ittifakının en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Irak parlamentosu içinden de, Sadr bölgesinde düzenlenen operasyonları ve orantısız şiddet kullanımını kınayan açıklamalar geliyor. Düzenlenen operasyonların Irak'ın içişlerini ilgilendirdiğini söyleyen Maliki hükümeti, işgal güçlerinin desteğini ve operasyonları yönetici konumunu dile getiren eleştiriler karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor.
Irak parlamentosu içindeki az sayıda kadın milletvekillerinden biri olan, Sadr Grubu milletvekili Maha Ad Duri, "Maliki Hükümeti grubumuzun da hükümete destek vermesini istedi. Bu isteğe olumsuz cevap vermemizin elbette sebepleri var. Irak hükümetinin ayrımcı tutumuna son vermesi ve milli çıkarlara göre hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Hükümetimiz, icraatlarını ve planlarını parlamento içinde kimseyle paylaşmıyor. Sadr grubuna karşı bir tutum içerisindeler. Birlikte hareket edebilmemiz için, öncelikle bu tutumlarını sonlandırmalı ve Amerikalıların ülkemizden çekilmesini sağlamak için mücadele ettiklerini göstermeliler. Başbakanımız Nuri El Maliki, Sadr semti ve Basra'da yaptıklarıyla kendisi kanuna muhalefet etmektedir" dedi.
Irak hükümetinin hareket alanı gün geçtikçe daralırken, hükümetin işgal kuvvetleriyle birlikte hareket etmesi ve açık politikalar izlemekten uzak durması, halk arasında da olumsuz karşılanıyor.
Sadr'ı ziyaret eden Sünni aşiret reislerinden şeyh Muhtar Abid, "Mesajımızı duyurmak için Sadr semtine geldik. Buraya gelene kadar büyük zorluklar çektik. Yollar kapalı ve kontrol noktalarının sayısı gereğinden fazla. Amerika, sadece Sadr semtine değil, tüm Irak'a yönelik düşmanca bir tutum içinde" şeklinde konuştu.
Sadr semtinin Şii liderlerinden Sulaiman al Furaiji de artık iki mezhep arasındaki çatışmaların bitmesi gerektiğini ve Irak halkının ortak bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade ederek, "Aşiret reislerimizin burada olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Ziyaretleriyle çok güzel bir jest yapmış olan bu insanlar, acımızı paylaştıklarını ve bizlere destek verdiklerini göstermişlerdir. Gelen bu insanlar, milli bir duruş sergilediler. Tüm siyasi grup ve aşiretlerden aynı davranışı beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi.
Öte yandan, Irak hükümeti, Mehdi ordusu silahlarını bırakana kadar operasyonların süreceğini açıkladı.
Askeri operasyonlar için, parlamentodan yetki almaksızın yeşil ışık yakan hükümet, Irak'ta kanunların üstünlüğünün kabul edilmesi için mücadele ettiğini ifade etti.
Gelinen aşamada Maliki hükümetinin, artan eleştiriler karşısında geri adım atıp atmayacağı merak edilirken sivil kayıpların sayısı gün geçtikçe artıyor.
(AT-NO-NO-D)