Londra: Avrupa Basınında Bugün

Avrupa basınında bugün, İsrail'in Lübnan'daki saldırıları karşısında ateşkes hazırlıkları, İngiltere'de önlendiği açıklanan terör saldırılarının yankıları ve bugün Prag'da yapılacak bir bilim zirvesi başlıkları öne çıktı.

BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish/" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geçen Cuma günü varılan anlaşma sonucunda önümüzdeki dakikalarda İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkesin uygulanmaya başlanması bekleniyor.

Independent gazetesi, "Asıl savaş şimdi başlıyor" manşetinin altında, İsrail tanklarının ateşkes kararı ardından, Lübnan içlerine doğru ilerlerken gösteren bir fotoğrafa yer verdi. Robert Fisk imzalı yorumda, "Tüm dünya ve İsrail, bin Lübnanlı; otuz da İsrailli sivilin ölümü ardından Lübnan'daki kirli savaşın BM'nin ilan ettiği ateşkesle son bulacağına inanıyor olabilir. Ama gerçek bambaşka: İsrail ordusu, Hizbullah'ın son 24 saatte başladığı yoğun saldırıyla, tarihindeki en sert gerilla savaşıyla karşı karşıya. Üstelik bu savaşı kaybedebilir. İsrailli askeri kaynaklar, Lübnan'da Hizbullah'ı 'temizleyeceklerini' söylüyorlardı. Anlaşılan, Hizbullah da aynısını yapmaya başladı. İsrail uçaklarını vuramayan Hizbullah, yıllardır İsrail'le kara savaşı vermenin hayalini kuruyordu. Hizbullah, ateşkes için İsrail askerlerinin çekilmesini istiyor ve İsrail günde 40 adamını kaybetmeyi kaldıramaz. Ateşkes çökecek olursa - ki öyle gibi görünüyor - ne İsrail ne de Amerikalılar'ın buna karşı hazırda bir planları mevcut. İsrail Başbakanı Olmert son açıklamasında, ateşkesin çökmesinden Lübnan hükümetini sorumlu tutacaklarını söyledi. BM kararı ise çokuluslu güç konusunda, belirsiz ifadeler içeriyor. Olayın tüm tarafları için trajik ve ölümcül bir Lübnan savaşı asıl şimdi başlıyor" ifadelerini kullandı.

Guardian gazetesi de "Kazananın olmadığı savaş" başlıklı başyazılarından birinde benzer bir yorum getirdi. "Kim başlattı?', 'Kim kazandı?', 'Neyi değiştirdi?'... Bunlar bir savaşın bitiminde kolay olmasa da yanıtı beklenen sorular. Kimin başlattığı sorusunun yanıtı ne Hizbullah ne de İran ya da Suriye. Başlatan İsrail'di, Hizbullah'ın oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmak için bir fırsat olarak gördü. Başarıya ulaştı mı, ya da ulaşacak mı diye sormalı, çünkü ateşkese rağmen İsrail, çatışmalara devam etmeyi planlıyor. Hizbullah zarar gördü ama ortadan kaldırılmadı. Burada önemli bir konu, Hizbullah'ın güneydeki Şii toplumla ilişkisi. Güneyin bozulan ekonomisi, nasıl tamir edilecek? Bu asla olmaması gereken bir savaştı ve şimdi durması gerek."

Avrupa gazeteleri, BM'de Cuma günü varılan anlaşma üzerine ikiye bölünmüş durumda. Almanya'da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung'a göre, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmalara uluslararası toplumun verdiği yanıt, dünya siyasetinde çok taraflı bir anlayışa doğru yönelimin bir parçası. BM Güvenlik Konseyi'nin nispeten hızlı karar aldığına dikkat çeken gazete, bu durumun, dünya siyasetinin uzlaşmaya dayanması yolundaki niyetin habercisi olduğunu belirtti.

Fransa'da yayımlanan Liberation ise, uluslararası toplum, Lübnan'ın yeniden yapılanmasına yardım etmemesi halinde, ateşkesin ancak uzun sürecek bir savaşta yaşanan bir aşamadan ibaret kalacağına dikkat çekti. Gazeteye göre, "Sonuç büyük ölçüde Hizbullah'ın silahtan arındırılıp arındırılmadığına bağlı olacak, ancak BM'nin çıkardığı kararın güvenilirliği bilhassa bu noktada epey zayıf."

Avusturya'da yayımlanan Die Presse kötümser: Gazeteye göre BM kararı, çözülmemiş bir anlaşmazlığa yapıştırılan bir yara bandı sadece. "Çatışmalar her an başlayabilir. Hizbullah'ın silahsızlandırılması da güç olacaktır ve İsrail BM gücüne itimat etmeyecek. İşlerin kötü gitmesi, BM'nin sonunu hazırlayabilir" yazdı.

"ALMANYA'NIN GÖREVİ"

Alman gazetelerinde tartışılan bir konu da BM Barış Gücü'ne dahil olacak Alman askerler. "Almanya'nın görevi" manşetini atan Die Welt, Lübnan'daki barış gücüne asker gönderilmesi gerektiğini savundu. Bunun "hassas" bir mesele olduğunu kabul eden gazete, Almanya'nın böyle bir konuda yokmuş gibi davranamayacağını belirtti.

Yine Berliner gazetesi de benzer bir görüşü savunarak, "Teknik anlamda iyi donanımlı olan silahlı kuvvetlerin, böyle bir misyona katılması için, pek çok yol mevcut. Ama bunun için bir Alman askerin, bir İsrail askeriyle karşı karşıya kalmasına gerek yok" şeklinde yazdı.

Ancak Frankfurter Rundschau ise Alman askerlerinin gönderilmesi konusunda karar vermek için henüz erken olduğunu vurguladı. Gazeteye göre bu konu giderek daha da zorlaşıyor. Bunun sebebi kısmen Berlin'in çatışmaların sona erdirilmesi yolundaki diplomatik çabalardaki rolü; kısmen de İsrail'in açık ve net biçimde, Almanya'nın katılımını talep etmiş olması. Gazete, "Bundan sonra mühim olan verilecek görevin ne olacağı" diye ekledi.

Daily Telegraph, polisin 70 terör saldırısı hazırlığını ortaya çıkardığını, 100'den fazla şüphelinin soruşturulmakta olduğunu duyurdu.

Times gazetesi ise havayolu şirketlerine uçuşlarını yüzde 30 oranında kısmaları, aksi halde Heathrow Havaalanı'nı kullanamayacakları yolundaki çağrıyı manşetten verdi. Financial Times gazetesi manşetten verdiği haberinde, "Terör planlarının ardında El Kaide örgütünün olması muhtemel. İngiltere havaalanlarındaki ertelemeler ve kargaşa, dördüncü gününde devam ederken, İngiltere ve Pakistan'dan güvenlik yetkililerinden açıklama geldi. Yetkililer, dün ellerindeki istihbaratın El Kaide'yle İngiltere'de ortaya çıkarıldığı belirtilen ve hava ulaşımını hedef alan terör planları arasındaki bağlantıya işaret ettiğini bildirdi. Pakistanlı bir yetkili, ülkede gözaltına alınan bir grup zanlıya, El Kaide tarafından İngiltere'deki bağlantılarına iletmek üzere patlayıcı üretimine ilişkin bazAaştı ve şimdi durması gerek."

Avı planların teslim edildiğini belirtti. Buna göre süreçte Afganistan'dan bir hücre aktif rol aldı, ayrıca Pakistan'dan İngiltere'ye para transferi de yapıldı" bilgilerine yer verdi.

Guardian gazetesi de özel haberinde İngiltere'de ve Galler'deki bazı ulusal parkların, teröristlerce eğitim kampı olarak kullanıldığını yazdı. Gazetenin haberine göre, dedektifler bir süredir Göller Bölgesi ve çevresinde terörle bağlantılı yaklaşık 20 kişiyi gözlemlemekteydi. Bu eğitimlerin bir kaç yıldır yürütüldüğü, ancak bazılarının son bir yıl içinde açıldığı belirtiliyor.

Guardian'ın "Gezegen mi değil mi? Pluton için kader günü" başlıklı haberinde bugün Prag'da yapılacak bir bilim zirvesinde Galileo'dan 400 yıl sonra, "gezegen" kelimesinin tanımı üzerinde karar verileceği yazdı. Tartışmanın sebebi dünyadan en uzak ve güneş sisteminin dokuzuncu gezegeni olarak görülen Plüton'un keşfedilmesinden 76 yıl sonra, geçen yıl bulunan bir gök cismi. Plüton'dan daha büyük olan ve Xena adı verilen cismin, 10'uncu gezegen olduğu iddia edilmişti. İşte uzmanlar, bugün bu sorunun yanıtını arayacak, alınacak kararsa güneş sistemindeki gezegen sayısını 23'e hatta 39'a dek çıkarabilir.

Haberler