KKTC Cumhurbaşkanı Talat: "Kapı Açmak Çözümü Etkilemez"(1)

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Lokmacı kapısının açılmasının ekonomik, sembolik ve medyatik bir önemi olduğunu, kapıların açılmasının Kıbrıs sorunun çözümünü doğrudan etkilemeyeceğini söyledi. Rum kesimindeki yeni yönetimden umutlu olduklarını, 3 ay sonra müzakerelere başlayacaklarını belirterek, Türkiye'de yaşanan gerilim süreci değerlendirirken, "3 ay sonra tam teşekküllü müzakereler başlayacak. Şimdi kapatma davası 3 aya kadar gitmezse, biz kapatma davasının sonucunu mu bekleyeceğiz?" diye sordu.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İstanbul'da bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında, Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin yeni süreci değerlendirdi.

Mehmet Ali Talat, Lokmacı kapısının bugün açılmasına ilişkin sorular üzerine, Lokmacı kapısının birçok kez, kapanıp açıldığını belirterek, kapının açılışında büyük çaplı bir tören düzenlenmesini de "medyatik" bir kapı olmasına bağladı. Lokmacı kapısının Türkiye tarafına örülen duvarın 2005 yılında yıkıldığını ancak Rum tarafının çıkardığı sorunlar nedeniyle o dönemde açılmadığını belirten Talat, kapının iki tarafından da yıkıntı halinde binaların bulunması dolayısıyla güvenli bir geçişe sahip olmadığını söyledi.

-EKONOMİK FAYDASI OLACAK-

Talat, Hristofyas ile yaptıkları görüşme sonrasında Lokmacı kapısının da açılması kararı verildiğini, diğer kapılarda olduğu gibi aynı prosedürle bu kapının da açıldığını söyledi. Talat, kapının açılışının getireceği yarara ilişkin şunları ifade etti:

"Kapının en önemli sembolik anlamı; 1958 yılında kapanan bir kapının, birkaç defa açılıp kapandıktan sonra yeniden açılmış olmasıdır. İyi olmuştur. Bölgeye ekonomik hareketlilik getirecektir. Hem Kuzey, hem Güney için. Esnafımız bölgede tecrit olmuşluktan dolayı çok şikayetçiydi. Onlar için önemli bir avantaj oluşturabilir. Turistik bir bölgedir. Hemen hemen Kıbrıs'a, Lefkoşa'ya gelen her turistin uğradığı bir bölgedir. Binlerce turistin bulunduğu bir yolun bize bağlantısı açılmış bulunuyor. Lefkoşa surlar içinin tecrit edilmiş olması da kapının açılmasıyla ortadan kaldırılmıştır. Ekonomik anlamda önemlidir."

-"KAPILARIN AÇILMASI KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ ETKİLEMEZ"-

Talat, Lokmacı kapısının açılmasını hayati bir konu olarak görmediklerini belirten Talat, şunları dile getirdi:

"Kapının açılması o kadar önemli değil. Sembolik, ekonomik ve medyatik önemi var. Daha önce birçok kapı açıldı, onlardan bir farkı yok bunun. Kapıların açılması Kıbrıs sorunun çözümünü doğrudan etkilemez. Hatta 2003 yılında ilk defa kapılar açıldığında hepimiz çok umutluyduk. Diyorduk ki; "bu kapıların açılması iki halkı bir birine yaklaştıracak, iki halkı kucaklaştıracak' diyorduk. Öyle olmadı. Kapıların açılmasından sonra iki halk arasındaki ilişkiler daha çok bozuldu. Papadopulos'un son zamanlarında; Güney'den Kuzey'e geçen Kıbrıslı Rum sayısı günlük 600 civarındadır. Kuzey'den güneye geçen Kıbrıslı Türk sayısı da 7 bin civarındaydı. Nüfus oranını da düşündüğünüzde, Kıbrıslı Türklerin dört misli olduğunu düşündüğünüzde, işin vahametini görebiliyorsunuz. Şimdi bir miktar Rum sayısında artış var. Demek ki kapıların çokluğu değil, iki halkın arasını iyileşmesini sağlayan, iki taraftaki iklim, siyaset ve politikadır. Eğer esneklik politikası güdülürse ilişkiler iyi olur. Eğer gerginlik politikası güdülürse ilişkiler kötü olur. Papadopulos dönemi bütün dünyaya örnek olmadır. Dünyadaki bütün gerginliklere, çatışmalara örnek olmalıdır. Papadapulos'un varlığında kapılar açıldı. Herkes ilişkilerin iyiye gitmesini bekliyordu, kötüleşti. Papadopulos Kıbrıslı Rumlarla Türklerin ilişkilerinin iyiye gitmesini istemiyordu, ona göre bir politika gütmüyordu."

-"KAPI AÇMAK ÇÖZÜM DEĞİL"-

Talat, yakınlaşma politikasının ciddi olarak yürütülmesinin kapıların açılmasından çok daha önemli yarar getireceğini belirterek, daha çok kapının şu andaki çözümsüzlüğü pekiştirici ve kanıksatıcı etkisi olduğunu, bunun ikincil ve gerçek bir etki olduğunu söyledi. Talat, "Şu anda 5-6 kapı var açılan. 20 yapalım bunu. O zaman, şu andaki çözümsüzlük ortamı daha da normalmiş görünür hale getir ve bütünlüklü çözüme olan istek ve destek aşağıya iner. Kapı açmanın çözüm demek olmadığını bilerek, bunların ikincil konular olarak algılanmasını sağlamak ve böyle anlatmak lazım" diye konuştu.

-"RUM TARAFINDAN UMUTLUYUM"-

Lokmacı kapısının açılışının bir gün gecikmesinin ise her iki tarafta bulunan yapıların tamiratının tamamlanmamış olmasına bağlayan Cumhurbaşkanı Talat, kapı açılmadan önce her iki tarafta yapılan spekülasyonların "yalan" olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Talat, "Kapının açılış tarihi tamamen Hiçbir şekilde hiç kimseye kapının açılış tarihine ilişkin yanlış bilgi vermedik, gerçek olmayan bir şey söylemedik" dedi.

Talat, "Lokmacı kapısının açılması Rum tarafının yumuşadığı anlamına gelebilir mi?" sorusu üzerine de, şunları söyledi:

"'Rum tarafı geri adım attı' demek istemiyorum. İsteyen değerlendirebilir. Makul olan; diğer kapılar nasıl açıldıysa, bunun da öyle açılmasıydı. Diğer kapıların açılmasından farklı bir usul önerilirse, o gerçekçi değildi. Gerçekçi olmadığı ortaya çıktı. Rum tarafı bu gerçekçi çizgiyi sürdürecek mi diye sorarsanız; ben umutluyum. Gerçekçi, pragmatik ve sonuçta sorun çözücü bir tutum ortaya koyarsa, -bu adım da görüldüğü gibi- hepimiz için çok iyi olacak. Çünkü önümüzde daha büyük meseleler var. Önümüzde Kıbrıs sorununun çözümü var. Olumlu ve yapıcı yaklaşıma daha çok ihtiyacımız var."

-"BÜYÜKANIT'IN SÖZLERİ ADİL ÇÖZÜMÜN ASKERCE İFADESİ"-

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "TSK kalıcı barışa kadar Kıbrıs'ta" sözlerinin hatırlatılması üzerine Mehmet Ali Talat, "Sayın Büyükanıt'ın söyledikleri bizim kalıcı ve adil barış, kalıcı ve adil çözüm, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözüm arayışının askerce ifadesidir" değerlendirmesi yaptı. Talat, adil ve kalıcı bir barışın, bütünlüklü çözümün güvenli bir çözüm olursa gerçekleşebileceğini vurgulayarak, Kıbrıslı Türklerin güvenliğinin iyi bir çözümle tam olarak sağlanmasıyla birlikte, 1974 yılında Türkiye'nin gerçekleştirdiği müdahalenin siyasi amacına ulaşacağını ifade etti. Talat, şunları kaydetti:

"Anlaşmanın kuralları neyse herkes ona uyacak. Sayın Büyükanıt, "anlaşmaya rağmen biz orada kalacağız' demedi. Sayın Büyükanıt, Türk ordusunun nasıl bir anlaşma istediğini, nasıl bir anlaşmayla Kıbrıslı Türklerin güven altında gördüğünü ve göreceğini ifade etti. Daha başka anlamlar anlamaya gerek yok. Kıbrıs'ta bir anlaşma, 5 taraflı onay gerektiriyor. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere... Beş taraflı onay gerçekleştikten sonra bunların içinde Türkiye olduğuna göre, Türk ordusu da Türkiye'nin parçası olduğuna göre, imzalayan herkes onun arkasında duracak. Ordu dahil."

-"BİZ KAPATMA DAVASININ SONUCUNU MU BEKLEYECEĞİZ"-

Türkiye'de son günlerde yaşanan gerilimin gözlerin başka taraflara kaymasına neden olduğuna ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Talat, konsantrasyon başka tarafa kaymış olabileceğini ancak devlet işlerinin bütün kanallarıyla yürümeye devam etmek zorunda olduğunu söyledi. Talat, şöyle konuştu:

"3 ay sonra tam teşekküllü müzakereler başlayacak. Şimdi kapatma davası 3 aya kadar gitmezse, biz kapatma davasının sonucunu mu bekleyeceğiz? Türkiye bu tür demokrasi krizlerini atlatacak, bizim bundan endişemiz yok. Bizim umudumuz yara bere olmadan atlatmaktadır. Bunun iki nedeni var. Biri Türkiye'ye olan sevgimizden saygımızdan, ikincisi de Kıbrıs'ı da etkileyecek olmasındandır. Hazırlıklarımızı yapıyoruz ve Türkiye ile koordinasyon içinde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Sürekli istişare halindeyiz, çalışmalarımızı birlikte yürütüyoruz. Konsantrasyonun başka yerde olması daha iyi, basın başını başka yere çevirir biz orada işimizi yaparız. Ters tarafa top atmak gibi."(ANKA-SÜRECEK)

(EYL/ZG)

Haberler