Kışanak'tan Hükümete 15 Şubat Mesajı

Partisinin grup toplantısında konuşan BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, hükümetin İmralı süreciyle ilgili geride bırakılan bir ayın heba edildiğini söyledi. Kışanak, Abdullah Öcalan'ın Kenya'dan Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümü olan 15 Şubat'a işaret etti ve hükümete çağrıda bulundu: İmralı sisteminin ortadan kaldırılması yönündeki talebimizi 15 Şubat'ta açığa çıkarmalıyız. Hükümet, kolaylaştırıcı önmeleri alsın!

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın gündeminde İmralı görüşmeleri ve Kürt sorunu vardı. Kışanak konuşmasına ilk önce Sırrı Sakık ile başladı.

İşte o konuşmadan satır başları;

"SIRRI SAKIK YANLIŞ ANLAŞILMIŞTIR"

"Bu ülkede en çok bizim ızdırabını çektiğimiz bedelini ödediğimiz politika var. Tek tip insan yaratmak, herkesi Türkleştirmek üzerine kurulmuş zihniyetin mağduru kişilerin siyaset yaptığı partiyiz. BDP'de politika yapan arkadaşlarımızın tamamı tekçi zihniyetin mağdurudurlar.

Sırrı Sakık'ın yanlış anlaşılan konuşmaları üzerine yürütülen polemikleri yanlış buluyoruz. Biz herkesin kendisi olarak yaşamasını olarak savunan partidir. Sırrı Sakık'ta bu politikayı doğru bulduğu için bu gelenekte siyaset yapan arkadaşımızdır. Sözleri yanlış anlaşılmıştır. İstismar edilmiştir bu tekçi zihniyetin mağdurları açısından yaralayıcı olmuştur.

Türkiye'deki tüm halklardan özür dilenmiştir. Partimizin politikası açık ve nettir.

"KÜRT SORUNU TÜRKİYE'DE TARTIŞILAN KONU DEĞİL"

Biz insanların kimlikleri ile ilgili sadece etnik kökeni değil kendi tercihlerinin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de yaşayan 20 milyona yakın Kürdün büyük kısmı kendisini halk olarak tanımlanmasını istiyor. Buna saygı duyulması gerekir.

Kürt sorunu artık Türkiye'de tartışılan sorun değil Orta Doğu'nun da sorunu haline gelmiştir.

Suriye Kürdistan'da Rojova'da özgürlük mücadelesinde kendisini varetmeye çalışan bir halk yaşıyor. Suriye'nin geleceğinde demokratik Suriye'nin oluşması için katkıda bulunuyorlar. ne yazak ki AKP politikası Kürtlere baskı yapıyor.

Suriye'de demokratik özgürlükten yanaysan Rojova'da yaşayan Kürtlerin de arkasında olman lazım. Eğer yapmıyorsan ayrımcılık anlamına gelir.

"SURİYE İLE VİRANŞEHİR'İN NE ALAKASI VAR?"

Viranşehir'de 1 aylık süre için tüm etkinlikler iptal edildi. Sen bunu yasaklama yetkisini nereden alıyosun?Asıl problem buradadır. Kaymakamlığın yasaklama kararınına binayen Emniyet'ten şu söyleniyor, ' Suriye'de PYD ve Özgür Suriye arasında çatışmalar var önümüzdeki günlerde bu çatışmalar artacak biz bu etkinlikleri yasaklıyoruz.'

Viranşehir'le o çatışmaların en alakası var? Biz Rojova'daki halkımızın yanlız kalmasına razı olamayacağız. Dışişleri Bakanı çıksın açıklasın. Orada çatışmalar neden devam ediyor? Nereden toplandığı belli olmayan grupları silahlandırıp oraya gönderiyorlar. Serakani'de Esad'ın askeri yoktur. Bu grupların Müslümanlık, İslamiyet davsı varmış gibi meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Serakaniye gönderilen gruplar bu tür anlayışla gitmiyorlar.Sadece Kürt karşıtı politikayla gönderiliyorlar. Dünyanın dört yanından toplayıp çapulcuları Kürtlerin üzerine süremez.

"SALDIRIYI ENGELLEMEYENLER CEVAP VERSİN"

Herkesin özgürlük davası meşru da Kürtlerin mi gayri meşru? Sınır kapıları açılsın insani yardım gitsin niye demiyelim?

İnsanlara Viranşehir'de saldırılmıştır. Bir partinin 5 genel vekili gitmişler halkla görüşme yapıyorlar. Orada oturanların üzerine yağmur gibi gaz bombası yağdırılmış. Bize söz veripte saldırıyı engelleyemeyenler bize cevap versinler. Bunu kim yaptı?

Bu saldırıdan sonra ikinci vahimet yaşanmıştır. Saldırıdan sonra insanlar hastanelere gitmiştir ve bunun üzerinden 40 dakika geçtikten sonra vekiller ve parti yöneticileri basına açıklama yapmak için onların üzerine gaz bombaları ile saldırılmıştır. İnsanları evine rica ederek göndermişiz Kaymakamla bu saldırıları durdurun diye konuşmusuz polis vekillere hala saldırıyor. bu kasıtlı saldırıdır. Hükümet bunu açığa çıkartacaktır. şu vekil böyle davrandı diyerek bu şiddeti meşru gösteremezsinzi.

Kıl payı kurtulduk. Bunu meşrulaştırmaya kimse kalkmasın. Bize şunu diyorlarsa sizi konuşturtmayız, açıklama yapamazsınız eğer bunu yaparsanız sizi öldürebiliriz diyorlarsa şunu söylüyoruz. Ölümden korkan yoktur. Bizi asla ve asla ölüm korkusu ile susturamazlar politika yapmaktan vazgeçiremezler.Bizim canımız halkımızın canından kıymetli değil. Açıklamada , eylemde, etkinlikte yapacağız. Kimse buna engel olamaz.

"VİRANŞEHİR'DE YAŞANANLAR İZAH EDİLEMEZ"

Şimdi Kürt sorunu için görüşmeler var ama sokaktaki yansıması budur. Bir dayanışma etkinliğine tahammülsüzlük. Halka yansıması bu olursa halkı nasıl ikna edeceksiniz? Yoksa Kürtlere her şey reva mıdır diyorsunuz?

İMRALI GÖRÜŞMELERİ

Cezaevinde 10 bin tutuklu, sokakta şiddet ama ben Kürt sorunu çözüyorum diyorum ama buna kargalar bile güler. Böyle sorun çözümü olmaz. Tam 1 aydır BDP'den bir heyetin İmralı'ya gidip gitmeyeceği tartışılıyor. 1 ayı böylesine gereksiz tartışma ile heba ettiler. BDP Kürt sorunu için mücadele etmiş, yol haritası belli sürece katkı yapmaya çalışıyor. Niye bunu engelliyorsunuz? Niçin bu süreci geciktiriyorsunuz. 1 aydır medyada yazılanların hepsi yalan. Tamamı asılsız.

Bize bu konuda söylenmiş bilgi yoktur.Bizden beklenti için söylenmiş bir şey yoktur. Hükümet bu haberleri niye yazdırıyor? BDP'nin İmralı'ya gitmesi önemlidir. Ayrıca bizim İmralı'ya gitmemiz şundan önemlidir. Tecrit politikasının değiştiğini görmek için gitmek istiyoruz. Umarım en kısa zamanda pozitif yaklaşım olur. Ve partimiz İmralı'ya gider ve sürece katkı sunar. Bu konuda Ocak ayı heba edildi. Bu sürecin ilerletilmesi adına ne yapıldı? Adada görüşmeler yapıldı mı? Hangi konularda tıkanıklık var? Aşılması için biz ne yapabiliriz?

Bu nedenle hükümetin daha dikkatli, daha çözüme odaklı yaklaşım içinde olmasını bekliyoruz. Ciddi olacaksınız, iradenizi net ortaya koyacaksınız.

"DAHA TEK GÖRÜŞME YAPMIŞ DEĞİLİZ"

Hükümet zor sorunu ciddiyetle çözebilirim demeli ve bunu politikalarına, sokağa, BDP ile ilişkilerine yansıtmalıdır.

AKP grubu ile BDP grubu arasında birkaç metre var? Biz niye görüşmüyoruz?Bu süreç için ne yapabiliriz? Daha kolay yol var. Ama tek bir görüşme yapmış değiliz.

Siz bu konuda BDP ile görüşürseniz kim ne der?Halk bu çözümün arkasındadır. Niye bu yolu tercih etmiyorsunuz?Kendileri mutfakta pişirecekler. Sonra hükümetin tasarısıdır geri adım atamayız diyecektir.Yarım yamalak yasaklarla kaç yılı heba ettiniz.Size destek sunmaya hazır parti var bunları konuşalım diyor ama tek bir görüşme bile yapmıyorsunuz. Kürt sorunnu nasıl çözeceksiniz.

Tabiki biz burada şöyle bir şey demiyoruz bireysel suçlar konusunda devlet açımasız olsun yaklaşımında değiliz. Yasalarda bireysel suçlarla ilgili ağır cezalar varsa bu değiştiriliyor.Ama kadına yönelik şiddetin yönündeki cezalarla ilgili eleştiriler var ama getirip onaların cezaların erteleme kapsamına sokuyorsun.

Oyalıyan, öteleyen, geçiştirelim yaklaşımından bir şey çıkmaz. Terörle mücadele yasası adı altında çıkartılan yasa toplumla mücadeye dönüşmüştür. Bu yasanın değişmesi, kalkması lazım.

TUNCELİ OPERASYONU

Halk bu süreci anlamadı. Saldırılar, mücahaler devam ediyor. Askeri operasyonlar devam ediyor. Son yılların en büyük askeri operasyonu devam ediyor. Bunu diyorlar. Madem konuşuyorsunuz o zaman neden bu operasyonu yapıyorsunuz. Bunlar insanların kafasında soru işareti yaratan uygulamadır.

KORUCU KADROSU

Korucuların sayısı arttırılmaya çalışıyorlar. Koruculuk sistemi kaldırılsın deniliyor. Bunun faydası yoktur deniliyor. Ama yeni korucu alımı için kadro açılıyor. Ne yapacaksınız bu korucuları.Hem sorunu çözecem diyorsun hem sorunu daha katmerli haline getiren bu sistemi çoğaltıyorsun.Bu böyle olmaz yapacaksınız doğru düzgün yapın.

15 ŞUBAT ÇAĞRISI

Bu konuda en tecrübeli, en bilgili parti BDP'dir ve buna katkı yapmaya hazırdır. Buna kapınızı kapatmayın. Yoksa sorunu çözemezsiniz.

İmralı sisteminin ortadan kaldırılması yönündeki talebimizi 15 Şubat'ta açığa çıkarmalıyız. Sürece böyle katkı yapmalıyız. Hükümet Öcalan'la görüşmelerin iyi gittiğini söylüyor. Hükümete düşen de 15 Şubat'ta her türlü kolaylaştırıcı önlemi almaktır."

Kaynak: Haberler.Com / Güncel