TÜM KATEGORİLER
Afyonkarahisar'da Kazanımlarımıza Sahip Çıkıyoruz Konferansı
Afyonkarahisar Duyarlı Sivil Toplum Kuruluşları tarafından Kazanımlarımıza Sahip Çıkıyoruz konferansı gerçekleştirildi.
Afyonkarahisar Duyarlı Sivil Toplum Kuruluşları tarafından "Kazanımlarımıza Sahip Çıkıyoruz" konferansı gerçekleştirildi.
Atatürk Spor Salonu'ndaki konferansa konuşmacı olarak katılan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, Afyonkarahisar'ın kendi yaşamında ayrı bir yerinin olduğunu söyledi.
Dilipak, salondaki "Afyonkarahisar Milli İradaye Sahip Çıkıyor" yazılı pankarta dikkati çekerek, "Milli iradeye sahip çıkmak" sözünün büyük bir laf olduğunu, insanın esas kendi iradesine sahip çıkması gerektiğini belirtti.
"Kendi vekaletinize sahip çıkın. Başbakanınıza yapılan haksızlık size yapılan haksızlıktır" diyen Dilipak, şöyle konuştu:
"Çünkü o, size vekaleten bu işleri yapıyor. Dolayısıyla öteki birinin hakkını savunmuyorsunuz, kendi hakkınızı savunuyorsunuz. Ötekilerin meselesi olarak bakmayın buna, kendi meseleniz olarak bakın ve arkanıza bakmayın. Hazreti Eyüp aleyhisselamın dediği gibi, 'Bizi sabredenlerden, şükredenlerden ve direnenlerden bulacaksın' deyin. Teslim olmayın. Siz yeryüzünde, hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olacaksınız. Siz, Allah'ın yeryüzündeki, mecazi anlamda, halifelerisiniz. Bu dünyada yaptığınız ve yapmanız gerekirken yapmadığınız, söylediğiniz ve söyleminiz gerekirken söylemediğiniz her şeyden hesap vereceksiniz. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır."
Herkesin telefonunun dinlenip dinlenmediğini merak ettiğini dile getiren Dilipak, "Kiramen-Katibin sizi fişliyor, dinliyor, kaydediyor ve bir gün önünüze konacak. Boş verin ötekileri, Allah'tan korkun. Aklınızdan geçenleri kalbinizden geçenleri gören, duyan bilen biri var. Hesap soracak olan. Biz acaba polisten korktuğumuz kadar Allah'tan korkuyor muyuz? Ya da hesaba katıyor muyuz omuzlarımızdaki kamerayı... Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız eğer kayıt altındasınız" dedi.
- "Başbakanımız Erdoğan ve ekibine sahip çıkalım"
Afyonkarahisar Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan adayı Burhanettin Çoban da Türkiye'nin bugünkü geldiği noktayı 12 yıl önce birisinin çıkıp anlatması durumunda inanmanın mümkün olmayacağını, bugünkü geldiği noktada sadece temel hak ve özgürlüklerde, inançları yaşama noktasında değil, ekonomi, ulaştırma, ziraat, eğitim ve pek çok konuda değiştiğini ifade etti.
Çoban, Türkiye'de tüm bunları gerçekleştiren ve insanların açlığını, ihtiyacını kendine dert edinen ve ülkeyi bu noktaya yükselten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibine sahip çıkılmasını istedi.
- "Halkın beklentileri boşa çıkmadı"
Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik ise platforma üye vakıf, dernek, sendika gibi kuruluşlarla, halka ve kamuoyuna yaklaşık 10 yıl önceki milletin ve ülkenin durumu ile bu dönem zarfında elde ettiği kazanımları yeniden hatırlatarak, memleket üzerinde oynanan oyunlara dikkati çekmek istediklerini ifade etti. Etkinliği de bu doğrultuda düzenlediklerini bildiren Çelik, programın birlik ve beraberliğe vesile olmasını temenni etti.
Halkın, kendi iradesiyle memlekete ve milletin değerlerine sahip çıkacak insanları iş başına getirdiğini ve bunlardan da bu doğrultuda arzuladığı, hasret kaldığı hizmeti görmeyi beklediğini aktaran Çelik, şöyle devam etti:
"Beklentiler boşa çıkmadı. Son 10 yılda özellikle sağlıkta, eğitimde, ekonomide yapılan yatırımlar, özgürlüklerde milletimizin özlemle beklediği hizmetler gerçekleşmiştir. Hasta eden hastanelerden, beş yıldız konforunda hastanelere, ilaç kuyruğunda can vermelerden, istediğin eczaneden ilaç alabilme hakkına, sağlık alanında onlarca hizmetle tanıştık.
Memleketimiz ve milletimizin bu kazanımları küresel güçler tarafından kendileri için tehlikeli gelişmeler olarak algılandı maalesef içimizdeki işbirlikçileri vasıtasıyla 17 Aralık'ta düğmeye basıldı ve millete yeniden haddini bildirme operasyonu devreye sokuldu. Yolsuzluk kılıfı altında ülkemize yeni şekil verme çalışması başlatıldı. Onların hesabı buydu. Ama düşünemedikleri bir şey vardı. O da artık millet uyanmıştı. Şantajlarla, montajlarla, kasetlerle iradesine ipotek konulmasını asla kabul etmeyecekti. Eğer ortada bir yolsuzluk varsa bunun üzerine kararlılıkla gidilmeli, sorumlular hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır. Ama yolsuzluğu bir kılıf yaparak ülkemizi yeniden eski karanlık günlere götürme çabasını da asla kabul etmeyiz."
