TÜM KATEGORİLER
Bir Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul" Sergisi
İstanbul'da 1916'da dünyaya gelen Mario Prassinos'un farklı tekniklerdeki eserlerini bir araya getiren, "Bir Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul" sergisi ziyarete açıldı.
İstanbul'da 1916'da dünyaya gelen Mario Prassinos'un farklı tekniklerdeki eserlerini bir araya getiren, "Bir Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul" sergisi ziyarete açıldı.
Pera Müzesindeki serginin açılışına katılan sanatçının kızı ve eserlerinin uzmanı Catherine Prassinos, babasının Türkiye'de doğduğuna dikkati çekerek, "Babamın doğumundan 100 yıl sonra burada bu sergiyi gerçekleştirme fırsatı yakalamış bulunduk. Babamın eserlerini, İstanbul'da Pera Müzesinde, kendisinin ve ailesinin yaşadığı semtte gerçekleştirmek bize Fransızca'daki 'bir şeyi olduğu yerde tamamlamak' deyimindeki gibi çok mantıklı göründü." diye konuştu.
İstanbul'a bir aşinalığı olduğunu aktaran Catherine Prassinos, şu bilgileri verdi:
"Her ne kadar babamın anlattığı, yaşadığı kent olmaktan çıksa da bizler, İstanbul'da yaşayanları, konuştukları dili, görüntüleri, manzaraları, binaları ve babamın eserlerine etki edebilecek her tür unsuru çok merak ediyorduk. Çünkü resim, dokuma ve gravürlerinde, birçok kaynaktan yararlanarak bir dünya yaratmış. Bunlar onun hayalindeki Türkiye aslında. Çünkü bu ülkeyi 6 yaşındayken terk etti ve bir daha asla geri dönmedi. Eserlerinde Fransa ve Yunanistan'ı da bulabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki babamın eserlerini anlamak için bunlar temel unsurlar."
Sanatçının kızı, Mario Prassinos'un 1985'te Fransa'ya 108 eser bağışladığını belirterek, "Bu eserlerden 28'i burada sergileniyor. Bunların içinde, resimler, baskı ve dokuma çalışmalarıyla kağıt üzerine çini mürekkebiyle yapılmış çalışmaları var." dedi.
Uslu: "Eserlerine İstanbul ile ilgili bağlantılar eklemiş"
Serginin küratörü Seza Sinanlar Uslu da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Prassinos'un İstanbullu Rum bir ailenin çocuğu olarak İstanbul Pera'da dünyaya geldiğini, 6 yaşındayken de ailesiyle Paris yakınlarındaki Nanterre'e yerleştiğini söyledi.
Prassinos'un bütün hayatının Paris'te geçtiğini kaydeden Uslu, İstanbul'a bir daha hiç gelmeyen sanatçının, 1933-1936 yıllarında, anne ve babası öldükten sonra resim yapmaya başladığını aktardı.
Uslu, Prassinos'un eserlerine İstanbul ile ilgili bağlantılar eklediğine dikkati çekerek, "Sergide yer alan dokuma bir eserin adı Turquerie yani Türk Sevgisi adını taşıyor. Bunun hemen yanında ise Türk Gülü isimli dokuma çalışması var." diye konuştu.
Mario Prassinos'un kendi belleğinin izinden giden bir sanatçı olduğunu ifade eden Uslu, "İstanbul'la kurduğu bu ilişkinin farkında olarak, bu resimleri yapmış ve buradan uzaktayken, burayla ilgili onda ne varsa ona ne düşündürdüyse, onu ne heyecanlandırdıysa sanatına bunu işlemeye çalışmış." dedi.
Seza Sinanlar Uslu, sanatçının çok yönlü olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Dünyaca ünlü yazarların kitap kapaklarını yapmış. Raymond Queneau'nun 'Zorlu Bir Kış', William Faulkner'in 'Yenilmeyenler', Franz Kafka'nın 'Dava', Simone de Beauvoir'in 'İkinci Cins', Jean-Paul Sartre'ın 'Bulantı' kitaplarının kapaklarını yapmış. Sergide bu eserleri de yer alıyor. Ayrıca çok önemli edebiyat üstadı Edgar Allan Poe'nin 1952'de yayımlanan 'Kuzgun' kitabının kapağı da var."
Prassinos'un ölmeden kısa bir süre önce yaptığı ve 33 eserden oluşan "Türk Peyzajları" serisinden bir eserin de sergide olduğunu dile getiren Uslu, "Bu tablolarda karanlığın içindeki ormanları görüyoruz aslında. Üzerlerine ışık düşen değil, alacakaranlıktaki ağaçlar. Belki de buraya dair belleğindekiler, Galata'daki evinin terasına çıktığında gördüğü karanlık, karanlıktaki servi ağaçları ve korulukları çizdi." değerlendirmesinde bulundu.
1985'te yaşama veda eden sanatçının eserleri, 14 Ağustos'a kadar Pera Müzesi'nde görülebilecek.
