Mali Polisin "Acı İlaç" Operasyonu

Mali polisin gerçekleştirdiği "Acı İlaç" operasyonunda şebeke ile ilgili bilgiler netlik kazandı. Çeşitli yöntemlerle hastanelerden, ecza depolarından, hastalardan topladıkları ilaçları sahte kutular basarak ikinci kez piyasaya süren şebeke çok yönlü çalışma şekliyle herkesi şaşırttı. Şebekenin, sahte kutu basılması şeklinde yapılandığı ve ele geçirdikleri ilaçları ikinci kez devlete fatura ettikleri belirlendi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin geçtiğimiz Mart ayında gerçekleştirdikleri "İksir" operasyonunun devamı niteliğindeki "Acı İlaç" operasyonu, ilaç sektöründe yaşanan vurgun ile halkın ve devletin nasıl soyulduğunu bir kez daha ortaya koydu. "İksir" operasyonunun devamını getiren ekipler, "Acı İlaç" ile vurguncuların peşine düştü. Yapılan teknik incelemenin ardından şebekenin çalışma şeklini izlemeye alan ekipler, hayrete düşüren bir yöntemle nasıl vurgun

yapıldığını ortaya çıkardı.

İncelemelerde, ilaç şebekesinin kollar halinde çalıştığı ve üst kademeden aşağıya doğru yapılandığı belirlendi. Şebekenin en üst tabakada yer alan ilaç üreticileri ve ithalat yöntemiyle yurt dışından ilaç getirilmesi dikkat çekerken, ikinci etapta ise sağlık karnelerinden toplanan, usulsüz olarak karnelere yazdırılan ve çalınan ilaçların ecza depolarına getirilmesi yer alıyor. Ecza depolarında toplanan ilaçlar şebeke ile birlikte çalışan eczanelere servis edildiği tespit edildi. Matbaalarda basılan sahte

kutularla ambalajlanıp ikinci kez piyasaya sürülen ilaçlar kimsenin dikkatini çekmeden vatandaşlara satıldı. Süresi geçmiş ilaçların da bu sayede satıldığı şebekede, belirli pahalı ilaçların doktorlara yazdırılarak eczanelerden satılması yoluyla vurgun katlanarak gerçekleştirdi. Şebekenin en alt tabakasında da hastabakıcılar, ilaç mümessilleri, eczane kalfaları ve ilaç çalanların yer aldığı öğrenildi. Çalınan ve toplanan ilaçların doktorlara karneler aracılığı ile yazdırıldığı ve yazılan reçetelerin şebeke

içindeki eczanelerden vatandaşlara satıldığı belirtildi.

Uzun süreli teknik takibin ardından gerçekleştirilen operasyonda, aralarında Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çalışan profesör R.Ş.D, ecza deposu sahibi S.A. ve göstermelik ecza deposu sahibi C.G.'nin de bulunduğu 77 zanlı Üsküdar Adliyesi'ne sevk edildi. Zanlılar arasında eczacılar ve 2'si özel hastanelerde çalışan 7 doktor da yer aldı. Zanlıların emniyetteki sorgularında susma haklarını kullandıkları ve suçlamaları kabul etmedikleri öğrenildi. Zanlılar, "Suç örgütü kurmak suretiyle sahte ve son

kullanma tarihi geçmiş ilaçları yeniden piyasaya sürerek kamu sağlığını tehlikeye sokmak, haksız kazanç elde

etmek ve devleti dolandırmak" suçlamasıyla adliyeye çıkarıldı.

SİLAHLARIN ÖRGÜT BAĞLANTISI OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILIYOR

Operasyonda ele geçirilen silahları inceleyen ekipler, silahların balistik incelemesini yaparak Samsun ve diğer bazı illere gönderdi. Silahların herhangi bir olayda kullanılıp kullanılmadığını araştıran polis, ilk etapta zanlıların örgüt bağlantısını tespit edemedi. Ancak incelemelerde gözaltına alınan zanlılardan bazılarının babalarının daha önce DHKP/C soruşturmalara çerçevesinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde kaydı bulunduğu belirlendi.

Ankara, Batman, Konya ve Samsun illerinde 100 ayrı adrese girilerek yapılan operasyonda ele geçirilen silahlar da dikkat çekti. Polis kamerası tarafından görüntülenen operasyonda, ele geçirilen malzemeler arasında, 1 adet M60 tüfek, 1 adet kaleşnikof marka silah, 1 adet uzi olarak bilinen otomatik silah ve 8 adet tabanca yer aldı. Operasyon kapsamında 4 adet kamyon, son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar, 814 bin 800 adet ilaç etiketi, 300 bin adet ilaç kutusu, farklı isimlere düzenlenmiş sağlık karneleri de

ele geçirildi.

(AS-ED-ÖK-Y)

Haberler