Kafamıza Donk Etti
“Barış Şimşek o kadar kötü bir hakem ki, Football Manager’da oynadığım kupa finaline verdiler, iki nizami golümle bir penaltımı vermedi.
Maçtan hemen sonra bir sosyal paylaşım sitesinde kendi hesabımdan şunu paylaşmıştım: "Barış Şimşek o kadar kötü bir hakem ki, Football Manager'da oynadığım kupa finaline verdiler, iki nizami golümle bir penaltımı vermedi."
Ülke gündeminin yoğunluğundan ve bu olayın tüm detaylarını eksiksiz toplamak adına geciktirdim bu yazıyı. Yapbozun parçalarını birleştirdiğimde ortaya insanın midesini bulandıran bir tablo çıkıyor karşıma, Şenes Erzik'in de dediği gibi utanıyorum!
Klişe bir laf olsa da, futbol hatalar oyunudur diyerek işin içinden çıkabiliriz pek ala. Fakat Kasımpaşa- Beşiktaş maçında yaşananların ardından kimse beni Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez hakem kurulu ve bazı hakemlerin iyi niyetli olduğuna inandıramaz. Iyi niyetli olan biri göz göre göre (göz göre göre diyorum zira Donk'un elinde top varken kale arkası kamerası hakem Barış Şimşek'i avcı görmüş ceylan bakışlarıyla yakalamış) bir takımın kaderiyle bu kadar oynayamaz. Hadi o hata yaptı diyelim, Federasyon denen kurum ile bu ülkede varlık sebebi tartışılır olan Merkez Hakem Kurulunun vasıfları ne? Neden kimse bu haksızlığa dur demiyor? Neden bile bile lades oluyoruz?
Hayırlı uğurlu olsun, nur topu gibi bir rezilliğimiz daha oldu futbol dünyamızda.
Hoş artık dilim varmıyor futbol dünyası demeye. Sürekli içi boş ifadelerle kendimizi kandırmaktan bir adım ileri gidemiyoruz ne yazık ki. Seçildiği günden bu yana kimsenin güvenoyunu alamayan bir Federasyon ve Federasyon başkanından utanıyorum. Yaptığı her icraat eyyam kokan bu kurumdan utanıyorum. Kasımpaşa ile Beşiktaş'ın karşı karşıya geldikleri maçta, kaderin bir cilvesi mi dersiniz, başka bir şey mi dersiniz bilmem, yaşanan olaylar sayesinde kafamıza bir şeyler Donk etti.
Ryan Donk isimli Hollandalı oyuncunun yaptığı sportmenlik dışı hareket için saçma sapan bir karar veren bir hakemimiz var. Ali Ece'nin dediği gibi, kural her yerde aynıdır. Yapılan sportmenlik dışı bir hareket varsa bunun cezası kırmızı karttır, ceza sahası içinde yaşanıyorsa hadise penaltıdır. Eğer hala bu pozisyon hakkında şüpheleri olan varsa FIFA ve UEFA'nın sitelerinde kurallara dair pdf uzantılı dosyalar bulabilirsiniz. Zaten bizim milletimizi bir şeyin doğru olduğuna inandırmak için nedense sürekli yurt dışından örnek vermek gerekiyor, aksi takdirde ikna olunmuyor.
Martılar, balıkçı teknesini takip ederken, sardalyelerin denize atılacaklarını düşünürler.
Sahaya girip Manuel Fernandes'e saldıran oluşum yüzünden, takım arkadaşını koruma içgüdüsüyle hareket eden Ramon Motta'ya 3 maç ceza veriliyor. Elbette çok farklı bir hadise ama, Motta'nın yerinde olsam Cantona'nın Crystal Palace holiganına yaptığını yapar ve sonra verilen bu komik cezanın ardından basın toplantısı düzenleyip, yukarıda yazan cümleyi sarf edip toplantıyı terk ederdim.
UEFA'ya yeni dahil edilen Cebelitarık liginde bile bu kadar fütursuzca bir karar alınamazdı. IQ'su ayakkabı numarasından düşük olan insanların kol gezdiği bir futbol düzenimiz var. Öyle ki, o sözde kendini taraftar olarak adlandıran palyaço, spor yazarıyım diye geçinen kimi şahıslar tarafından muhatap alınıp televizyon programlarına dahi çıkabiliyor.
Bir de işin komik tarafı, bu çok olağan doğal bir olaymış gibi Kasımpaşa'ya iki maç saha kapatma cezası veriliyor. Demek ki Türkiye'de küfürlü tezahürat ile sahaya girip oyuncu tartaklamak arasında hiçbir fak yok. Ceza aynı ceza neticede, holigan olsan hangisini tercih edersin? Tribünden avazın çıktığı kadar böğürmeyi mi? Yoksa sahaya atlayıp en sinir olduğun oyunca tekme tokat girişmeyi mi?
Hayır, dalga geçmek istiyorsunuz anladık, ama bu kadarı biraz ağır oldu Türk futbolunu yönetemeyen sevgili yöneticiler. Demin söyledim ya, ikna olmak için yurt dışından örnek ister bizim milletimiz diye, bir tane vereyim de içiniz rahat etsin. Saint Etienne taraftarları Nice deplasmanında olay çıkarttı geçtiğimiz haftalarda. Polis günlerce stadın kameralarından olayları ateşleyen kişileri tespit etmeye çalıştı ve tribün gruplarının da yardımı ile 6 kişiyi buldular. Bu kişiler önce olayın yaşandığı Nice şehrine götürüldü ve tutuklandı. Bilseler bizdeki ceza sistemini, Türkiye'ye gelir sahaya girip birkaç futbolcuyu dövüp rahat ederlerdi. Nasılsa araya girmek isteyen bir iyi futbolcuya yıkılırdı ceza seyirciye vurdu diye.
Daha ne kadar rezil duruma düşebiliriz cidden merak ediyorum. Paranın örtemeyeceği bir şeyin olmadığı güzel ülkemde, dürüst ve başarılıysanız cezadan mahrum kalmıyor, yüzsüz ve karakter fakiriyseniz ödüllendiriliyorsunuz.
Ben futbolcunun Zinedine Zidane gibi zeki, Ronaldo Luís Nazário gibi çevik ve Ergün Penbe gibi ahlaklısını severim.
Seni hiç sevmedim süt oğlan… Babanı da sevmezdim.