Haberler

Kaya: "28 Şubat, Takvimden Bir Gün Değil, Hazırlıkları ve Etkileriyle Uzun Bir Sürecin Adıdır"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "28 Şubatçılar, görünürde bazı emellerine ulaşmışlardı ama milletin gönlünde asla yer bulamadılar.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "28 Şubatçılar, görünürde bazı emellerine ulaşmışlardı ama milletin gönlünde asla yer bulamadılar. Bu millet, bin yıl sürecek denilen 28 Şubatların değil, kendi iradesinin bin yıl süreceğini eline geçen her fırsatta göstermiştir." dedi.

Bakan Kaya, AK Parti Kadın Kolları ve Toplumsal Hafıza Derneği tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Şubattan Sonra" adlı programa katıldı.

Kaya, 28 Şubat'ın "millete rağmen ve millet dışı iktidar" anlayışını benimseyen vesayetçilerin gerçekleştirdiği post-modern bir darbe olduğunu söyledi.

Bu kavramsallaştırmayı, bizzat darbecilerin kendisinin yaptığını aktaran Kaya, " 28 Şubat ; amaçları, aktörleri ve sonuçları itibarıyla bir projedir. Bu ülke insanlarının zulmüne, haksızlığına ve hukuksuzluğuna çok aşina oldukları, bir toplumu, siyaseti ve milleti dizayn projesidir. 28 Şubat, takvimden bir gün değil, hazırlıkları ve etkileriyle uzun bir sürecin adıdır. Projenin amacı kısaca şuydu; Doğu Bloku'nun parçalanmasının ardından dünyada da ivme kazanan ve ülkemizde de rahmetli Özal'la belli bir çizgi yakalamış olan özgürlükçü ve sivil anlayış hedef alınmıştır." diye konuştu.

Kaya, devlete egemen olan bürokratik-seçkinci statükonun 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'de olduğu gibi bir kere daha tahkim ve takviye edilmek istendiğini belirterek, 28 Şubatçıların hem bu siyasal gidişi akamete uğratmak, bu siyasal temsile güç veren kesimleri sindirmek istediğini söyledi.

Bakan Kaya, 28 Şubat'ın ülkedeki milli, manevi ve muhafazakar değerlerin görünürlüğünü ortadan kaldırmayı hedeflediğini dile getirerek, 28 Şubat'a bir günde gelinmediğini anlattı.

Kaya, her darbe öncesinde yapıldığı gibi, taşların birer birer döşendiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"O dönemin bazı medya kuruluşları, 28 Şubat müdahalesine zemin ve gerekçe hazırlamak için gerçekten basın tarihimize utanç olarak geçecek bir gayretin içine girmişlerdi. Her gün irtica ile ilgili bir manşet atıyorlardı. O dönemlerin en çarpıcı manşeti ise 'Bu sefer silahsız kuvvetler halletsin' idi. Gerçekten de başta CHP olmak üzere bazı partiler, basın, yargı, üniversiteler ve bazı sendikalar bu kötü oyundaki rollerini oynamak üzere sahnedeki yerlerini almışlardı. Evet, silahsız kuvvetler her darbe döneminde en az cuntacılar kadar görev ve misyon üstleniyordu. Silahsız kuvvetlerin başında da maalesef yargı mensupları ve üniversiteler geliyordu. Bu aslında son derece dramatik ve ibretlik bir tablodur. 'Neden?' derseniz, dünyanın her yerinde sivilleşme, demokratikleşme, özgürlük ve hukuk denilince yargı ve üniversiteler öncü bir rol üstlenir. Özgürlük fitili buralardan ateşlenir. Eski Türkiye'de ise maalesef tersi oluyordu. Ne zaman ki yargı mensupları ya da üniversite çevreleri cübbelerini giyip yürüyüşler yapmışsa bu, özgürlükler ve demokrasi için değil, yasakları, baskıları kutsamak, 'ordu göreve' demek için giyindiler."

Bakan Kaya, 28 Şubat'ın, 27 Mayıs'ın bir tekrarı gibi olduğunu ifade ederek, "Yeri geldiğinde HSYK içinde adalet bakanı müsteşarının bulunmasının yargı bağımsızlığını zedelediğini söyleyen yüksek yargı mensupları, o dönemde askerlerin verdiği brifinglere koşuyor, irticacılara karşı nasıl yargılama yapmaları gerektiği konusunda talimat aldıkları generalleri ayakta alkışlıyorlardı. Hiçbirinin aklına yargı bağımsızlığı, yargının onur ve haysiyeti gibi kavramlar gelmiyordu. O zamanın YÖK başkanları, 'İrtica söz konusu ise bilim askıya alınır.' diyerek üniversiteleri 28 Şubat cuntacılarının emrine amade kılmışlardı. O zamana kadar okuluna giden binlerce öğrenci okullarından uzaklaştırıldı." değerlendirmesinde bulundu.

Kaya, mühendislik ve tıp fakültelerinin son sınıflarında başörtüsüyle okumuş öğrencilerin kendilerini bir anda üniversitenin dışında bulduğunu aktararak, binlerce öğrencinin "Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" duygularını yaşadığını söyledi.

28 Şubat darbesinin bir sürecin adı olduğuna dikkati çeken Kaya, Refah-Yol hükümetinin ardından sürek avının devam ettiğini kaydetti.

Kaya, durumu içine sindiremeyen birçok gazetecinin susturulduğunu, hapse atıldığını ve işinden edildiğini dile getirdi.

"28 Şubatçılar, milletin gönlünde asla yer bulamadı"

O dönemde şiir okumanın bedelinin cezaevi olduğunu anlatan Kaya, şöyle konuştu:

"28 Şubat sadece siyasi yönleri olan bir süreç değildi. İşin bir de ekonomik boyutu vardı. O dönemde kendilerini irticayla mücadele ediyor gösteren niceleri servetlerine servet kattı. Onlarca banka hortumlandı. Katrilyonlarca hortumlama yükü, milletin sırtına yüklendi. Silahlı ve silahsız darbecilerin ortak çalışmaları sonucunda ekonomik krize sürüklendik. İthal ekonomistler getirildi. IMF karşısında her açıdan mahkum ve müflis bir ülke vardı. 28 Şubatçılar, görünürde bazı emellerine ulaşmışlardı ama milletin gönlünde asla yer bulamadılar. Bu millet, bin yıl sürecek denilen 28 Şubatların değil, kendi iradesinin bin yıl süreceğini eline geçen her fırsatta göstermiştir."

Kaya, "Kaderin üstünde bir kader" olduğuna iman edenlerden olduklarına vurgu yaparak, üzerilerine düşeni yapacaklarını, mücadelelerini vereceklerini, sonra da tevekkül edeceklerini kaydetti.

28 Şubatı yaşatanların milletten asla destek göremediğini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:

"Nitekim, 2001'de kurucu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde siyasi hayatına başlayan AK Partimiz, Kasım 2002 seçimlerinde ezici bir üstünlükle tek başına iktidara oldu. Daha sonra da her seçimde oyunu artırarak iktidarını pekiştirdi. O Türkiye'den bugün nasıl bir Türkiye'ye geldik? Bunları hatırlamakta ve hatırlatmakta her zaman yarar var. Çok kısaca söyleyeyim; artık IMF kapılarında dilenen bir Türkiye yok. Artık, içine kapanık, damarları kurutulmuş, uluslararası camiada ismi okunmayan, kendisine sürekli politika dikte edilen bir Türkiye yok. Politika belirleyen, uluslararası alanda saygın, bölgesinde model alınan, Balkanlardan Endonezya'ya kadar aynı kültür havzasından gelen halkları buluşturan, birleştiren, geçmişine sahip çıkıp, onunla ihya olarak geleceğini şekillendiren bir Türkiye var. Yargıda brifingler yok. Kılık kıyafet avcılığı yapan, toplama kamplarını andıran ikna odalarını kuran, aynı sorulardan sınava girmiş öğrencileri katsayı zulmüne maruz bırakan bir YÖK ve üniversite sistemi yok."

"İnanıyorum ki milletimiz 16 Nisan'da 'evet' diyecek"

Türkiye'de artık zoru görünce şapkasını alıp giden siyasetçilerin olmadığını vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her konuşmasında 'Karar da söz de milletindir' diyen, 15 Temmuz gecesi milletiyle beraber ölümlerin üzerine yürüyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Geçmişte yaşanan bunca olaylar, acı da olsalar, karanlık da olsalar, gerekli dersler çıkarıldığı takdirde aydınlığa giden bir yol için bizlere vesile olabilir. Ben de diyorum ki 28 Şubat'ta çok acılar yaşadık. Daha 7 ay önce vatanımızı emperyalizme peşkeş çekmeye çalışan, iç savaş çıkarmak dahil her türlü melaneti sergileyerek Türkiye'nin büyük yürüyüşünü durdurmaya çalışan alçak 15 Temmuz darbe girişimine maruz kaldık. 250 canımızı şehit verdik. Binlerce kahramanımız yaralandı, gazi oldu. Meclisimiz bombalandı. Türkiye ne zaman biraz nefes alsa, Türkiye ne zaman her alanda ve her anlamda ayağa kalksa, kendi emellerini emperyalistlerin emelleriyle örtüştürmüş vesayet odakları, Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemek için harekete geçti. Her zaman önce istikrarımıza vurmaya çalıştılar."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, milletin artık vesayetçi bir sistemle yönetilemeyeceğini belirterek, "16 Nisan'da yapılacak referandumun asıl anlamı budur. Eskimiş ve köhnemiş bir sistemle düşe kalka yürümeye devam mı edeceğiz, yoksa yeni Türkiye'ye yeni sistem yakışır mı diyeceğiz?" dedi.

Kapı kapı, ev ev gezerek yeni sistemi anlatacaklarını dile getiren Kaya, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Vesayetçiler ne derse desin, hangi yalanlara, hangi kara propagandalara sarılırsa sarılsın, ben bütün kalbimle inanıyorum ki milletimiz 16 Nisan'da 'evet' diyecek. Yeni Türkiye'ye 'evet' diyecek. Yeni ve çağdaş bir sisteme 'evet' diyecek. Bir daha 28 Şubatlar, 15 Temmuzlar yaşanmasın diye 'evet' diyecek. İstikrara ve istikbale 'evet' diyecek. Gençler 'evet' diyecek. Kadınlar 'evet' diyecek."

Kaynak: AA / Güncel

Fatma Betül Sayan Kaya 28 Şubat AK Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

FACEBOOK CUMA MESAJLARI 2024: Resimli, en iyi, en yeni Facebook Cuma mesajları! Cuma mesajları, resimli Cuma mesajları! Kısa Cuma mesajları Fenerbahçe'de kimler penaltı kaçırdı, kaç penaltı kaçtı? Livakoviç kaç penaltı kurtardı? 19 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? Fenerbahçe elendi mi? Fenerbahçe Avrupa'dan elendi mi (UEFA Konferans Ligi 19 Nisan Cuma)? (Fenerbahçe -Olympiakos) 19 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 19 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 19 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 19 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 19 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! 19 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! 19 Nisan Adana elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Adana'da elektrikler ne zaman gelecek? Adana'da elektrik kesintisi! Son Depremler! Bugün İstanbul'da deprem mi oldu? 19 Nisan AFAD ve Kandilli deprem listesi! 19 Nisan Ankara'da, İzmir'de deprem mi oldu? 19 Nisan 2024 On Numara çekiliş sonuçları açıklandı mı? On Numara sonuçları saat kaçta? On Numara CANLI izle! Bugün kazanan numaralar neler? Fenerbahçe turu geçti mi, maç uzadı mı, penaltılara mı gitti?
title