Kahramanmaraş: Tatlı Su Balıklarının Geleceği Balık Geçitlerinde
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (Ksü) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Alp, Barajlarda Balık Geçişlerinin Olmaması Nedeniyle Akarsularda Yumurta Bırakan Balık Türlerinin Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olduğunu Söyledi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Alp, barajlarda balık geçişlerinin olmaması nedeniyle akarsularda yumurta bırakan balık türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Alp, yaptığı açıklamada, tatlı sularda yaşayan balıkların üreme göçlerini yapabilmesi için barajlara balık geçitlerinin inşa edilmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle yılan balığı, sazan ve alabalık türlerinin bu tehlikeye maruz kaldığını kaydeden Doç. Dr. Alp, önlem alınmaması halinde ileriki yıllarda balık türlerinin neslinin sona ereceği uyarısında bulundu. Alp, "Örneğin yılan balığı beslenmek için denizlere gidiyor daha sonra üremek için tatlı sulara çıkıyor. Dolayısıyla yapılan bu barajlar ve setlerden dolayı üreme yolu engellenmiş oluyor. Üreme yapamayan bu balık türünün nesli tükenmek üzere. Bunu yaparak sadece balıkların üreme dengesini bozmuş olmuyor, balıkların yaşama alanını da yok ediyorsunuz" diye konuştu.
Bunun önüne geçebilmek için barajlara mutlaka balık geçitleri yapılması gerektiğinin altını çizen Alp, "Akarsularda yaşayan balık türleri, barajların ve santrallerin yapılmasıyla ileri tarihlerde neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. İngiltere'de 380, Fransa'da 580, Almanya'da binin üzerinde balık geçidi bulunurken, bizde ise sadece Ege Bölgesi'nde, sadece bir iki yerde var. Onun dışında hiçbir yerde maalesef yok. Bu, DSİ'nin veya uygulayıcı kuruluşların bu işi önemsememesinden kaynaklanıyor. Baraj kenarlarına merdiven şeklinde bir sistem kurulsa balıklar burada üreme yapabilir. Su devir-dayım yapacak ve tatlı su balıkları burada üremelerini gerçekleştirecekler. Aslında basit bir sistem" şeklinde konuştu.
"Elbette elektrik üretilecek, araziler sulanacak ama öbür taraftan bu canlıları da yok etmemeliyiz" diyen Doç. Dr. Ahmet Alp, "En ucuz elektriği veya en ucuz sulamayı nasıl yaparız ona bakılıyor. Sadece ekonomik meta olarak görmemek lazım. Neticede bütün bunlar ülke için biyolojik çeşitlik" ifadelerini kullandı.