Haberler

Mahmut Tanal, "Koza-İpek Medya Oparasyonu, Düşünce Özgürlüğüne Yapılan Baskıdır"

Ankara emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Koza İpek Holding'e ait şirketlerde arama başlattı.

Ankara emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Koza İpek Holding'e ait şirketlerde arama başlattı. İstanbul Mecidiyeköy'deki Kanaltürk Televizyonu, Bugün TV ve Bugün Gazetesi'nde ise herhangi bir hareketlilik bulunmuyor. Kanal binası önünde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal "Burada basına yapılan baskı, düşünce özgürlüğüne yapılan baskıdır. İfade özgürlüğüne yapılan baskıdır" dedi.

Kanaltürk binasına gelen İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal yaptığı açıklamada; "1 Eylül Dünya Barış gününde muhalif gruplara böyle, bu şekilde düşmanca bir saldırı kabul edilebilir bir durum değil. Muhalif basın mensuplarına, muhalif iş adamlarına bir operasyonunun başlatılacağı yazılıyordu. Ama gerçekten bu olaya ben inanmak istemiyordum. Eğer bugün sizin gibi düşünmeyen, size karşı olan, size oy vermeyen gruplara baskın yaparsanız, yarın öbür gün burada gayet rahat size oy vermeyen her bakkala, her berbere, her kuaföre, her hukuk bürosuna, her doktora, her hastaneye baskın yaparsınız. Bu girişimci özgürlüğünü tehdit eden bir durumdur. Demokratik hukuk devleti olan ülkelerde, ha bir işyerini, bir vatandaşı idam etmişsiniz, ha işyerine bu şekilde operasyon düzenlemişsiniz. Bunun bir idam kararından bir farkı yoktur" dedi.

TANAL: HERKESİN BU SİYASİ OPERASYONA SES ÇIKARMASINI DİLİYORUM"

Tanal, Anayasa'daki ifade özgürlüğüyle ilgili maddelere atıfta bulunarak, "Daha ötesi gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, gerek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, gerek bizim anayasamızın mevcut 28'inci maddesinde aynen şunu söylüyor. Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Burada anayasamızın 26'ıncı maddesine atıf yapıyor ki, 'Herkes düşüncesini ve kanaatlerini söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına ifade edebilir' diyor. Burada basına yapılan baskı, düşünce özgürlüğüne yapılan baskıdır. İfade özgürlüğüne yapılan baskıdır. Bilgilenme hakkına yapılan baskıdır. Öğrenme hakkına yapılan baskıdır. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığını bir tarafa atmak lazım. Bugün 'A' grubuna yapılan baskın, yarın öbür gün 'B' grubuna yapılmış olur. Demokrasiden yana olanlar, özgürlükten yana olanlar, insan haklarından yana olanlar, basın özgürlüğünden yana olanlar. Bağımsız ve özgür basından yana olan herkesin bu hukuki olmayan, siyasi operasyona ses çıkarmasını diliyorum Bugün Türkiye'nin her tarafında terör örgütleri kol gezerken, terör örgütlerine operasyon yapamıyorlar. Bu terör örgütlerine teslimiyet ruhunu, gündemi değiştirmek için basına ve işyerlerine baskın yapılıyor. Bunu şiddetle kınıyorum" dedi.

Bir gazetecinin "Baskın sizin için sürpriz oldu mu?" sorusuna Mahmut Tanal, "Dün gece Şırnak'tan geliyorum. AKP 7 Haziran'dan sonra iki şey yaptı. Güneydoğu'da savaş tetiğine bastı. Halkı korkutma ve sindirme nedeniyle Güneydoğu'da bir operasyon başlatıldı. Orada ölenlerin çoğu sivil halk. İnsanlar orada göç ediyor. Amaçları bölgede oy kullanmamak. İkinci bir hadise burada kendisine muhalif olan, seçim döneminde gerçekten halkı aydınlatmak, bilinçlendirmek amacıyla haber yapan gruplara baskın yapmak. Bir sindirme ve korkutma operasyonudur. Ayağımın tozuyla geliyorum. Halk şunu söylüyor. Bunların ne operasyonu ne şiddetleri, hiçbir zaman AKP'nin bu düşüşünü engellemeyecektir. Bu gittikçe AKP'nin düşüşünün bir belgesidir. Netice itibariyle bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olduğu gibi dünyada basın menuslarını terör örgütleri ile ilişkilendirip, bu şekilde operasyon yapılan ve tarihe geçecek olan ilk ülke Türkiye'dir. Bu operasyonu yapanların, operasyonun başında yer alanların, bu yapılan işlem anayasamızın 137'nci madde uyarınca kanunsuz emir ve talimattır. Bu kanunsuz emir ve talimatları verenlerin mutlak suretle hukukun önünde bir gün hesap vereceklerini unutmamalarını diliyorum. Çünkü er ya da geç, suçlular suç işledikleri zaman mutlak suretle geride bir delil bırakırlar. Bu şekilde siyası olan, ama hukuki olmayan kararlar nedeniyle, günün birinde nasıl Ergenekon, Balyoz, Oda Tv, Casusluk, KCK davalarında insan hakları ihlali nedeniyle orada yer aldıysak kamuya doğru bilgi vermeye çalıştıysam bugün aynı gerekçelerle buradayız. Günün birinde dönemin başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı Ergenekon Davası'nda, 'Ben o davanın savcısıyım 'dedi. O dönem gerçekten 'Bu operasyon TSK'ya yapılmıştır' dediğimizde şimdi gelip de 'bu kumpastır'. İnşallah ileride buna da pişmanlık duymadan, kumpas demeden bu hukuksuz eylem ve işlemlerden vazgeçmelerini diliyorum" dedi.

Tanal gazetecilere yaptığı açıklamadan sonra Kanaltürk binasına girdi. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İpek Holding Mahmut Tanal Koza Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title