TÜM KATEGORİLER
Korunmaya Muhtaç Çocukların Şefkat Yuvaları - Minik Nisa, Koruyucu Melekleriyle Hayata Tutunuyor
Konya'da erken doğum sebebiyle iki çocuğunu kaybeden Gelir ailesi, doğuştan "hidrosefali" hastalığına bağlı olarak konuşma, yürüme ve yutkunma becerilerini yerine getiremeyen minik Nisa'nın koruyucusu oldu.
SAVAŞ GÜLER - Konya'da erken doğum sebebiyle iki çocuğunu kaybeden Gelir ailesi, doğuştan "hidrosefali" hastalığına bağlı olarak konuşma, yürüme ve yutkunma becerilerini yerine getiremeyen minik Nisa'nın koruyucusu oldu.
Yetiştirme yurdunda ilk görüşte sevdikleri engelli Nisa'yı bağrına basan aile, kızlarını ilgi ve sevgileri ile adeta yeniden hayata bağladı. Daha önce hiç konuşamayan, gülümsemeyen 3,5 yaşındaki Nisa, koruyucu ailesinin sevgisiyle konuşmaya ve gülümsemeye başladı.
Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan baba Hakan Gelir (30), eşiyle üç yıl önce evlendiklerini söyledi.
İki bebeklerini erken doğum nedeniyle kaybettiklerini ve kötü bir dönemi atlattıklarını belirten Gelir, "Eşimle 'Neyi bekliyoruz?' diye düşünürken, internetten koruyucu ailelerin forumlara yazdıklarını okumaya başladık. Sonrasında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne giderek başvuru yaptık." dedi.
Gelir, başvuru sırasında yetkililerin, "Engelli bir çocuğu kabul eder misiniz?" önerisini, engelli bir bireyin diğerlerinden eksiğinin bulunmadığı düşüncesiyle kabul ettiklerini dile getirdi.
"İlk görüşte aşık olacaksınız"
Başvurudan kısa süre sonra evlat edinecekleri bebeği görmek için çağrıldıklarını ifade eden Gelir, şunları belirtti:
"İlk görüşmemiz çok duygusal bir andı. Kurumun müdiresi ile telefonda görüştüğümüzde kızımız için 'İlk görüşte aşık olacaksınız.' demişti. Kızımızı gördüğümüzde hakikaten aşık olduk. Tarif edilemez bir an. Kızımızla bir saat odada zaman geçirdik. Onun için neler yapabileceğimizi düşündük. 4 gün sonra da kızımız bize verildi. Nisa yaklaşık 3,5 aydır hayatımızın odak noktası. Eve ilk geldiğinde konuşamıyor, gülümsemiyordu. Şu an şen kahkahalarımız var."
Gelir, engelli bir bebeği evlat edinirken hiç tereddüt etmediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bize, 'Engelli bir bebeği alır mısınız?' diye sorulduğunda hemen aklıma, engelli kardeşim geldi. Kardeşim kas rahatsızlığı nedeniyle tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda. Ameliyatı döneminde ve sonrasında çok zor zamanlarımız oldu. Bu durum kızımız için de geçerli. Eşimin rahmetli eniştesi de 4 yıl kanserle mücadele etti. Eşim de benim gibi, yardıma muhtaçların halinden anladığı için belki de engelli bir bebeği evlat edinmeyi seçtik."
Dört gün sonra "anne" dedi
Anne Medine Gelir (34) de Nisa'ya ilk kez kucağına verdiklerinde çok heyecanlandığını anlattı.
İşlemlerin tamamlanmasını iple çektiklerine işaret eden Gelir, şöyle konuştu:
"Kızımızı eve getirdiğimizde gülümsemiyor, sadece etrafına bakıyordu. Onun hep böyle davranacağını, hiç tepki vermeyeceğini sandık. Fakat gün geçtikçe açıldı. Kreşteki öğretmenleri bile çok hareketli olduğunu, yerinde duramadığını söyledi. Eve geldiğinde hiç konuşmazken, 4 gün sonra 'Anne' demeye başladı. Daha sonra 'Baba' dedi. Şu anda yaklaşık 10 kelime konuşabiliyor."
Çevrelerindekilerin engelli bir çocuğu yanlarına almalarını ilk başlarda biraz yadırgadığını aktaran Gelir, "Başka bir çocuğu da alabilirdik ama engelli birine yuva vererek ekstra bir katkı sağlamak istedik. Şu an yaşıtlarına yetişmeye çalışıyor. Yakın çevresini tanıyor. Kim olduklarını ayırt edebiliyor. Ben kızımı, 'Minik prensesim' ve 'Minik savaşçım' diye severim. Çünkü kızım kesinlikle muhteşem bir savaşçı olarak hayata direniyor. Hayata 2-0 yenik başlamasına rağmen şu an öne geçmiş durumda." dedi.
Gelir, küçük Nisa'nın hastalığı atlatabilmesi için tedavi sürecinin devam ettiğini, fizik tedavi uzmanının, sağlığının öncesine göre çok daha iyi olduğunu belirttiğini kaydetti.
