Kurumsallaşmaya Futbol Örneği
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (Tkyd) Yönetim Kurulu Üyesi ve Memorial Hastanesi Genel Direktörü Yalçın Nak, Kurumsallaşma Kavramını Futbola Benzetip, ''futbolda Nasıl Forvet, Defans, Kaleci Gibi İşbölümleri Varsa, Mümkün Olduğunca Birbirlerinin İşine Karışmıyorlarsa, Kurumsal Şirketlerde de He...
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Memorial Hastanesi Genel Direktörü Yalçın Nak, kurumsallaşma kavramını futbola benzetip, ``Futbolda nasıl forvet, defans, kaleci gibi işbölümleri varsa, mümkün olduğunca birbirlerinin işine karışmıyorlarsa, kurumsal şirketlerde de herkes görevini bilip yerine getirmeli`` dedi.
Adana Sanayi Odası`nda (ADASO) düzenlenen `Aile şirketlerinde kurumsallaşma` konulu panelde konuşan Yalçın Nak, kurumsallaşmayı `Gönüllü olarak yapılan işbölümü çerçevesinde kendi payımıza düşen işimize odaklanarak o konuda en iyisini yapmak, işbölümündeki diğer iş arkadaşlarımızın da kendi üzerlerine düşeni yapmalarını bekleyerek, bir takım çalışması sergileyebilmek` olarak tanımladı. Spordan örnek veren Nak, dünyada kurumsallaşmayla en çok benzeyen takım oyununun futbol olduğunu söyledi. Nak, ``Futbolda 11 kişi işbölümü yapar. Hiç kimse diğerinin işine mümkün olduğunca karışmaz, ama herkes kendi işini yapar. İstisnalar dışında defans oyuncusu gidip hücumda gol aramaz, hücum oyuncusu da gelip defans görevi yapmaz`` dedi.
HAKİMİYET DEVRİ
Konuşmasında, aile şirketlerinin kurumsal şirketlere dönüşümünün aşamalarını da anlatan Nak, ilk basamakta kurucu ortakların ya da hissedarların hakimiyetlerini profesyonel yöneticilere bıraktıklarını söyledi. Nak, aile şirketlerinin kurumsallaşması aşamasında yapılması gerekenleri de şöyle özetledi:
``Öncelikle kurucuların kendi aralarında istişare ederek, belki profesyonel bir danışmanlık şirketinden ya da güvendikleri bir büyükten ilham alarak, aile anayasasını yazması gerekir. Ardından, bir işbölümü yapılmalı. Kurucuların, hissedarların ya da ailenin oluşturduğu bir ortaklar konseyi kurmak gerekiyor. Bu konsey yönetim kurulunu belirlemeli ve `Bu arabayı şu yönde sür` demeli. Yönetim kurulu da kendi içinden veya dışardan bir icra başkanı ya da bir genel müdür belirlemeli. Bu kişi de kendi çalışacağı ekibi seçmeli. Bundan sonraki aşamada çıkar çatışmasına yol açmadan işbölümüne riayet etmek gerekiyor. Hesap soranla hesap verenler her zaman ayrı kişiler olmalı. Bundan sonra ise yöneticiler görevlerinin çerçevesine riayet etmeli. Yani kaleciyle defans oyuncusu, forvetle orta saha oyuncusu yerini bilecek, görevini yerine getirecek. Bir başka konu da, yöneticilerin, hissedarların güvenini kazanması. Yönetici patrona hesap vermekten kaçınmamalı, patrona denetleme hakkını tanımalı. Kendini denetletmeli. `Bana güvenmiyor musun` anlayışından vazgeçmeli.``
Panelde TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Itır Sevim Çiftçi ile PricewaterhouseCoopers Bağımsız Dış Denetim Direktörü Fikret Sebilcioğlu da yeni Türk Ticaret Kanunu`nda, kurumsallaşmaya yönelik düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Paneli ADASO Başkanı Ümit Özgümüş, Yönetim Kurulu üyeleri Yaşar Coşkuntuncel ve Sadi Sürenkök ile sanayiciler izledi.