Kılıçdaroğlu'nun Avukatı Çelik'in Gözaltına Alınması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) avukatlık yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara'da gözaltına alınan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, evinde yapılan aramanın ardından, İstanbul'a gönderildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında gözaltı kararı verilen Çelik'in evinde sabah saatlerinden itibaren başlayan arama çalışmalarını sürdürürken, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan ve bazı milletvekilleri de Çelik'in evine geldi.

Aramanın sürdürüldüğü evde bir süre kalan Tezcan, çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Avukat Çelik'in hem CHP'nin hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hem de kendisinin şahsi avukatı olduğunu aktaran Tezcan, "Komedi gibi, şaka gibi bir soruşturmayla karşı karşıya." dedi.

Tezcan, dün tarihli bir soruşturmadan bahsedildiğini aktararak, "Bunu kabul edebilmek mümkün değil. Türkiye'de yargının ve soruşturmaların hangi noktaya geldiğini, bu çerçevede bu arama ve soruşturmayla bir kere daha ibretle görüyoruz. Ne yazık ki yalanın sınırı, dilin kemiği, iftiranın insafı yok." değerlendirmesinde bulundu.

"Kabul edilebilir bir şey değil"

Celal Çelik'in FETÖ'nün en kudretli olduğu, yargıda en yüksek noktalarda bulunduğu dönemde büyük bir cesaretle Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarına ve örgütün yargı eliyle yaptığı uygulamalara karşı direndiğini belirten Tezcan, bu kapsamda da Yargıtay Tetkik Hakimliği görevi sırasında emeklilik hakkını almadan istifa ettiğini aktardı.

Tezcan, Çelik'in, yaşamının hiçbir döneminde FETÖ ile yolunun kesişmediğini, her zaman FETÖ ile mücadele ettiğini vurgulayarak, "Bu soruşturmayı açan savcılar, merak ediyorum, 2011 yılında, FETÖ'nün en kudretli zamanında Celal Çelik cesaretle mesleğini bırakıp FETÖ'ye kafa tutarken ve istifa ederken neredeydi? Bu soruşturmaları yürüten savcılar o gün neredeydiler? Hangi tavrı göstermişlerdi ve bugün Celal Çelik'i böyle bir iftirayla ilişkilendirmenin peşine düşüyorlar? Bu, kabul edilebilir bir şey değil. Bunun sebepleri olacaktır, çıkacaktır ortaya. Böyle bir saldırıya pabuç bırakma niyetinde değiliz. Biz hukukun gerçekten herhangi bir kumpasa fırsat vermeden işlemesi gerektiğini söylüyoruz." diye konuştu.

Bülent Tezcan, Çelik'in evinde yapılan aramanın, kendisine yıllar önce Türkan Saylan'ın evinde yapılan aramaları, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un gözaltına alınma sürecini hatırlattığını belirterek, Türkiye'de bir şeylerin tekrar ettiğini öne sürdü.

Tezcan, "Siyasetin bu işin arkasında herhangi bir biçimde parmağı varsa bilsinler ki bu kumpaslar da yarın açığa çıkacaktır. Buradan ne Celal Çelik'ten FETÖ'cü çıkar, eğer arzuları bizim üzerimize gelmekse, ne bunun üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelmeleri de mümkün değildir. Sadece koskoca bir yalan makinasının çalışmakta olduğunun açık bir kanıtıdır." ifadesini kullandı.

"İktidar sahiplerine sesleniyorum"

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, FETÖ soruşturmalarının sulandırıldığını, bugün yapılan arama ve soruşturmanın da bunun açık bir göstergesi olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:

"İktidar sahiplerine sesleniyorum. Adalet Bakanı'na, AK Parti Genel Başkanı'na, Başbakan'a sesleniyorum, eğer dünkü soruşturmalarda olduğu gibi siyasi iktidarın arkadan koruma, kollaması altında bu soruşturmalar yürümüyor ise biliniz ki birileri, özellikle kripto FETÖ'cüler iş başında, hala birileri bu soruşturmaları sulandırmak için böyle bir tezgah kuruyordur. Yok eğer dün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında olduğu gibi yargıyı kullanan bu anlayış, bugün sizin koruma ve kollamanız altında bu soruşturmaları yürütüyorsa bundan dün kimseye ekmek çıkmadı, bugün de kimseye ekmek çıkmaz. Size de bir faydası olmaz."

Tezcan, darbenin siyasi ayağının üzerine gidilmesi için bir yıldan bu yana çırpındıklarını, Çelik'in de bu konudaki televizyon programlarına çıktığını anımsatarak, Çelik'in maruz kaldığı muameleyi hukukun, ahlakın ve vicdanın kabul edemeyeceğini belirtti.

"Gönlümüz ferah, alnımız ak"

FETÖ soruşturmalarının sulandırılmaması konusunda daha duyarlı olunması gerektiğine işaret eden Tezcan, "Yargı mensuplarının, savcılıkların da siyasetin parçası olmadan doğrudan doğruya yargıç, savcı, hukuk adamı gibi hareket etmelerini bekliyoruz. Böyle olduğu zaman kimsenin korkacak, çekinecek bir şeyi yoktur. Bizim gönlümüz ferah, alnımız ak. Arkadaşımızın da alnı ak, gönlü ferah." diye konuştu.

Tezcan, bir kumpasın parçası olmadığı sürece Çelik'in kısa sürede serbest bırakılacağını umduğunu bildirdi.

Bir gazetecinin, soruşturma kapsamında başka isimler olup olmadığını sorması üzerine Bülent Tezcan, başka isimler olup olmadığını bilmediklerini, İstanbul'daki avukat arkadaşlarının da dosyayı takip edeceğini kaydetti.

Parti Sözcüsü Tezcan, bir başka soru üzerine, "FETÖ iltisakı diyorlar ama maddi fiilden bahsedilmiyor. Maddi fiilin ne olduğunu bilemiyoruz, onu dosyadan anlamaya çalışacağız." karşılığını verdi.

"Bir Fatih Gürsul sakızıdır çiğneniyor"

Bülent Tezcan, Çelik'in, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun eski danışmanlarından tutuklu Fatih Gürsul ile yoğun şekilde irtibatlı olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bir Fatih Gürsul sakızıdır çiğneniyor. Fatih Gürsul gözaltına alınmış, şu anda tutuklu ve yargılanan bir vatandaş. Fatih Gürsul'la ilgili devletin elinde bir şey varsa mahkeme orada. Devlet orada, güvenlik güçleri, savcılar orada. Gerekli işlemleri yaparlar. Yani bunları sakız gibi tekrar tekrar çiğneyerek başka yerlere gitmenin alemi yok."

"Eğer avukat Celal Çelik'in evinde FETÖ'cü diye arama yapılıyorsa, Türkiye'de sokaktan geçen herkes bu tehdidin altındadır." diyen Tezcan, bunun bir linç operasyonu olduğunu, kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Bülent Tezcan, şunları söyledi:

"Eğer bu çerçevede ev aranacaksa, çok açık söylüyorum, AK Parti Genel Başkanı, Sayın Erdoğan başta olmak üzere, Başbakan, Adalet Bakanlığı, dönemin hükümet üyeleri, bütün AK Parti üst kadrosunun, bu ilişkilerin bin misli, milyon misli ilişkinin onlarla olduğunu biliyoruz, o zaman onların değil evleri, çoraplarının içine kadar aranması lazım."

Bülent Tezcan, polislerin evden aldığı belge ve dökümanların neler olduğuna ilişkin soru üzerine, bilgisayarların ve çeşitli flash belleklerin götürüldüğünü aktardı.

Öte yandan, yapılan aramanın ardından Çelik, Terörle Mücadele Şubesi ekipleri eşliğinde evinden çıkarılarak, polis aracına bindirildi. Çelik, soruşturmanın sürdürüldüğü İstanbul'a gönderildi.

Kaynak: AA / Güncel