Kerbela Olayı'nın 1379. Yıldönümü

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, İslam adına bu çağda halen zulüm, terör, cehalet, mezhep ayrımcılığı, katliam, saltanat ve demokrasi düşmanlığının devam etmesinin en büyük utanç olduğunu, Kerbela'yı yaratan zihniyetlerin devam ettiğini bildirdi.

Altun, Kerbela olayının 1379. yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Kerbela olayının sadece bir vaka olmadığını, o dönemlerde Hz. Hüseyin'e duyulan büyük teveccüh, sevgi ve güvenin, Muaviye ve Yezit'i rahatsız ettiğini belirtti.

Muaviye ve Yezit'in, saltanat ve zulümlerine biat etmeleri için Hz. Hüseyin'e baskı ve tehditlerini sürdürdüğünü aktaran Altun, Hz. Hüseyin'in ise "Zalimlere boyun eğmektense dedem Hz. Muhammed ve atam Hz. Ali'nin hak yolunda ölmeyi onurlu sayarım" dediğini hatırlattı.

Altun, Hz. Hüseyin'in, 72 aile efradıyla, o coğrafyayı terk etmeye karar verdiğini ve Kufelilerin daveti üzerine yola çıktığını, fakat Fırat nehrinin olduğu yerde Kerbela denen mevkide binlerce kişiden oluşan Yezit ordusu tarafından yolu kesilerek gitmesinin önlendiğini belirtti.

Kendisine "Ya Yezit'e biat edeceksin ya da tüm aile efradınla öldürüleceksin" şartının sunulması üzerine, Muharrem'in 1'inde o bölgeye gelen Hz. Hüseyin ile aile efradının, 10 gün boyunca Fırat kenarında bir damla su içmelerinin dahi engellendiğini ifade eden Altun, şunları kaydetti:

"Bebekler ve çocuklar ilk günden itibaren susuzluktan hayatlarını kaybetmişlerdir. Muharremin 10. günü ise Hz. Hüseyin'in başı kesilerek katledilmiştir. Kerbela katliamı, 'insanım' diyen ve ehlibeyte muhabbet duyan herkesi tarih boyunca yasa büründürmüştür. Ayrıca hem ders alınması hem de ehlibeytin ve Hz. Hüseyin'in insanlık için kurtuluş pusulası olduğu kabul edilmiştir."

Dünyadaki emperyalizm ve siyonizmin, İslam coğrafyasındaki Emevi zihniyetini taşıyan, saltanatı, zulmü, mezhepçiliği, medeniyet düşmanlığı, cehalet ve sefaleti asırlardan beri empoze ettiğini belirten Altun, şöyle devam etti:

"İslam adına bu çağda halen zulüm, terör, cehalet, mezhep ayrımcılığı, katliam, saltanat ve demokrasi düşmanlığının devam etmesi en büyük utançtır. Ne yazık ki Kerbela'yı yaratan zihniyetler devam etmektedir. Bunların yüce dinimizle hiçbir alakası yoktur. Bizim dinimiz; merhamet, sevgi, adalet, dayanışma, paylaşma, eşitlik ve yüksek ahlak dinidir. Zemini muhabbet ve tasavvuftur. Yaşadığımız bu çağda yaşanılan tüm sorunların, çözümünde huzur ve barışa kavuşmanın ehli kamil olmanın yolu ehlibeyte sarılmaktan geçer. Sevgili Peygamber efendimizin belirttiği gibi ehlibeyte sarılan kurtuluşa erer."

Politika Haberler