Haberler

Kütahya4başbakan Erdoğan Kütahya´Da Konuştu

'siyasi Partilerden Sağduyulu Davranmalarını İstiyorum'

'SİYASİ PARTİLERDEN SAĞDUYULU DAVRANMALARINI İSTİYORUM'

Başbakan Recep Erdoğan Kütahya'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada CHP, MHP ve BDP genel başkanlarının terör konusundaki açıklamalarında sorumlu davranmaları gerektiğini söyledi.

Oba helikopteri ile Kütahya Dumlupınar Stadyumu'na inen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı burada Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kütahya Valisi Şükrü Kocatepe karşıladı. Erdoğan, Kütahya Zafer Meydanı'nda yapılan saat 17.00'deki mitinge yaklaşık 40 dakikalık gecikmeyle katıldı. 5 bini aşkın kalabalığa hitaben konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin her yerine eserler kazandırdıklarını söyledi. Kendileri iktidara gelmeden önce cumhuriyet tarihinde Türkiye'de 5 bin 300 kilometrelik yol yapıldığını ifade eden Erdoğan, "biz iktidara geldiğimizde son 7.5 yılda 11 bin 300 kilometre yol yaptık. Türkiye'de hızlı treni biz kazandırdık. Medeniyetse bunu biz sağladık. Türkiye'yi hava yollarıyla biz donattık donatıyoruz. Marmara'daki tüm geçidi 2013 yılında açacağız. 430 bin konut inşaatı başlattık 330 binini sahiplerine teslim ettik" dedi.

EKONOMİDE TÜRKİYE'Yİ REKORLA BULUŞTURDUK

Büyüme oranının 2010 yılının ilk çeyreğinde 11.7 olduğunu anlatan Erdoğan, krizi IMF'den yardım almadan atlattıklarını söyledi. Muhalefet parti liderlerini eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şöyle devam etti: "Hangi yüzle konuşuyorlar anlamakla zorlanıyorum. Bunlar zaman zaman entrasyan matematik de yapıyorlar. Küresel krizden IMF'den yardım alan ülkeler bile bilini doğrultmadı, biz IMF'den tek kuruş almadan krizi atlattık, atlatıyoruz. Bunlar y30 milyar dolar IMF'den borç aldı. Bize bu borcun 23.5 milyar dolarını bıraktı. Onların borcunu ödedik 7 milyar doları kaldı. Hangi yüzle konuşuyorlar. Milli bankamız Merkez Bankası'nı tükettiler, bitirdiler. Kasada 26 milyon dolar vardı. Şimdi bize 'Bunlar yolsuzluk yapıyor, çalıyorlar' diyorlar. Şimdi Merkez Bankası'nın kasasında 75 milyar dolar var. Hem bunların borcunu ödeyeceksin hem de Merkez Bankası'nda bu kadar para bulunduracaksın. Bu mu yolsuzluk. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda endeks 10 bin 200 seviyesindeydi, şimdi 60 bin 662 puanımız oldu. Paramızdan 6 sıfırı attığımızda enflasyon patlaması olacağını söylediler, enflasyon patlamadı çatladı. Daha ne diyeyim. Halep ordaysa arşın burada. Biraz hesap biliyorsanız insaf edin. Kamu borç stoku yüzde 74'ü. Yani 100 liranın 74 lirası borçtu. Şimdi yüzde 45. Eskiden bir milyona tuvalete gidiyorduk. Türkiye tüm dünyanın itibarını kazandı, mazlumun sesi, mağdurların umudu haline geldik. Uluslararası dergiler Türkiye'nin ekonomisini konuşuyor. Buraya durup dururken gelmedik. Şimdi hukuk yolunda daha büyük bir değişimi getiriyoruz. 12 Eylül'de daha ileri bir demokrasi, büyük Türkiye için oyumuz evet olacak."

TİLKİ UZANAMADIĞI ÜZÜM İÇİN KORU DER

Tilkinin uzanamadığı üzüm için koru, kedinin de ulaşamadığı ciğer için mundar dediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, muhalefete yüklenerek , "Hayalleri dahi erişemeyen bizim ürettiğimiz eserlere, hizmetlere çamur atıyorlar. Yolsuzluk, usulsüzlük diyerek iftra atıyorlar. Usulsüzlük görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar. Bir dönem İstanbul Belediye başkanıydım. Benden önce İstanbul'u kimlerin yönettiğini biliyorsunuz, bu CHP yönetti. Bizden önce suyu akmayan her taraf ı pislik olan İstanbul vardı. İstanbul olmadan Türkiye olur muydu. Bu milleti kimin yoksullaştırdığı, kimin bu ülkeyi geri bıraktığını görmek için önce aynaya baksınlar, önce kendi geçmişleriyle yüzleşsinler. Bu millet CHP'nin, MHP'nin koalisyon döneminde bu ülkeye yaşattığını unutmadı. Bunlar devleti yönetirken devlet dairelerinde kaloriferler yanmıyordu, paltoyla oturuyorlardı. Biz 66 vilayetimize doğalgazı getirdik" diye konuştu.

TEK SÖYLEDİKLERİ DOKUNULMAZLIK

CHP'nin kendi içindeki sorunları aşmak için popülizm ve fakir-fukara edebiyatı yaptığını öne süren Erdoğan, "Demogoji ve iftira atatmayı muhalefet sanıyorlar" dedi. Muhalefetin tek söylediğinin dokunulmazlık konusu olduğunu ifade eden Erdoğan şöyle konuştu: "Tek söyledikleri dokunulmazlık. Başka kelime öğrenmediler. tek söyledikleri dokunulmazlık başka kelime öğrenmediler. Benim dokunulmazlıkları kaldıracağım sözünü söylediğimi belirtiyorlar. Programımızı açtığınızda dokunulmazlıkla ilgili görüşlerimizi görürsünüz. Bizim görüşümüz sadece milletvekilleri değil dokunulmazlığın 657'e tabi herkesi kapsaması. Kalkıp da siyasetçiye dokunulmazlığı kaldır diyorlar, bunun altında hangi tezgahın yattığını biliyoruz. Gelin en büyük dokunulmazlığı kaldıralım. 12 Eylül Anayasası ile dokunulamazlık zırhına bürünenlerin dokunulmazlıkları kaldıralım. Hakaret etmeyi bırakın. Tam gün yasasını Anayasa Mahkemesi'ne niye taşıdınız? onu açıklayın. Vatandaş hastaneye gidiyor doktor önce muayeneme uğra diyor. Bununla bütün doktorlar itham etmiyorum ama biz bu tezgahtan geçtik. O muayeneye gidiliyor ama ameliyat hastanede yapılıyor. Fakir vatandaşımın 3 kuruşuna göz dikenler var, bıçak parası, ameliyat parası adı altında. Eğer sizlerden bıçak parası istenirse Sağlık Bakanlığı'nın 184 hattını arayın şikayetinizi yapın. Sağlık Bakanlığımız gereğini yapar."

12 EYLÜL'DE NEDEN EVET DİYECEĞİZ

Başbakan Erdoğan 12 Eylül'de evet diyeceklerini belirtti. Evet demelerinin somut nedenlerini anlatan Erdoğan , evet diyerek kapalı yargı sistemini ortadan kaldıracaklarını söyleyerek, "İzmir Alsancak limanının devri 30 ay gecikti. 606 milyon dolara özelleştirilen şeker fabrikaları bir yıldır devredilemiyor. Kim kaybediyor. Benim milletim, devletimin hazinesi kaybediyor.. Türkiye böyle bir hukuk sistemini kaldırabilir mi? Anayasa değişikliği ile evresel bir hukuk sisteminin ilk adımlarını atıyoruz , üstünlerin hukukundan hukukun üstülüğüne geçiyoruz. AKP yargıyı ele geçiriyor diyorlar tam aksine yargının kapalı ve kast sistemi ortadan kalkıyor. Arka bahçe dönemi bu Anayasa ile sona eriyor. Millet kazanacak bunlar imtiyazlarını kaybedecek. 50 kuruş vergi borcu olalar bundan sonra yurt dışına çıkacak. Yargı kararı olmadan hiç kimsenin yurt dışına çıkması engellenmeyecek. Bir atama yapıyorum. Atama yaptığım kişiyle ilgili gidip kapıcısına soruyorlar. Bu adak devlette üst düzey yöneticilik yapmış, kapıcısına sormak ayıptır. Hakkında yanlış bilgilerle bu insanların geleceğini karartıyorlar. Yani bununla fişlemeyi de tarihe gömüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki 120 bin dosyanın 13 bini ne yazık ki Türkiye'nin. Neden Türkiye Rusya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Çünkü Avrupa ülkelerinde bireysel başvuru hakkı var. Biz Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi'ni bir deyişle İnsan Hakları Mahkemesi'ne dönüştürüyoruz. Bu anayasa değişikliği AK Parti'nin yada bizim kişisel projemiz asla değildir. Bu seçimde hükümetin icraatını, muhalefetin penformasını oylamayacaksınız, bu seçimlerde Türkiye'nin istikbalini oylayacaksınız. Özellikle MHP'li seçmenler, başınızı ellerinizin arasına koyun ve düşünün. Vereceğiniz her hayır oyunun kime fayda sağlayacağını lütfen düşünün. Bugüne kadar bir araya gelemeyenler hayır oyunda birleştiler, CHP, MHP, BDP, Yarsav. Çünkü ortak yanları var. Bunların bu ülkeye bugüne kadar hayırlı bir işleri olmamıştır. Sorun soruşturun, hangi ser sizin" dedi.

İNGÖL VE HATAY'DAKİ OLAYLAR

Başbakan Erdoğan önceki gün İnegöl'de dün de Hatay'da olayların olduğunu belirterek, tüm vatandaşların sağduyulu olmasını istedi. Erdoğan, "Tüm vatandaşlara sağduyu çağrısı yapıyorum. Terör örgütünü amacı insanları sokağa dökmeyi sağa sola saldırmayı hedefliyor. her kim öfkesine hakim olamayıp cam çerçeve indirirse, sokak kavgalarına taraf olursa terör örgütünün hedefine hizmet etmiş olur. Her kim sokak kavgalarına taraf olursa terör örgütünün hedefine hizmet etmiş olur. Terör örgütünün hedefi insanları birbirleriyle hasım etmektir. Terör örgütünün sinsi oyununa gelmeyin. Biz bu ülkede Türkü, Kürdü, Çerkezi, Boşnağı, Arnavutu kim olursa olsun kardeşiz. Yunus'un diliyle yaradanı severiz yaradandan ötürü. Biz kardeşiz Bu tuzağı kuranların oyununu olgunluğumuzla bozacağız" diye konuştu.

HİÇ BİRİNE CEVAP VERMEDİM

MHP lideri Devlet Bahçeli ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkında söylediği sözlere hiç cevap vermediğini ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bunların hiçbirine ne Bahçelisine, ne Kılıçdaroğlu'na, ne başkasına hiçbirine cevap vermedim. Bununla ilgili sadece avukatlarım hukuku gidiyor. Benim aldığım terbiye, gördüğüm eğitim onların diliyle cevap vermeyi uygun görmüyor. Onlar istediği kadar hakaret etsinler, ben onları milletime havale ediyorum. Milletim onlara 12 Eylül'de cevap verecektir" dedi.

GENEL BAŞKANLAR AÇIKLAMALARINDA SORUMLU DAVRANSIN

Halk oylaması öncesi terör örgütünün kirli bir senaryonun taşeronluğunu yaptığını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi parti liderlerini de açıklamalarında sorumlu davranmaya çağırdı. Erdoğan şunları kaydetti: "Terör örgütü çok kirli bir senaryonun taşeronluğunu yapıyor, halk oylaması öncesi iç siyasete girmek istiyor. Özellikle siyasi partilerden sağduyulu davranmalarını istiyorum. MHP, CHP, BDP genel başkanlarının açıklamalarında, sözlerinde daha sorumlu davranmalarını bekliyorum. Hiç kimsenin 3-5 oy için bu ülkenin huzurunu bozmaya hakkı yoktur. Tahrikar, ayrımcı dil kullanarak AK Parti'yi yıpratmak isteyenler lütfen bunun farkına varsın. Eylemleri teşvik etmeye kalkmasın. Terör örgütü insanları birbirine katmayı, vatandaşları mağdur etmeyi isteyen büyük bir fitnedir.Birlik ve beraberlik içinde bu fitneden halkımızı kurtarmalıyız. Tüm parti başkanlarından ricam bu hassas konuları siyaset malzemesi yapmamaları, sağduyu çağrısı yapmalarıdır. Oynanan oyunları çok iyi tahlil etmelerini istiyorum. Bu terörist saldırılar asla bir tesadüf değildir. Umudun çoğaldığı, kardeşliğin pekiştiği dönemde bunları yapıyorlar. Bu kirli oyunların karşısında olan milletle bu çirkin tuzağı bozacağız, kardeşliğimizi koruyacağız."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title