'Madımak ve Başbağlar'daki İnsanların Acıları Birdir" - İstanbul

HİKMET FARUK BAŞER - İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Başkanı Ramazan Beyhan, Madımak ve Başbağlar'daki insanların acılarının bir olduğunu belirterek, "O dönemdeki olaylar toplumu kırdırmaya yönelik bir harekettir." dedi.

Beyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivas'taki Madımak Oteli ve Başbağlar olaylarının üzerinden 25 yıl geçtiğini söyledi.

Sivas olaylarıyla ilgili suçlanan kişilerin bu olayı organize ettiğinin doğru olmadığını ileri süren Beyhan, "Gerek mahkeme gerekse temyiz aşamasında mahkeme bağımsız olarak hareket etmemiştir. Mahkemeler kesinlikle yönlendirilmiştir. Bu noktada yapılacak tek şey siyasi iradenin, Meclisin, Adalet Bakanlığının ve özellikle cumhurbaşkanımızın bu konuda inisiyatif alarak bu davanın yeniden görülmesi noktasında bir kararın alınması gerekiyor. Eğer dava yeniden ele alınırsa hak ve adalet yerini bulacaktır." diye konuştu.

Beyhan, Madımak Oteli'nde ve Başbağlar katliamının toplumun ortak acısı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Sivas ve Başbağlar bir olaydır. Buna bir olayın iki yüzü olarak bakmak gerekiyor. Çünkü olayın aynı yerden tezgahlandığını görüyoruz. Olaylarda tahrikçiler ve provokatörler var. Tahrikçiler bu olayda herhangi bir işleme tabi olmuyorlar. Provokatörler ise Sivas'ta Madımak Otelini yakıp insanları öldürdükten sonra Başbağlar'da da aynı şekilde katliam gerçekleştiriyorlar. Köyü basıyorlar, köyün erkeklerini bir araya getirerek kurşuna diziyorlar. Köy evlerini yakarak basıp gidiyorlar. Başbağlar katliamını gerçekleştiren kişiler sırra kadem basmış ve yakalanamamıştır. Dolayısıyla Madımak'ta ve Başbağlar'daki insanların acıları birdir. O dönemdeki olaylar toplumu kırdırmaya yönelik bir harekettir. Ülkemizdeki birlikteliği, güzelliği hazmedemeyen, sindiremeyen, çekemeyen gerek içeride gerek dışarıdaki bir takım mihraklar maalesef bunu bozmaya çalışıyorlar."

Madımak ve Başbağlar'daki olayların toplumun geneline yapılan bir hareket olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Beyhan, "Kesinlikle Sivas ve Başbağlar'daki olaylar birbirinin karşıtı ya da rövanşı değil, aynı aklın tezgahladığı bir olayın iki yüzüdür. İkisinin de toplumda oluşturduğu tahribat aynıdır. Bu konu devletin daha etkin bir soruşturma yapması gerekiyor. Bu olayı kim tezgahlamışsa gerçek suçluların ortaya çıkarılması lazım. Toplumda Alevi ve Sünni kesimin birbirine karşı bir öfkesinin olmadığının ortaya çıkması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

"Acıların aynı olduğunu toplumun görmesi gerekiyor"

Beyhan, saldırılar toplumun bütününe yapıldığı için anma etkinliklerinin de beraber yapılması gerektiğini ifade etti.

İki olayda da öldürülen insanların bir araya gelmesi gerektiğini belirten Beyhan, "Ailelerin acılarının aynı olduğunu toplumun görmesi gerekiyor. Olayların birbirine karşı yapılmış bir şey değil. Bu olaylar Alevi-Sünni ile alakalı bir şey değildir. Acılar ortak ve bir araya gelerek taziyemizi, duamızı, ağıdımızı da birlikte yapalım." dedi.

Beyhan, iki olayda da tahrikçilerin üzerine gidilmesi halinde olaylarının gerçek faillerinin ortaya çıkacağını vurguladı.

Madımak ve Başbağlar'da yaşanan olayların darbenin ön hazırlığı olduğunu ifade eden Beyhan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ülkemize 'deprem ülkesi' deniliyor ama ülkemiz darbe ülkesidir. Bu darbecilik daha Osmanlı döneminden 15 Temmuz'a kadar gelmiş ve inşallah 15 Temmuz'da bitmiştir diye temenni ediyoruz. Darbeyi haklı çıkarmak için toplumu böyle olaylarla (Madımak-Başbağlar) darbeye hazırlamaya çalışıyorlar. Bu olaylar darbenin hazırlığıdır. 12 Eylül darbesi mahkemeye taşındığı zaman darbeyi yapan insanlar bunu söylediler. Bu çatışmalar darbe hazırlığıdır. Toplumumuzun buna uyanık olması gerekiyor."