Haberler

Kartallı Kâzım'dan Mustafa Kemal'e Cumhuriyet Yürüyüşü

Güncelleme:

Cumhuriyetimizin 87. Yılı Tüm Yurtta Olduğu Gibi Kartal'da Da Coşkuyla Kutlanıyor.

Cumhuriyetimizin 87. Yılı tüm yurtta olduğu gibi kartal'da da coşkuyla kutlanıyor. İlçede 28 Ekim günü başlayan kutlamalar, Kartal Belediyesi'nin öncülüğünde düzenlenen büyük bir Fener Alayı ile sürüyor. Fener Alayı, Kartal Belediyesi'nin yaptırmaya başladığı Kuvayı Milliye Kahramanı Kartallı Kâzım Meydanından Cumhuriyet Meydanına coşkulu bir katılımla gerçekleşti. Kartal Belediye Başkanı Op.Dr.Altınok Öz, Kartallıların bayramını kutlarken "Kuvayı Milliye'ye Kartal'dan destek vermiş Kâzım'dan, Mustafa Kemal'e olan yürüyüşünüzü kutluyorum" diyerek, halkın coşkusunu paylaştı.

"Kartallı Kâzımlar, Cumhuriyet'e Lazımlar"

Marşlar eşliğinde Kuvayı Milliyeci Kartallı Kâzım Meydanından başlayan Fener Alayı'na binlerce Kartallı katıldı. Coşkunun dorukta olduğu yürüyüşe katılım soğuk havaya karşın büyük oldu. 7'den 70'e her yaştan insanın katıldığı yürüyüşte marşlar coştururken, sıkça sloganlar da atıldı. Cumhuriyet Yürüyüşü'nde "Kartallı Kâzımlar Cumhuriyet'e lazımlar", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganları atıldı.

Kartallı Kâzım Meydanından binlerce Kartallının katılımıyla başlayan Cumhuriyet Yürüyüşü yaklaşık iki kilometrelik yürüyüşle, Kartal Cumhuriyet Meydanında sona erdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile biten yürüyüşten sonra Kartallılara seslenen Kartal Belediye Başkanı Op.Dr.Altınok ÖZ, Kartallılarla gurur duyduğunu söyledi.

Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, "Bugünkü Cumhuriyet Yürüyüşümüzün çok önemli bir noktadan başlaması beni çok mutlu etti. Kuvayı Milliye'ye Kartal'dan destek vermiş Kâzım'dan, Mustafa Kemal'e olan yürüyüşünüzü kutluyorum.

1 Kasım'da Kartallı Kâzım'ı mezarı başında anacağız. Yürüyüşümüzü başlattığımız meydanımıza da kısa sürede Kartallı Kâzım'ın heykelini dikeceğiz. Bundan sonraki yürüyüşümüz de yine Kuvayı Milliye'nin iki büyük kişisi Kartallı Kâzım'dan Mustafa Kemal Atatürk'e olacak" dedi.

O'nun düşünce sistemini iyi bilmeliyiz

Başakn Altınok Öz sözlerini şöyle sürdürdü: "Mustafa Kemal Atatürk'ün önünde daima saygıyla eğiliyoruz kuşkusuz. Saygıdan öte O'nu daha iyi anlamamız gerekiyor. Bir ağacı kestirmemek için bir evi dört metre seksen santim yürüten zihniyetinden, siyaseten 21. yüzyıla çıkabilen tek lider olabilmesini sağlayan düşüncelerine dek iyi anlamamız lazım.

Mustafa Kemal olmak, Mustafa Kemal'in düşüncesini, yaşam biçimini en önemlisi düşünce sistemini iyi bilmektir.

Hepinize nice 87. Yıllara Sayın Mustafa KemalKartal Belediye Başkanı Op.Dr.Altınok ÖZ, Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle bir kutlama mesajı yayımladı. Başkan Öz'ün Cumhuriyet Bayramı mesajı şu şekilde:

En Büyük Bayramimiz Kutlu Olsun!

"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim"

Yüzlerce yıldır "bu memleket"e göz dikenler, 1. Dünya Savaşı ile istediklerine ulaşmak üzeredirler: Batı düşünündeki "Şark Meselesi"ni çözmek ve böylece kıtaları, ticaret yollarını bağlayan; zengin petrol ve maden yataklarına erişmenin anahtarı verimli Anadolu topraklarını ele geçirmek...

Oysa "Hasta Adam" ı ortadan kaldırarak emperyalist emellerine ulaşacaklarını düşünenler kısa sürede yanıldıklarını anlayacaklardır.

Çünkü "ezelden beri hür yaşamış" Anadolu, kendisine "zincir vurmak isteyen çılgınlar"a isyan bayrağını açmış, Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandırmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın başarısı yalnız askerin değil, tüm ulusun başarısıdır. Çünkü gücünü "Ya istiklal, ya ölüm!" diyerek "Milli birlik ve beraberlik duygusu"yla kenetlenmiş halkından almıştır.

Toprakları bilfiil işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, devleti fiilen yok edilmişken, yokluklardan yarattığı ordusuyla, tarihin en haklı, en onurlu ve ilk anti-emperyalist savaşını vermiştir. Dahası, dünyada bir ilk olarak, bu mücadele Milli bir Meclis tarafından yürütülmüştür: Devlet otoritesinin, organizasyonunun fiilen olmadığı bir ortamda, Milli Egemenliğe dayalı olarak oluşturulan Gazi Büyük Millet Meclisi ile!...

23 Nisan 1920'de Meclis'in açılmasıyla ulusun egemenliği, temsilcileri kanalıyla Meclis'e geçmişti. Bir anlamda eylemli olarak yeni devlet kurulmuş, fakat henüz adı konulmamıştı. Önce Türk Milleti'ni yok olmakla yüz yüze getiren gerçeklerle yüzleşen Büyük Millet Meclisi, bu onurlu bağımsızlık savaşını verdikten sonra devletin adını ve yönetim biçimini belirledi.

Bunu Atatürk şöyle dile getiriyordu:

"Cihan tarihinde, bir Cengiz, bir Selçuk, bir Osman devleti tesis eden Türk milleti, bu defa doğrudan doğruya, kendi nam ve sıfatında bir devlet kurmuştur.

Millî mukadderatını eline alarak, millî saltanat ve egemenliği bir şahısta değil, milletçe seçilmiş vekillerden meydana gelen mecliste temsil etmiştir. Kısaca yeni Türk devleti "şahıslar devleti" değil, "halk devleti"dir. Millî egemenlik bütün kişisel yönetimlere karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde tacidar yoktur, diktatör yoktur ve olmayacaktır. Devletin başında tek bir kuvvet vardır, o da millî egemenliktir."

Atatürk'ün "Türk milletinin karakterine ve âdetlerine en uygun olan yönetim" dediği Cumhuriyet, 29 Ekim 1923'te ilân edilir. Ulusal Egemenlik, Cumhuriyet yönetiminde Demokrasiyle yaşama geçecektir.

Cumhuriyet'le birlikte lâik, demokratik, sosyal hukuk devleti yaşama

geçirilmiştir. Yüzlerce yıl gözardı edilmiş "Anadolulu", Cumhuriyet'le birlikte birey olmuştur, devletin ana unsuru olmuştur. Yurttaşların eğitimi, sağlığı, hukuki hakları garanti altına alınırken; Cumhuriyet yönetimiyle temsili sistem başlamış, halkla birlikte topyekun bir ekonomik kalkınma başlamıştır.

Cumhuriyet'le çağdaş yurttaş, çağdaş toplum, çağdaş devlet yaratılmıştır. Cumhuriyet fırsat eşitliği sunarak her alanda pek çok insan gücü yetiştirmiş ve bu insan gücü ciddi bir bilimsel, sanatsal, kültürel zenginlik oluşturmuştur. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti 1923'ten bugüne dünya uluslar ailesinin saygın bir bireyi, bölgesinde bir güç ve denge unsuru olarak varlığını korumaktadır.

Bu kazanımların yanı sıra, daha da önemlisi, 1923'ten bugüne tüm dünya savaşlarla boğuşurken Türkiye Cumhuriyeti "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi temeline oturan dış politikasıyla bir savaş yaşamamıştır. Bilindiği gibi Cumhuriyetimiz kurulduğu günden beri gerek içten, gerek dıştan çeşitli saldırılara uğramaktadır.

Cumhuriyetimize kastedenler eşi benzeri görülmemiş yöntemler de kullanmaktadır. Ancak şurası kesindir ki, Cumhuriyetimiz bugüne dek olduğu gibi bugünden sonra da her türlü saldırıyı göğüsleyecek kadar güçlüdür, kökleşmiştir.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title