TÜM KATEGORİLER
"Kadına yönelik şiddet dünya sorunu"
Kadın cinayetlerinin dünyada artış gösterdiğine dikkat çeken Av. Hülya Gülbahar, "Kadına şiddet dünya sorunu. Şiddetle mücadele etmek istiyorsak, hayatın bütün alanlarında kadın erkek eşitliğini sağlamak zorundayız" dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Arzu Azer ve Kadın Hakları Aktivisti Av. Hülya Gülbahar 'Şiddete Maruz Kalmama Hakkı: Kadınlar Güçleniyor' konulu söyleşi düzenledi.
Online olarak gerçekleştirilen söyleşide kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın hakları, İstanbul sözleşmesi gibi birçok konu ele alındı. Programda Prof. Dr. Azer'in sorularını yanıtlayan Av. Hülya Gülbahar, "Erkekler, toplumsal hayatta egemenlik kurmak için kadınları bedenleriyle, kimlikleriyle kontrol altına alma girişiminde bulunuyorlar. Dünyanın birçok ülkesinde kadınların sadece kadın oldukları için erkeklere hizmet etmekle yükümlü olduğunu söyleyen sistemlerin olduğunu görüyoruz. Her yıl 1 milyona yakın kız çocuğu doğmadan yok ediliyor" diye konuştu.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YOL HARİTASI SUNUYOR
Dünyada neredeyse her gün 140 kadının öldürüldüğünü vurgulayan Gülbahar, kadın cinayetlerinin tüm dünyada artış gösterdiğine dikkat çekti. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili de açıklama yapan Gülbahar, "Bu sözleşme herkese yapılması gerekenler için yol haritası sunuyor. Sözleşmenin felsefesi kadınlarla erkekler arasındaki güç eşitsizlikleri üzerine kurulu. Şiddetle mücadele etmek istiyorsak, hayatın bütün alanlarında kadın erkek eşitliğini sağlamak zorundayız. Eşitsizlik olduğu sürece şiddet artar. Kadınlar fiziksel olarak güçsüzdür propagandası şiddeti artırır" ifadesini kullandı.
EKONOMİK ŞİDDETE DE MARUZ KALIYORLAR
Kadınların çok fazla konuşulmasa da ekonomik şiddete maruz kaldığını ifade eden Gülbahar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kadınlar erkeklere bağımlı kılınıyor. Şiddetle mücadelede birinci adım ekonomiden spora kadar birçok alanın eşit olmasıdır. Ekonomik şiddetin ne olduğunu öğrenmek gerekiyor. Türkiye hukuk sistemi bu konuda gerekli reformları yaptı. Birçok evlilikte insanlar kiradan kurtulalım diyerek, çalışarak ev sahibi oluyorlar. Tapu erkek üzerine olduğu için boşanma durumunda alıp gidiyorlar. Aile konutunu kadının rızası olmadan satamazsınız gibi kanunlar var. Bu hakları öğrenmek gerek. Hakları öğrenmek için kadın örgütlerine başvurabiliriz. En önemlisi kadın dayanışmasına inanmak ve örgütlenmektir. Şiddetle mücadeleye kendimizden başlayacağız. En kalıcı sığınak özgüvendir. Şiddet uygulayanlar önce karşısındakinin özgüvenini çalar."
