Koronavirüs ile mücadele edenlere 'Yanındayız' ile gönüllü psikolojik destek

Koronavirüs salgını sürecinde yakınlarını kaybeden bireylere ve yoğun iş yüküyle çalışan sağlık personeline destek olmak amacıyla "Yanındayız" projesini hayata geçiren Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Itır Tarı Cömert, "Her zaman önceliğimiz topluma destek olmak ve toplumla birlikte refah için çalışmak. Bu bakış açısıyla koronavirüsten etkilenen vatandaşlara doğrudan hizmet veren farklı sektörlerdeki insanları da kapsayacak şekilde projemizi genişlettik" dedi.

Bireysel, toplumsal, akademik ve mesleki çalışmalar yapmak üzere kurulan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (PUAM), "Yanındayız" projesi ile koronavirüsten etkilenen bireylere gönüllü psikolojik destek sunuyor. PUAM Müdürü Doç. Dr. Itır Tarı Cömert, koronavirüs tanısı almış, salgın nedeniyle yakınlarını kaybetmiş bireylerin ve yoğun iş yüküyle çalışan sağlık personelinin gönüllü psikologlardan online destek alabileceği projeyle ilgili bilgi verdi.

ORTAYA ÇIKAN TRAVMALARA ODAKLANILMALI

"Yanındayız" projesi ile birçok kişiye destek olmayı hedeflediklerini dile getiren Doç. Dr. Cömert, "2020'nin mart ayından beri bütün dünyayı etkileyen koronavirüs salgınından tabii ki ülkemiz de etkilendi. Özellikle sağlık çalışanları bu durumun birinci etkilenen basamağını oluştururken, sonrasında yaşlı grup ve ardından ülkemizdeki diğer insanlar da fazlaca olumsuz etkilendiler. Çok fazla kaybımız oldu. Bu süreçte insanlara destek olmak gerekti. Evet devletimiz birçok konuda ekonomik destekte bulundu ama sadece ekonomik olarak değil, duygusal olarak yaşadıkları sıkıntılar, stres, kaygı, kayıpların yaşanması sonucu ortaya çıkan travmalarla da bir noktada çalışmak gerekiyordu. Biz bir vakıf üniversitesiyiz, uzun ve kadim bir vakıf kültüründen geliyoruz. Dolayısıyla birinci amacımız, içinde bulunduğumuz topluma da bu noktada yardımcı olabilmek. Üniversitenin Psikoloji bölümü olarak, geçtiğimiz aralık ayında Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni (PUAM) kurduk. Bu proje de araştırma merkezinin ilk projesi" dedi.

Projenin Türkiye'nin her yerinden katılıma açık olduğunu belirten Doç. Dr. Itır Tarı Cömert, sözlerine şöyle devam etti:

"Sağlık çalışanları, yakınlarını kaybedenler var. Psikolojik bir yardıma ihtiyaç duyduklarında ulaşabilecekleri bir yer olsun istedik. Önce üniversite bölgesinde, ufak adımlarla başladık. Ondan sonra da hayatımıza giren çevrimiçi görüşmeler sayesinde Türkiye'de farklı bölgelerde bulunan ve desteğe ihtiyaç duyan insanlar da bize ulaşabilsin istedik. Yani denize bir taş attık, o halkalar büyüsün ve biz de geldiğimiz vakıf, dayanışma ve yardımlaşma kültürünün örneğini sergilemeyi hedefledik."

SAĞLIK ÇALIŞANLARI DUYGUSAL OLARAK YORULDU

Pandemide psikolojik olarak olumsuz etkilenen ve travmalar yaşayan çok fazla kişi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Cömert, "Proje çok geniş bir kitleye açık. Koronavirüsle mücadele eden ve mesleki olarak tükenmişlik yaşayanlara, sağlık çalışanlarına açık. Kayıplarla baş etmek zorunda kalıyorlar ve duygusal olarak çok yoruldular. Çünkü en az kendi yakınını kaybetmek kadar acı verici, bir hastayı kaybetmek. Yine yakınlarını kaybedenler var. Özellikle ilk zamanlarda cenaze, defin işlerini bile tam olarak gerçekleştiremediler. Bu tip travmatik durumlarda insanlar birbirine destek olarak ayakta dururlar. Cenaze, dua ritüelleri vedalaşma sürecini daha da kolaylaştıran şeylerdir ve bunlardan mahrum kalıyor olmak da tabii ki çok büyük etki yarattı. Ebeveynleri sağlık çalışanı olan, yakınlarını kaybetmiş çocuklar da var. Onlar bu süreci nasıl atlatacaklarını, nasıl anlamlandıracaklarını bilemiyorlar" diye konuştu.

"HERKES 7/24 ÇALIŞIYOR

Geniş bir hedef kitleye hitap ettiklerinin altını çizen Doç. Dr. Cömert, "Koronavirüs nedeniyle işsiz kalıp, iş yerlerini kapatmak zorunda kalıp gene bundan etkilenen insanlar var. Dolayısıyla bu noktada, ulaşmaya çalıştığımız hedef kitlesi, geniş bir kitle. Pandeminin yarattığı olumsuz etkileri, geri çevirmelerine yardım edebilirsek iyi olacağını düşünüyoruz. Çünkü herkes bu konuyla ilgili 7/24 çalışıyor. Biz de çorbada tuzumuz olsun istedik" ifadelerini kullandı.

KAYGIYI KONTROL ETMEYİ ÖĞRENMEK GEREKİYOR

Özellikle virüs süreci ve yaşanılan kayıpların, birçok kişiyi kaygı noktasında harekete geçirdiğini belirten Doç. Dr. Cömert, "Belki, 'kaygı çok insani bir şey ve bizi hayatta tutan şey' diye başlamak gerekir. Yani aslında kaygı, tehlikeyi anlama mekanizmamız. Bunu kontrol altında tutup, gerçekten hayati bir tehlike olduğunda devreye sokup fiziksel sağlığımızı koruyorsak iyi. Ancak tehlikenin olmadığı durumlarda da sanki sürekli o varmış gibi yaşıyorsak, o zaman problem yaşıyoruz. Kaygıyı kontrol altında tutmayı öğrenmek, aslında basit günlük rutinler gerçekleştirmeye başlamak, daha otonomik olmak, psikolojik esnekliği ve dayanıklılığı arttırmak ile mümkün olabilir. Küçük nefes çalışmaları yapmak, vücudu tanıyabilmek, belki zihni o anda yoran veya üzen konudan uzaklaştırıp başka bir günlük rutinin içerisine doğru gidebilmek bu kontrolü sağlamakta yardımcı olabilecek şeyler" dedi.

Doç. Dr. Itır Tarı Cömert, "Bunları yapmak pek de kolay olmuyor tabii. Herkes aslında bunu bilebilir ama hayata geçirmek zor. Dolayısıyla bu tür bozuklukları yaşayan insanların bir noktada ruh sağlığını, profesyonel insanlara danışıyor olması ve yardım alıyor olması en çok önereceğim şey olur. Psikolojik desteğe ihtiyacı olan bireyler, PUAM'ın web sitesi ve sosyal medya hesaplarından süreci takip edip randevu oluşturabilecekler" diyerek sözlerine son verdi.

Koronavirüs Türkiye Haberler